Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Hicri Yılbaşı münasebetiyle bir mesaj yayımladı.
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, mesajında şu ifadelere yer verdi:
İslam âlemi olarak, hicri 1441. yıla girmiş bulunmaktayız. Cenâb-ı Hak, zamanı ve mekânı anlamlandırıp bereketlendiren, tarihin seyrine yön vererek yeni bir müesses nizam inşa eden bu kutlu başlangıcı hayırlara vesile kılsın. Tarihin en önemli olaylarından olan ve Müslümanlar için milat kabul edilen hicretle beraber İslam’ın rahmet, barış ve esenlik ilkeleri Medine’den bütün insanlık coğrafyasına dalga dalga yayılmış, bu değerleri yaşamak ve yaşatmak uğruna yurtlarını terk edenlere yeryüzü vatan kılınmıştır.
Bu yönüyle hicret, İslam’ın yüce değerleri ve evrensel hakikatleri üzerine tesis edilmiş bir hayat ve toplum idealinin ilk nüvesinin yeryüzüne atıldığı bereketli bir mevsimdir. Hicret, insanlığın daha önce şahit olmadığı paylaşma, yardımlaşma, diğerkâmlık, kardeşlik gibi üstün insani erdem ve faziletlerin tarih sahnesindeki en güzel vesikasıdır.
Hicret, fikir ve aksiyon planında Müslümanca yaşayışın manifestosu; imanın ikrarı, kulluğun izharı ve ahlakın ihyasıdır. Hicret, tevhit ve vahdet ekseninde Yaratan ve yaratılanla ilişkimize ölçü getiren nirengi noktasıdır.
Hicret, dünyevi her türlü bela, sıkıntı ve meşakkatten firar değil, ahireti dünyaya tercih etmede muhkem bir karar ve istikrardır. İnsan, çevre ve kâinatla ilişkilerin mekanik bir hâle büründüğü, metafizik buhranlar sebebiyle varoluşun anlamsızlaşıp gayenin kaybolduğu, maddenin yüceltilerek hikmetin yitirildiği bir zaman diliminde hicret; hiçliği çokluğa, benliği bizliğe, katı kalpliliği merhamete, ümitsizliği umuda dönüştürecek benzersiz bir hazinedir. Bu açıdan hicret, aklımıza istikamet, kalbimize muhabbet, yolumuza ve ufkumuza aydınlık veren önemli bir ahlak ve apaçık bir mesajdır.
Bu sebeple, ömür sermayemizden bir yılı daha geride bıraktığımız şu günlerde yeni hicri yılı, Rabbimizle ahdimizi ve akdimizi yenilemek, kulluk yolculuğumuzdaki zaaf ve savrulmaları istikametle buluşturacak yeni kararlar almak ve hayatımızda yeni bir sayfa açmak için fırsat telakki etmeliyiz. Bu yönüyle zikir, şükür ve şuur vesilesi olan yeni yıl bizler için eşsiz bir nimet, nereden gelip nereye gittiğimiz hakkında bize ışık tutarak geçmişin, hâlin ve geleceğin idrakine varmamızı sağlayan aydınlatıcı bir kandildir. Bu itibarla, tarihe mührünü vurarak Yesrib’i Medine’ye dönüştüren hicret, bugün bilgi, hikmet ve marifet gibi modernitenin örselediği medeniyet dinamiklerinin ihyası noktasında külli bir farkındalığa ve sürekli bir bilince vesile olmalıdır. Bu sebeple, Hz. Peygamberin (s.a.s.) hicretini tezekkür, tefekkür ve tedebbürle yoğurarak bizleri millet ve ümmet planında terakkiye taşıyacak yeni hicretlere zemin kılmalıyız. Söz konusu ideal, başta yüce Allah’ın sonrasında tarihin bize yüklediği önemli bir sorumluluktur.
Bu duygu ve düşüncelerle, aziz milletimizin ve tüm İslam âleminin hicri yılını tebrik ediyor; yeni yılın yeryüzünün sekinetine, İslam âleminin inkişafına, birlik ve kardeşliğimizin güçlenmesine, ümmetin vahdet ve selameti, bütün insanlığın huzuru ve iyiliği için daha büyük bir azim, özveri ve fedakârlıkla çalışmamıza vesile olmasını Yüce Allah’tan niyaz ediyorum.