Diyanet İşleri Başkanı Erbaş’ın Mevlid Gecesi mesajı

3 Eylül 2025 Çarşamba
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş’ın Mevlid Gecesi mesajı

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş’ın Mevlid Gecesi mesajı

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Hz. Muhammed (s.a.s)’in dünyaya teşriflerinin 1500. yılında yayımladığı Mevlid-i Nebi mesajında, insanlığın kurtuluşunun ancak Allah Resulü’nün (s.a.s.) kutlu mirasına sımsıkı sarılmakla mümkün olacağını vurguladı.

Bu gece, Sevgili Peygamberimiz Hatemü’l-Enbiya Hz. Muhammed Mustafa’nın (s.a.s.) dünyayı teşriflerinin 1500. yıldönümüdür. Cenab-ı Hak, idrak edeceğimiz Mevlid Gecesi’ni milletimiz, âlem-i İslam ve tüm insanlık için hayırlara vesile eylesin. Veladet-i Nebi’nin insanlık için taşıdığı anlam ve önemi hakkıyla kavramayı bizlere nasip eylesin.

Rasul-i Ekrem Efendimiz (s.a.s.), Allah’ın insanlığa en büyük lütfu ve ikramıdır. İlahi rahmetin en büyük tecellisi, nübüvvet silsilesinin son temsilcisidir. O, insanlığın iftihar abidesi, yeryüzünün en nadidesidir. Cenab-ı Hak, “Biz seni âlemlere ancak rahmet olarak gönderdik” (Enbiya, 21/107) fermanıyla onun insanlık için ifade ettiği büyük manaya dikkat çekmektedir. “İçlerinden, kendilerine Allah’ın ayetlerini okuyan, kendilerini temizleyen, kendilerine kitap ve hikmeti öğreten bir Peygamber (s.a.s.) göndermekle Allah, müminlere büyük bir lütufta bulunmuştur. Hâlbuki onlar önceleri apaçık bir sapıklık içindeydiler.” (Âl-i imran, 164) ayetiyle onun ilahi bir ihsan olduğunu beyan etmektedir. Nitekim cehaletin ve zulmün hayatı kuşattığı, insanlığın istikametini kaybettiği karanlık bir dönemde, Peygamber Efendimiz (s.a.s.), insanlığın ufkuna bir güneş gibi doğmuştur. Onun gelişiyle insanlık hidayet ve istikamet bulmuştur. Zulmetin, nefretin ve şiddetin kavurucu ateşiyle çoraklaşan ruhlar, onun adalet, merhamet ve muhabbetiyle yeniden hayat bulmuştur.

Bugün maalesef, dünya yeniden bir cahiliye girdabına doğru sürüklenmektedir. İnsanlık zor ve çetin bir süreçten geçmektedir. Yeryüzü pek çok alanda devasa sorunlara ve derin bunalımlara sahne olmaktadır. Dünyanın birçok yerinde vicdanları sızlatan trajediler, işgaller, savaşlar, katliamlar, insanlara hayatı zindan etmektedir. Bu süreç, bütün insanlığı olumsuz etkilemekte; her alanda bir anlam ve değer erozyonu yaşanmaktadır. Ne yazık ki insani değerlerin, ahlaki erdemlerin ve manevi hasletlerin alabildiğine örselendiği; dünyevileşme girdabında bireysel ve toplumsal sorunların insanlığı çepeçevre kuşattığı bir zamanı yaşıyoruz.

Hiç şüphesiz insanlığın bu buhrandan kurtuluşu, ancak Allah Resulünün (s.a.s.) kutlu mirasına sımsıkı tutunmakla ve madde ile mana, dünya ile ahiret arasında denge kuran mesajlarını benimsemekle mümkün olacaktır. Esasen bu Müslümanların uhdesindeki bir sorumluluktur. Onun için “ben Müslümanım” diyen her fert, Peygamber Efendimizin (s.a.s.) Kur’an’la yoğrulan ahlakını, merhametle vücut bulan adaletini, liyakatle ayakta duran yönetim anlayışını ve insana insan olduğu için değer veren yaklaşımını hayatının vazgeçilmezi kılmak zorundadır. Her Müslüman, Allah Resulünün söz, fiil ve tavırlarını, aile hayatından toplumsal ilişkilerine, akrabalık bağlarından komşuluk hukukuna, iş ortamından çalışma düzenine, kısacası her zaman ve her yerde temel hedef ve odak noktası yapmak durumundadır. Müslümanlar, sadece bireysel ahlakı değil; toplumsal vicdanı da Rasulüllah’ın örnekliğinde inşa etmek mecburiyetindedir. Zira Peygamber Efendimizin (s.a.s.) hayatı, insanın varoluş gayesinin pratiğe dökülmüş, kemale ermiş halidir.

Bu itibarla o kutlu Nebiye (s.a.s.) ümmet olma bahtiyarlığına erenler olarak 1500. yılını idrak ettiğimiz Veladet-i Nebiyi, başta kendimiz, ailemiz, ümmet varlığımız olmak üzere bütün insanlık için bir tefekkür vesilesi kılmalıyız. Rabbimize, kendimize ve çevremize karşı sorumluluklarımız ekseninde hayatımızın kapsamlı bir muhasebesini yapmalıyız. Söz, tutum ve davranışlarımızı Kur’an-ı Kerim ve sünnet-i seniyye çerçevesinde gözden geçirerek yaşantımızın her anında duruşumuzu imanımıza şahit kılmanın gayreti içinde olmalıyız.

Bu duygu ve düşüncelerle, aziz milletimizin ve İslam âleminin Mevlid Gecesi’ni tebrik ediyor, Veladet-i Nebi’nin Müslümanların vahdetine ve insanlığın hidayetine vesile olmasını Yüce Allah’tan niyaz ediyorum.

                                                                                                      Prof. Dr. Ali ERBAŞ
                                                                                                    Diyanet İşleri Başkanı