Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, 'Anadolu Düşerse Dünyada Tek Bir İslam Ülkesi Kalmaz'

11 Temmuz 2019 Perşembe
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, 'Anadolu Düşerse Dünyada Tek Bir İslam Ülkesi Kalmaz'

Kütahya’da sivil toplum kuruluşları, kanaat önderleri ve iş adamları ile bir araya gelen Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Anadolu’yu düşürüp parçalamak için yeniden fitne çıkarılmaya çalışıldığını söyledi.

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Kütahya’da sivil toplum kuruluşları, kanaat önderleri ve iş adamları ile bir araya geldi.

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, programda yaptığı konuşmada, Diyanet İşleri Başkanlığının öncülüğünde milletle el birliği içerisinde yurt içinde ve yurt dışında pek çok güzel işin yapılabileceğini söyledi.

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, “Bizler veren el oldukça milletimizin dünya çapındaki değeri çok daha fazla artacak. Çünkü veren el olmak Kur'an'da ve sünnette bize verilen en önemli emirlerinden birisidir. Kur’an-ı Kerim'de 250 kadar ayette infaktan yani karşılığını sırf Allah'tan bekleyerek vermekten bahsediliyor” dedi.

“İllerimizin manevi hayatını dinamik olmasının arka planında Kur'an eğitimi yatıyor”

Camilerin, hayır müesseselerinin sürekli artmasının milletin veren el olmasının bir sonu olduğunu ifade eden Başkan Erbaş, “Pek çok yerde Kur'an kurslarımız yükseliyor. İçerisinde cıvıl cıvıl hafızlık yapan gençlerimiz, çocuklarımız var. İllerimizin, ilçelerimizin manevi hayatının dinamik olmasının arka planında Kur'an eğitimi yatıyor. Eğer her ilde, her ilçemizde hafızlık yaptırabileceğimiz bir Kur'an kursu olursa bunun faydasını toplum olarak görürüz” diye konuştu.

“Vakıf anlayışının banisi Peygamberimizdir”

Başkan Erbaş, bu yıl Türkiye Diyanet Vakfının ‘Vekaletle Kurban Kesim Programı’na 430 bin 8 adet kurban hissesinin bağışlandığını belirterek, şöyle devam etti:

“145 ülkede kurban hisselerini dağıtmak nasip oldu ve gittiğimiz her ülkede vakıf gönüllerimizin o kurban hisselerini götürdükleri her evde yaşadıklarını birlikte dinleyebilsek gözlerimizin yaşarmaması mümkün değil. Önümüzdeki yıl daha fazla sofraya, daha fazla haneye kurban bağışlarınızı ulaştırma noktasında gayretimizi iki katına çıkarmamız lazım. Sizlerin de yapmış olduğu pek çok hayır faaliyetinin olduğunu biliyorum ve iftihar ediyoruz. Bizim milletimizin özünde, yaratılışında var. Çünkü medeniyetimiz, vakıf medeniyetidir. Vakıf anlayışının banisi Peygamberimiz olduğu için ve onun ilham aldığı kaynak da Kur’an-ı Kerim olduğu için milletimiz bunun bereketini görüyor.”

“Tarih boyunca mazlumun ve mağdurun yanında yer aldık”

Başkan Erbaş, milletimizin ve devletimizin tarih boyunca hep mazlumun ve mağdurun yanında yer aldığına işaret ederek, “Onların duasıyla ayakta kalmışız. Bugün de onların duasıyla ayakta kalacağız inşallah. Nerede bir mazlum var, onların yanındayız. Suriye'de büyük bir zulüm var, devlet olarak mazlumların yanındayız. Bu yıl sadece o bölgede Türkiye Diyanet Vakfı her gün insanlara 100 bin ekmek  ulaştırdı. Ve her gün 15 bin sofra kurdu. Mazlum ve mağdur insanların yanında yer aldı” şeklinde konuştu.

Ramazan ayında 84 ülkede Türkiye Diyanet Vakfının iftar sofraları kurduğunu hatırlatan Başkan Erbaş, “Bunlar yurt dışında olanlar, yurt içinde de müftülüklerimiz kanalıyla hep veren el olmaya çalıştık. Sizler bunu biliyorsunuz. Hayır sofralarında hepinizin bulunduğunu, katkı sağladığını biliyorum” ifadelerini kullandı.

Tarihte, mağdur ve mazlum bölgelere kervanlarımızın dolu gidip boş geldiğinin altını çizen Başkan Erbaş, sömürgeci devletlerin ise kervanlarını boş götürüp dolu getirdiklerini belirterek, milletimizin farkının bu olduğunu kaydetti.

“Anadolu düşerse Anadolu'dan çıkmış olan diğer ülkeler de düşer”

“100-150 sene önce sömürgeciler koskoca devletin içine fitne sokarak devletin bölünmesine parçalanmasına sebep olmuşlar” diyen Başkan Erbaş, şöyle devam etti:

“Bugün bu fitneyi devam ettiriyorlar. Bir devletten 50 devletçik ya da 50 ayrı parça çıkarmışlar. Bugün Anadolu'da o fitnecilerin gözüne çok büyük gözüküyor. ‘Biz’ diyorlar ‘bu Anadolu'yu bitirmiştik ama şimdi düştüğü yerden kalktı. Yeniden canlandı. Yeniden içlerine fitne sokalım, tekrar parçalayalım’ düşüncesi içerisinde hareket ediyorlar. Anadolu düşerse Anadolu'dan çıkmış olan diğer ülkeler de zaten düşer. Dünyada tek bir İslam ülkesi kalmaz. Bunun için tefrikadan uzak bir şekilde çok çalışmamız lazım. Hangi mezhepten, hangi meşrepten olursak olalım farklılıklarımız bizim zenginliğimizdir. Yeter ki istismar ederek kendine yönelik menfaat içerisinde olmasın. Onlar bizim zenginliklerimizdir. Geçmişimize baktığımız zaman medeniyetimizin başlangıcından itibaren hep farklılıklarımızı zenginlik olarak görmüşüz.

Programda Diyanet İşleri Başkanlığı Yönetim Hizmetleri Genel Müdürü Haydar Bekiroğlu, Türkiye Diyanet Vakfının (TDV) yurt içi ve yurt dışında yürütmüş olduğu hayri hizmetler ile TDV’nin üniversite yerleşkelerinde, yurt dışında yaptığı ve yapımı devam eden camiler hakkında bilgi verdi.

Programa Kütahya Valisi Ahmet Hamdi Nayır, Dumlupınar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Remzi Gören, Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ramazan Muslu, Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Mehmet Kapukaya, Eğitim Hizmetleri Genel Müdürü Kadir Dinç, Kütahya İl Müftüsü Hüseyin Hazırlar ve çok sayıda STK temsilcisi, kanaat önderi ile iş adamı katıldı.