Kardeşlerim!
Öncelikle hutbeme başlarken geçen Pazar günü Ankara’daki menfur saldırıda hayatını kaybeden tüm kardeşlerimize Allah’tan rahmet, yaralı kardeşlerimize acil şifalar diliyorum. Ve hepinizi, hayatını kaybeden kardeşlerimizin aziz ruhları için birer Fatiha okumaya davet ediyorum. el-Fâtiha.
Aziz Müminler!
Okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Yılgınlık göstermeyin, hüzünlenmeyin. Eğer iman etmiş kimseler iseniz üstün gelecek olan sizlersiniz.”1
Okuduğum hadis-i şerifte ise Peygamber Efendimiz (s.a.s) şöyle buyuruyor: “Müminlerin birbirlerine olan bağlılığı, birbirine kenetlenerek inşa edilmiş bir binanın duvarları gibidir.”2
Kardeşlerim!
Bundan bir asır önce kahraman ecdadımız, bütün dünyaya “Çanakkale Geçilmez” diye haykırdı. Onlar, i’lâ-yı kelimetullah için, din-i mübin-i İslâm için kanlarını ve canlarını feda ettiler. Şehadet şerbetini içtiler, o yüce mertebeye eriştiler. Tevhidi savundular, İslâm’ın izzet ve şerefini, Müslümanların haysiyet ve onurunu müdafaa ettiler. Mabetlerimize namahrem eli değdirtmediler. Şehadetleri dinimizin temeli olan ezanlarımızın susturulmasına müsaade etmediler. İmanlarıyla, cesaretleriyle, fedakârlıklarıyla, Allah’ın inayet ve yardımıyla büyük bir zafer kazandılar. Bu vesileyle başta Çanakkale şehitlerimiz olmak üzere bütün şehitlerimize Yüce Rabbimizden rahmet diliyorum.
Aziz Müminler!
Nasıl ki insanların fert olarak imtihanları söz konusuysa milletlerin de imtihanı vardır. Millet olarak biz de tarihin hemen her döneminde zorlu imtihanlardan geçtik. Varlığımıza, inancımıza, mukaddesatımıza, huzurumuza kast edildi. Vicdanı körelmiş, insafını kaybetmiş güçler, bizi tarih sahnesinden silmek amacıyla Çanakkale’de olduğu gibi, Sakarya’da, Dumlupınar’da var güçleriyle üzerimize geldi. Bu ordular karşısında elimizde güçlü silahlarımız yoktu; fakat kalplerimiz iman doluydu. Gönüllerimiz birbirine sımsıkı bağlıydı. Aynı secdede Rahman’a kul olmakla, aynı kıblede istikameti bulmakla, birbirimize verdiğimiz değerle, muhabbetimizle, birlik ve beraberlik ruhuyla bütün zorlukların üstesinden geldik. Din, ezan, bayrak ve mukaddesat uğrunda Doğusuyla, Batısıyla, Kuzeyiyle, Güneyiyle hep birlikte aynı safta mücadele ettik. Binlerce evladımızı şehit vererek bu toprakları hep birlikte vatan kıldık.
Aziz Kardeşlerim!
Bugün millet ve yaşadığımız coğrafya olarak yine ağır bir imtihandan geçiyoruz. Bizi birbirimize düşürmek, gücümüzü zayıflatmak isteyenler tarafından, ülkemiz, bir ateş çemberinin içerisine çekilmeye çalışılıyor. Mezhep, meşrep, ırk, renk, coğrafya ayrımı gözetmeksizin kardeşliğimiz, birlik ve beraberliğimiz, huzurumuz hedef alınıyor. Nice evladımız, geleceğimiz için şehadet şerbetini yudumluyor. İnsanlıktan nasibini alamamış, hiçbir ahlaki ve insani değer tanımayanlarca gerçekleştirilen hain terör saldırılarında masum kardeşlerimizi yitiriyoruz, yaralanıyoruz. Büyük üzüntüler yaşıyoruz. Bize bu acıları yaşatanlar, kardeşliğimizi, birlik ve dirliğimizi hedef alanlar bilmelidirler ki; bizler bu topraklarda rengi rengine, dili diline, sesi sesine, gönlü gönlüne karışmış bir milletiz. Bizler asırlardır sevinçtekederde, varlıkta-yoklukta birlikte ağlayıp birlikte gülmüş bir milletiz. Acı, şiddet ve korku bizi asla yıldıramayacaktır. Aksine bizi birbirimize daha fazla kenetleyecek, kardeşlik bağlarımızı daha da pekiştirecektir.
Kıymetli Kardeşlerim!
Yeter ki bizler, milletimizin, ülkemizin içinden geçtiği bu zorlu ve sıkıntılı süreçte görev ve sorumluluklarımızın farkında olmaya devam edelim. Şiddet, korku ve acıyla bizi birbirimize düşürmek isteyenlere inat, gönüllerimizi hiçbir ayrım gözetmeksizin sımsıkı kenetleyelim. Yeter ki gözü dönmüş cinayet şebekelerine karşı, “sen”, “ben” anlayışını bir kenara bırakıp “biz” anlayışıyla yekvücut olalım. Terörün ve onu kullanan şer odaklarının, topyekûn ülkemize, milletimize, kutsalımıza, istikbalimize kastettiğini asla aklımızdan çıkarmayalım. Yeter ki her türlü fitne, hile, tuzak ve oyuna karşı uyanık olalım. Aramızdaki muhabbet ve kardeşliği zedeleyecek her türlü söylem ve eylemden uzak duralım. Aksi takdirde terörün ve onu yönlendiren karanlık mihrakların emellerine alet olacağımızı asla unutmayalım.
Kardeşlerim!
Geliniz! Şu mübarek Cuma vaktinde, hep birlikte Rabbimize şöyle yalvaralım: Rabbimiz! Kardeşliğimize, birliğimize, dirliğimize, izzetimize, şerefimize göz dikenlere fırsat verme! Allah’ım! Dinimizin, milletimizin bekasını sarsacak her türlü dahili ve harici saldırılardan, fitne ve fesatlardan milletimizi, memleketimizi ve âlem-i İslam’ı muhafaza eyle! Varlığımıza, canlarımıza, mukaddesatımıza, huzurumuza kast edenlere karşı milletçe yekvücut olmayı nasip eyle Allah’ım! Rabbimiz! Bu toprakları vatan kıldığımız günden bugüne kadar nasıl birlikte kardeşçe yaşadıysak bundan sonra da bu şekilde yaşamayı bizlere nasip eyle!
1 Âl-i İmrân, 3/139
2 Buhârî, Salât, 88; Müslim, Birr, 65.