“Diyanet’e Soralım” programında sorular, cevap buluyor…

21 Ekim 2020 Çarşamba
“Diyanet’e Soralım” programında sorular, cevap buluyor…

“Diyanet’e Soralım” programında sorular, cevap buluyor… 

 
Diyanet TV’de ekranlara gelen ve vatandaşların dini sorularına alanında uzman kişiler tarafından doğru bilgilerle cevap verilen “Diyanet’e Soralım” programının bu hafta ekranlara gelen bölümünde “Bilerek kılınamayan namazın kazası olur mu?”  ve “Yas tutma adabı nasıl olmalı?” gibi sorulara cevap verildi.

Soruları cevaplayan Diyanet İşleri Başkanlık Müşaviri Zeki Sayar, “Bilerek kılınamayan namazın kazası olur mu?” sorusuna ilişkin cevabını, şu sözlerle açıkladı:

“Elbette namaz bilerek terk edilmez ancak Hz. Peygamber’in Hendek Savaşı’nın zor döneminde, üç vakit namazı kaza etme uygulaması olduğunu biliyoruz.” 

“Yas tutma adabı nasıl olmalı?” sorusuna cevap veren Sayar, “yas tutma adabı”nın ölçülü ve “isyan” eder tavırlarla olmasının sakıncalı olduğunun altını çizerek şöyle devam etti:

“Ölenin arkasından üzülmek, kederlenmek hatta gözyaşı dökmenin bir mahsuru yoktur. Çünkü biz etten kemikten meydana gelmiş insanlarız. Peygamberimizin Asr-ı saadetine bakıyoruz. Hz. Peygamber, oğlu İbrahim’i kaybedince gözlerinin yaşardığını biliyoruz. ‘Peygamber ağlar mı?’ diyen sahabeye Efendimiz, ‘Kalp hüzünlenir, gözler yaşarır.’ demiştir. Bunda bir sakınca yok. Ölen bir yakınımıza için için ağlamak, tezekkür etmek de sakınca yok. Sakınca olan şu; Cenab-ı Hakk’ın takdirine sanki rıza göstermemek gibi feryad-ı figan etmek hatta ağıt yakmak. Biraz daha ileri giderek ‘Elbisesini çekip yırtarak; kadere veya ölüme tırnak içinde “isyan” eder gibi tavırlar takınmak.’ yasak olandır. Yoksa ağırbaşlı bir şekilde kederlenmek de üzülmek de ibret almak da sakınca yoktur. İsyan etmediği sürece için için ağlamakta bir mahsur yoktur.”

“Diyanet’e Soralım” Furkan Aktepe’nin sunumuyla hafta içi her akşam saat 20.00’de Diyanet TV’de…