2023 Yılı Mevlid-i Nebi Haftası’nın açılış programı Ankara’da yapıldı

27 Eylül 2023 Çarşamba
2023 Yılı Mevlid-i Nebi Haftası’nın açılış programı Ankara’da yapıldı

2023 Yılı Mevlid-i Nebi Haftası’nın açılış programı Ankara’da yapıldı

Diyanet İşleri Başkanlığınca Peygamber Efendimizin (s.a.s.) veladeti münasebetiyle Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen 2023 Yılı Mevlid-i Nebi Haftası’nın açılış programı, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın katılımıyla Ankara’da yapıldı. Program, Diyanet TV'den canlı olarak ekranlara geldi.

Yılmaz, Mevlid-i Nebi Haftası açılış programında yaptığı konuşmada, haftanın bu yıl “Peygamberimiz, İman ve İstikamet” teması çerçevesinde ihya edileceğini belirterek, hafta vesilesiyle düzenlenecek programların, gençler başta olmak üzere tüm insanları, Hazreti Muhammed'in (s.a.s.) dosdoğru yolu ve örnek hayatıyla buluşturmaya vesile olmasını diledi.

Peygamber sevgisinin İslam inancının ayrılmaz bir parçası olduğunu vurgulayan Yılmaz, Allah’ın sevgisine, affına ve merhametine ulaşmanın yolunun, Hz. Muhammed’e (s.a.s.) tabi olmaktan ve onun yolunu takip etmekten geçtiğini dile getirdi.

Hz. Muhammed’in (s.a.s.) yolunda iman ve istikamet üzere yürümenin, onun yaşantısını örnek almanın, sünnetini hayata tatbik etmenin, en büyük idealleri olduğunu söyleyen Yılmaz, şöyle konuştu:

“İslam’la müşerref olduğu günden beri Peygamber sevgisi, aziz milletimizin karakteri haline gelmiştir. Mevlid-i Nebi’nin ülkemizde böylesine büyük bir heyecan ve coşkuyla idrak edilmesi, milletimizin kalbinde kök salan bu sevginin en bariz, güçlü işaretidir. Bu öyle büyük bir sevgidir ki milletimiz askerine bile, Mehmetçik diyerek onun ismini vermiştir. Gözbebeğimiz olan ordumuzun Peygamber Ocağı olmasının sebebi de işte bu hiç eksilmeyen sevgidir. Geçmişten bugüne kalplerimiz daima onun sevgisiyle çarpar. Dillerimiz onun naatını okur, gözlerimiz onun aşkıyla yaşarır. Gönüllerimiz onun muhabbetiyle dolup taşar. Yüreklerimiz onun aşkıyla tutuşur, onun özlemiyle yanar, onun muhabbetiyle ferahlar. Ona olan muhabbetimiz, öylesine büyüktür ki onu seven herkesi kuşatır. Dünyanın neresinde olursa olsun kalbinde Allah ve Peygamber sevgisi taşıyan herkesi kardeş bilir, kendimizden bir parça olarak görürüz.”

Asya’dan Afrika’ya, Kafkaslar’dan Balkanlar’a, Hint Okyanusu’ndan Batı Sahra’ya kadar nerede bir Müslüman varsa gönül, akıl ve ruhlarının orada olduğunun altını çizen Yılmaz, Müslümanlar arasında hiçbir mesafenin giremeyeceği, hiçbir ateşin yakamayacağı, Allah’tan başka hiçbir kuvvetin yıkamayacağı bir bağ bulunduğunu ifade etti.

Türkiye olarak, Batılı ülkelerde yayılan İslam düşmanlığı karşısında ilkeli ve kararlı duruşlarını koruduklarını belirten Yılmaz, Türkiye’nin Kur’an-ı Kerim’in yakılması şeklinde tezahür eden İslam düşmanı saldırılara en güçlü tepkiyi veren ülkelerden biri olduğunu ifade etti.

Yılmaz, Birleşmiş Milletler ve İslam İşbirliği Teşkilatı gibi uluslararası platformlarda, bu yönde kararların alınmasına öncülük ettiklerini belirterek, BM Genel Kurulu’nun “kutsal kitaplara yönelik her türlü şiddet eylemini uluslararası hukukun ihlali” olarak değerlendiren kararının da bunun en son örneği olduğuna işaret etti.

