Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Din Hizmetleri Genel Müdürlüğünün 2018 Aile Haftası münasebetiyle bu yıl üçüncüsünü düzenlediği “Aile Forumu”na katıldı.
Başkan Erbaş, aileyi koruyacak, huzuru yaşatacak, muhtemel sıkıntıların kolayca atlatılmasını sağlayacak değerlerin en önemlilerinin adalet ve ihsan olduğunu kaydetti.
Başkan Erbaş, ailede adalet ve ihsan ahlakının yerleşmesi için sevgi, saygı, sadakat, samimiyet, sabır, saadet selamet kavramalarının aile içerisinden hayat bulması gerektiğini belirterek ailede mutluluğun huzurun formülünün bu kavramlardan geçtiğini söyledi.
Diyanet İşleri Başkanlığının fedakâr ve özverili çalışmalarıyla, özellikle de Aile ve Dini Rehberlik Bürolarıyla milletimizin aile huzuruna rehberlik ettiğini dile getiren Başkan Erbaş, “Bu çalışmalar hepimizin katkıları ile her geçen gün nitelik ve nicelik olarak daha da gelişecek ve güçlenecektir” diye konuştu.
Başkan Erbaş, insanın yeryüzü serüveni Hz. Âdem ve eşi Havva ile bir aile olarak başladığını ifade ederek şöyle konuştu;
“Rabbimiz, aynı hedefe yürüyen, aynı emeli büyüten, aynı erdemleri yücelten, aynı ideallerle hayata bakan bir bütün olabilmek için, bizlere aile olmayı emretmiş, vedûd ismi celilinden meveddet gibi katıksız ve karşılıksız bir sevgiyi, varlığının bir delili olarak aileye lütfetmiştir.”
Ailenin tabii ve fıtri bir ihtiyaç olarak varlığında sayısız hikmetler barındırdığını dile getiren Başkan Erbaş, “Dünyaya gelen her insanın, ilk eğitimini aldığı en temel eğitim yuvası, yaşayarak hissettiği bir sevgi ocağıdır. Aynı zamanda bu ocak, sorumluluk, erdem ve geleneklerin kazanılmasıyla toplumsal huzurun; inanç, milli kimlik ve bilincin edinilmesiyle istikbalin teminatıdır” şeklinde konuştu.
Bugün bireysel, sosyal ya da küresel boyutta yaşanan bütün sıkıntıların ya da güzelliklerin aileyle bir ilişkisinin olduğunun altını çizen Başkan Erbaş, konuşmasını şöyle sürdürdü;
“Daha iyi bir hayat için muhtaç olduğumuz temel değerler öncelikle ailede hayat bulacak”
Daha iyi bir hayat için muhtaç olduğumuz temel değerler öncelikle ailede hayat bulacak, oradan topluma ve dünyaya huzur katacaktır. Dünya ve ahiret saadeti için bizlere yol gösteren dinimiz İslam; ailede adaletin, ihsan ahlakının, fedakârlığın, sorumluluk bilincinin, istişarenin, karşılıklı yardımlaşma ve anlayışın hâkim kılınmasını; eşlerin birbirine güven duymasını ve bağlılık göstermesini, sevinç, keder, yorgunluk ve sıkıntıların paylaşılmasını istemektedir.
“Kulluk ve yeryüzü sorumluluğu kadın ve erkek arasında hiçbir fark yoktur”
Hayatın her alanında olduğu gibi ailede de zaman zaman zorluklar, kırgınlıklar, gerilimler olması mümkündür. Önemli olan karşılaşılan sıkıntıları, haksızlığa yol açmadan, sabır, fedakârlık ve adalet duygusuyla aşmaya çalışmaktır. Yaratılış gayesi, insanlık değeri, kulluk ve yeryüzü sorumluluğu, temel hak ve dokunulmazlıklar, mükâfat ve ceza, iffetli ve onurlu bir hayat yaşamada kadın ve erkek arasında hiçbir farkın olmaması, kadın ve erkeğin bir adalet üzerine yaratıldığını göstermektedir.
“Kur'an bizi her daim adalete, insafa, hakkaniyete, dengeye davet etmektedir”
Allah, hayatın her anında herkese karşı adil olmamızı emretmekte, Kur'an bizi her daim adalete, insafa, hakkaniyete, dengeye davet etmektedir. Nitekim bütün camilerimizde her cuma hutbesinin sonunda iyilik ve adaleti emreden "Şüphesiz Allah, adaleti, iyilik yapmayı, yakınlara yardım etmeyi emreder; hayasızlığı, fenalık ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor." ayet-i kerimesi mealiyle beraber okunuyor. İslam'da tevhidden sonra en önemli vurgulardan biri olan adalet, dengeli ve ölçülü olmak, ifrat ve tefritten uzak kalmak, haddi aşmamak, itidal üzere davranmak, herkese hak ettiğini vermek demektir. Bu bağlamda ailede adalet; karşılıklı sevgi ve saygının gözetilmesi, onurun korunması, emeğin takdir edilmesi, haklar ve sorumluluklarda hakkaniyetin ve insaflı bir yolun benimsenmesi demektir. Hz. Muhammed Veda Hutbesi'nde 'Bilin ki, sizin hanımlarınız üzerinde hakkınız olduğu gibi, hanımlarınızın da sizin üzerinizde hakları vardır’ diye buyurmuştur.
“İslam’ın ailede en ideal yaklaşım olarak gösterdiği hedef ihsan ahlakıdır”
İslam’ın ailede en ideal yaklaşım olarak gösterdiği hedef ihsan ahlakıdır. İhsan, hiçbir karşılık beklemeden ve asla minnet altında bırakan bir tutum takınmadan yapılan iyiliktir. Herkesin diğerini hoşnut etme gayesini davranışlarının merkezi yapmasıdır. Bu şekliyle ihsan, aile bireylerinin hep beraber birbirlerine karşı yaklaşımında temel ahlaka dönüştüğünde aile gerçek manada ve bütün boyutlarıyla huzur yuvası haline gelecektir. Bugün aileyi oluşturan bireyler olarak kadın ve erkek, birbirlerini destekleyen ve tamamlayan bir yaklaşımla beraberce daha huzurlu bir hayatı inşa edeceklerdir. Bunun için de hepimize düşen en önemli görev ailede ve hayatın her alanında adalet ve ihsan ahlakının güçlenmesi ve yaygınlaşması için çalışmaktır.
Programa, Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Huriye Martı, İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Köse, Din Hizmetleri Genel Müdürü Bünyamin Albayrak, akademisyenler, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.