Başkan Görmez’den Gündeme İlişkin Önemli Değerlendirmeler

5 Mayıs 2015 Salı

Diyanet İşleri Başkanlığına yönelik eleştiriler Prof.Dr. Mehmet Görmez’in de gündemindeydi. Başkan Görmez, din bilgisi açısından yetersiz olan insanların din ve diyanet üzerinden tartışma yürüttükleri eleştirisinde bulundu.

 

 

İslam coğrafyasında yaşanan sorunların ilim, hikmet ve marifet kavramlarından yoksun kalmanın bir sonucu olduğunu söyledi ve “bu öğretilmiş cehaleti nasıl ortadan kaldırırız, bunu düşünmemiz lazım” dedi.

 

Başkan Görmez bazı dini toplumsal yapılarla ilgili de değerlendirmelerde bulundu. 

Uluslararası Vuslat Platformu tarafından düzenlenen “Ufuktaki Yeni Türkiye’’ konulu sempozyumun kapanışına Diyanet İşleri Başkanı Prof.Dr. Mehmet Görmez de katıldı.
 
Başkan Görmez konuşmasında son günlerde Diyanet İşleri Başkanlığı üzerinden yürütülen tartışmalara değindi: “Büyük büyük insanlar din ve diyanet üzerinden bir tartışma yürütüyorlar. Ah keşke ilkokul seviyesinde bir din bilgisine sahip olsalar yanmayacağım. Daha hutbe ile namazın, namaz ile duanın farkını bilmeyen insanlar, hem de bu medeniyetin ve bu toprakların çocukları bütün tartışmalarını din ve diyanet üzerinden yürütebiliyorlar.Ne kadar üzücü.Ama o da bizim eksikliğimiz. Bizim kızmaya öfkelenmeye hiç hakkımız yok. Biz bu topraklarda, bu kadar öğretilmiş cehaleti nasıl yayabildik? Bu kadar bu literatürden, bu kelimelerden bu kavramlardan kendi çocuklarımızı, kendi insanlarımızı hatta kendi yöneticilerimizi nasıl mahrum bıraktık bunun üzerinde düşünmeliyiz."
 
Diyanet İşleri Başkanlığını hedef alan karalama kampanyası dolayısıyla üzüntülü olduğunu ifade eden Başkan Görmez, başkanlığın gönül coğrafyamıza yönelik faaliyetlerinin görmezden gelindiğini söyledi:“Son derece üzüntülü günler geçiyorum, şahsım, kurumum, ülkem, gönül coğrafyam adına. Çünkü herkes bugünlerde konuşurken, öyle ara dönemlerde devletin bir sopası haline getirilmek istenen Diyanet’ten bahsediyor. Yoksa son yıllarda bütün gönül coğrafyamızı kuşatan, Rusya'nın içerisindeki 30 milyon Müslümanla buluşan, Türk cumhuriyetlerinde Kafkaslarda, Baltık cumhuriyetlerinde, Balkanlardaki bütün Müslümanların müessesesi haline gelen Diyanet İşleri Başkanlığını unutuyorlar. Doğrusu bunu dikkate almıyorlar. Belki de öfke biraz bundan dolayı.”
 
Bir cehalet dönemi yaşandığını söyleyen Başkan Görmez, İslam coğrafyasında ilmi, hikmeti ve marifeti yerleştirememekten kaynaklanan ciddi bir bilgi ve düşünce krizinin varlığına dikkat çekti. Başkan Görmez, “öğretilmiş cehalet” kavramına dikkat çekti: "Kur'an’da bulunan hadisler üzerinden İslam tartışmasına cüret eden bir cehalet dönemi yaşıyoruz. Yahut Peygamberimizin ayetleri üzerinden İslam tartışması yapan cehalet örneklerine şahitlik ediyoruz. Bugün yaşadığımız sorun Şam, Bağdat diyarında, Kahire'de, Yemen'de Müslümanların hikmetten uzaklaştıkları için İslam'ı tatbik edilemeyen bir hükümler manzumesine indirgemesinden kaynaklanmıştır. Bugün ilmi, hikmeti ve marifeti yerleştirememekten kaynaklanan ciddi bir bilgi ve düşünce krizi içinde olduğumuzu ifade etmek isterim. Öncelikle ilim, hikmet ve marifet. Bu üç kavramın nasıl birleştiririz, bu öğretilmiş cehaleti nasıl ortadan kaldırırız, hep birlikte üzerinde durmamız gerekiyor.” 
 
Diyanet İşleri Başkanı Görmez bazı dini toplumsal yapılarla ilgili değerlendirmelerde de bulundu:
 
“Bir araya geliyoruz, bir yapı kuruyoruz, istişareye kapatıyoruz, hakikati tekeline veriyoruz birilerinin, İslam’ın bütün asırlarına aykırı olarak. Evet biz bunu tartışamayız. Neden? Çünkü bizim efendimiz her gün peygamberle konuşuyor. Benim dinim böyle bir şeyi reddeder. Bu din rüyalar aleminin dini değildir, hakikatler aleminin dinidir. Tasavvuf irfan geleneğimizin o ilim hikmet ve marifeti bütünleyen çok önemli bir müessesedir aynı zamanda. Ama siz orada prensip olarak “gassalin elinde meyyit olma”yı hikmet kabul ederseniz o zaman hiçbir gassal sizi temizleyemez açık söyleyeyim.”