Alınan kınama kararlarının bir irade beyanı olarak önemli olduğunu, ancak yeterli bulmadıklarını ifade eden Yılmaz, şöyle konuştu:

“Sadece kınamakla İslam düşmanlığının önüne geçilemeyeceğini biliyoruz. Türkiye, İslam düşmanlığıyla mücadeleye güçlü bir şekilde Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde bayraklık yapmaya devam edecektir. Çünkü biz, bütün insanlık için güzel bir gelecek idealine sahip olan büyük bir medeniyetin temsilcileriyiz. İnsanlığı yeniden barış, adalet, sevgiyle buluşturacak azim ve kararlılığa sahibiz. Bu nefret suçlarını işleyenler, düşünce hürriyetiyle hiçbir alakası olmadığı halde, düşünce hürriyeti adı altında kutsallara hakaret edenler, sadece Müslümanların, İslam aleminin geleceği açısından değil, tüm insanlığın geleceği açısından büyük bir tehdit ve tehlike oluşturuyorlar. Bunlara karşı bütün insanlık olarak, özellikle de nerede olursa olsun erdemi, doğruluğu ayağa kaldırmaya çalışan, erdemli olmaya çalışan bütün insanlarla iş birliği içinde karşı çıkmamız lazım. Buna da inşallah kararlı bir şekilde devam edeceğiz.”

Mevlid-i Nebi Haftası vesilesiyle yapılacak etkinliklerin, sempozyum ve konferansların toplumda bir bilinç ve gayret oluşturacağına inandığını dile getiren Yılmaz, Leyle-i Mevlid’in sevgi ve merhamet iklimiyle, millete, tüm insanlığa ve İslam alemine barış, huzur ve bereket getirmesini diledi.

Başkan Erbaş: “Peygamber Efendimizin (s.a.s.) gelişiyle cehaletin yerini bilgi ve hikmet almıştır”

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş ise yaptığı konuşmada bu gecenin, Allah’ın yeryüzüne en büyük nimetinin ve engin rahmetinin tecelli ettiği gece olduğunu belirterek, şöyle konuştu:

“Bu gece, karanlıkların kuşattığı insanlığın üzerine, merhamet güneşinin doğduğu gecedir. Bu gece, şairin, ‘Doğmazdı kalbe iman, inmezdi arza Kur´an, meçhul olurdu esma, levlake ya Muhammed!’ diye kıymetini ifade ettiği, sevgili Peygamberimizin (s.a.s.) yeryüzünü teşrif ettiği gecedir. Bu gece, Mevlid-i Nebi’nin yıl dönümüdür. İnsani değerlerin yitirildiği, cehaletin ve zulmün hayatı esir aldığı bir dönemde Cenab-ı Hak; bir şahit, müjdeleyici, uyarıcı ve hakikate çağıran bir rehber olarak nübüvvet silsilesinin son temsilcisini, hatemü’l enbiya, Hz. Muhammed Mustafa’yı (s.a.s.) yeryüzüne göndermiştir. Onun gelişiyle cehaletin yerini bilgi ve hikmet, zulmün yerini adalet ve merhamet, batılın yerini hak ve hakikat, kötülüğün yerini iyilik ve güzel ahlak almış, insanlık hasret kaldığı değerlere yeniden kavuşmuştur.”

Mevlid-i Nebi’nin, tarihin en önemli hadisesi ve en büyük dönüm noktası olduğuna işaret eden Başkan Erbaş, “Bugün, o kutlu Nebiye ümmet olma bahtiyarlığına erenlere düşen görev, onun insanlığa miras bıraktığı değerlere sımsıkı tutunarak Kur’an ve sünnetin yolunda yürümektir. Onun eşsiz örnekliğini, öğrettiği şefkat, merhamet ve adalet ilkelerini, dünyanın her yerine, insanlığın her bir ferdine tanıtmaktır. İslam’ın aydınlık mesajlarının tüm yeryüzünde tebliğcisi ve temsilcisi olmaktır.” dedi.

“2023 yılının ilk 6 ayında gerçekleştirilen faaliyetlerimize 5 buçuk milyondan fazla gencimiz katıldı”

Başkan Erbaş, Diyanet İşleri Başkanlığının devletin ve milletimizin desteğiyle tüm insanlığın, İslam’ı ve onun Rahmet Elçisini en güzel şekilde tanıması için gayret ettiğini dile getirerek, sözlerine şöyle devam etti:

“Bu bağlamda bilhassa çocuklarımıza, gençlerimize ve ailelerimize yönelik hizmetlerimizde, Peygamber Efendimizin (s.a.s.) üstün ahlakının bilinmesi ve yaşanması için özel bir önem vermekteyiz. Bugüne kadar 1,5 milyona yakın yavrumuzun katıldığı 4-6 yaş grubu Kur’an kurslarımız Peygamberimizin (s.a.s.) izinde bir nesil yetiştirme idealinin bir ifadesidir. Gençlerimizin inancını ve medeniyetini daha iyi tanımalarına ve her açıdan donanımlı yetişmelerine katkı sağlamak amacıyla ülkemiz genelinde oluşturduğumuz 1134 gençlik merkezimiz bu gayretin neticesidir. Nitekim bu vesileyle 2023 yılının ilk 6 ayında gerçekleştirilen faaliyetlerimize 5 buçuk milyondan fazla gencimiz katılmıştır.”

“Aile yapımızı bozmaya çalışan şer odaklarına karşı değerlerimizi korumaya devam edeceğiz”

Ailenin her şeyin temeli, toplumun bel kemiği ve insanın ilk mektebi olduğuna işaret eden Başkan Erbaş, “Ailemiz güçlü olursa milletimiz güçlü olur. Dolayısıyla aile yapımızı ve değerlerimizi bozmaya çalışan her türlü tavır ve söyleme, şer odaklarına, kötülük mihraklarına ve sapkın akımlara karşı, her birisi Peygamber varisi olan tüm mensuplarımızla değerlerimizi korumaya ve milletimizi bilinçlendirmeye bugüne kadar olduğu gibi bugünden sonra da devam edeceğiz.” diye konuştu.

“İnsanlık, İslam’ın aydınlık mesajıyla buluşunca huzur bulacaktır”

Başkan Erbaş, dini istismar etmeye çalışan FETÖ, PKK, DEAŞ gibi terör örgütlerine, sapkın anlayışlara ve zararlı alışkanlıklara karşı milletimizi, insanlığı ve gençleri bilinçlendirme çalışmalarına devam ettiklerini belirterek, “Yüce dinimiz İslam’ın gayesi, erdemli birey, faziletli toplum ve huzurlu bir dünya inşa etmektir. İnanıyoruz ki insanlık, sevgili Peygamberimizin (s.a.s.) güzel ahlakını tanıyınca ona tabi olacak, İslam’ın aydınlık mesajıyla buluşunca huzur bulacaktır.” ifadelerini kullandı.

“İman, İnsanı özgürleştiren ve en doğru yola yönelten ilahi bir rehberdir”

Bu sene “Mevlid-i Nebi” ile “Camiler ve Din Görevlileri Haftası aynı tarihe denk geldiği için her iki haftanın teması olarak “Peygamberimiz, İman ve İstikamet” konusunu belirlediklerini ifade eden Başkan Erbaş, “Şüphesiz iman, alemlerin Rabbine samimiyetle bağlanmaktır, insana yaratılış gayesini ve sorumluluklarını öğreten, kimlik kazandıran büyük bir nimettir. İnsanı, özgürleştiren ve en doğru yola yönelten ilahi bir rehberdir. İstikamet ise, özüyle, sözüyle, tavır ve davranışlarıyla vahyin ve sünnetin çizgisinde dosdoğru olmaktır. Hakkın ve hakikatin yolunda sabitkadem kalmaktır, iyilik yolunun daimi yolcusu olmaktır.” şeklinde konuştu.

“Gençliğin heyecanıyla İslam’ın hakikatleri buluşunca yeryüzü güzelleşecektir”

Başkan Erbaş, Diyanet İşleri Başkanlığının Mevlid-i Nebi haftası boyunca yapılacak etkinliklerle ilgili bilgi vererek, “Peygamberimiz, İman ve İstikamet’ konusunda bütün camilerde ve Kur’an kurslarında programlar icra edilecek, salonlarda konferanslar, sempozyumlar düzenlenecek. Televizyonlarda, dijital ortamlarda, farklı mekanlarda, Kur’an kurslarımızda, tüm okullarımızda programlar, etkinlikler yapılacaktır. Bilhassa gençlerimize yönelik etkinliklere ağırlık verilecektir. Zira gençliğin heyecanıyla İslam’ın hakikatleri buluşunca yeryüzü güzelleşecektir. Aynı şekilde dünyada, millet ve medeniyet coğrafyamızda da bu hafta en güzel şekilde ihya edilecektir.” dedi.