Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, “Peygamberimiz ve Gençlik” Konulu Bir Makale Yazdı

11 Temmuz 2019 Perşembe

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Mevlid-i Nebi haftasının da teması olan “Peygamberimiz ve Gençlik” konulu bir makale kaleme aldı.  Başkan Erbaş, “erdemli, vicdanlı, sorumluluk ve aksiyon sahibi, mazlumdan ve doğrudan yana tavır alan bir gençliğin inşası için Hz. Peygamber ve onun yaklaşımı örnek alınmalı” dedi. Erbaş, “kategorize etmeyen, diyaloğa açık, incitmeden ve küçük düşürmeden gençlere yaşam kılavuzluğu yapan bir yaklaşım, nebevi miras olarak bizlerin omuzlarına yüklenmiştir” ifadesini kullandı.

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, “Peygamberimiz ve Gençlik” konulu bir makale yazdı.

“İnsanoğlunun tarihî serüveninde mahlukata merhameti, yaratıcı'ya itaati tüm boyutlarıyla ifade eden hayır, iyilik ve güzelliğin en büyük timsali Hz. Peygamber, gençliğin evrensel rehberi olarak üstün ahlakının gereği devamlı surette iyiyi, güzeli, hakkı, hakikati onlara anlatarak rehberlikte bulunmuş, heyecanlarını iman ve güzel ahlakla insanlığa hizmete yöneltmiştir. Allah rasulü ile genç ashabı arasındaki ilişkiye bakıldığında çift yönlü hakiki bir sevginin varlığı açıkça görülmektedir. Dolayısıyla, dünya gözüyle görmediği hâlde ona iman eden bugünün gençlerinin de aynı muhabbetle rahmet peygamberini bütün yönleriyle tanıyıp örnek almaları, onun güzel ahlakını yaşamaları mühim bir idealdir.”

Erbaş: Gençler hayır, iyilik ve güzelliğin en büyük timsali Hz. Peygamber’i örnek almalı

İslam tarihi içinde Hz. Ali, Zeyd Bin Sabit, Mus’ab Bin Umeyr Ebu Hureyre, Zeyd Bin Harise gibi önemli şahsiyetleri örnek gösteren başkan Erbaş,  gençlere yaklaşımda Hz. Peygamberimizin örnek alınmasına vurgu yaptı.

“Kötülüğün yeryüzünü kuşattığı bir zamanda, gençliğini muhafaza ederek vahyin son elçisi seçilen ve hayatını kur’an ahlakına dönüştüren sevgili peygamberimiz, çağları aşan örnekliğiyle bugüne de ışık tutan aydınlatıcı bir kandildir. Hz. Peygamber, gençlerle güven, sevgi, saygı ve samimiyete dayalı bir iletişimi esas almış ve bu muhkem yöntemle, onların kendilerini gerçekleştirmelerine vesile olmuştur. Nitekim henüz 20 yaşında iken Hilfü’l-Fudûl cemiyetine katılarak Mekke’nin emniyetinin sağlanmasına katkı sunup haksızlığa karşı olduğunu deklare eden peygamberimiz, genç yaşta dünya ve ukba saadetinin biricik vesilesi islam’la şereflenen birçok sahabiyle, mekke’den âlemlere yükselen bir değişimin fitilini ateşleyerek ideal bir hayat ve medeniyet inşa etmiştir. Konuya bu açıdan yaklaşıldığında gençleri karşısında konumlandırmadan her şart ve durumda onlarla kol kola hareket ederek zihin ve gönül yolculuğuna çıkan Hz. Peygamber'in, yaşanan hayatın tüm alanlarında gençleri istihdam ettiği müşahede edilmektedir.”

Erbaş: Peygamber efendimiz gençlerle güven, sevgi, saygı ve samimiyetle yaklaşmıştır

Başkan Erbaş, aile kurumunun önemini de işaret ederek, insan ömründe yönlendirmeye daha açık ve fırtınalı bir dönemi içeren gençliğin sağlıklı yetiştirilmesine yönelik, uyarılarda bulundu;

“İdeal aile yaşantısı olmadan ideal bir gençlikten söz etmek mümkün değildir. Bu sebeple bireyin, gençlik dönemine kadar aile içinde toplumun dinî ve kültürel kodlarıyla kolaylıkla irtibat kurmasına imkân sağlayan bir eğitimle buluşması, sonraki yaşantısını ideal boyutta şekillendirmesi açısından hayati önemi haizdir. Aynı zamanda müstakim bir duruşu temin eden bu ana yapı; genci, beden ve ruh sağlığı açısından zararlı olabilecek her türlü menfi kişi, yapı, unsur, düşünce, akım ve anlayıştan uzaklaştırıp ona huzurlu ve mutlu bir yaşamın anahtarını sunmaktadır. Bu da hayatın tüm şubelerini kuşatan bir ahlak düzeni olan din ve ondan neşet eden değerlerle harmanlanan gence, Hz. Peygamber'in izinde emin adımlarla yürürken yol işareti olacak güvenilir bir dayanaktır.

Erbaş: İstikamet problemi yaşayan gençlerin istenmeyen mecralara savrulmasına üzülüyoruz 

"Bugünkü gelinen noktada, toplumsal hayatı tüm veçheleriyle etkisi altına alan bireysellik, dünyevileşme, sanal yaşam, popüler kültür pratikleri, yaşam sebebi kulluktan vareste gündelik anlayışlar maalesef gençliği söz konusu ideal boyuttan oldukça uzaklaştırmıştır. Bu bağlamda, farklı yaklaşım ve hareketleri analize tabi tutmadan kabullenen, nevzuhur akımlara hemen adapte olan, bitmeyen enerjisiyle tüketim kültürünün hızına yetişmeye çalışan, insanlığın temel meselelerine karşı edilgen bir tutum sergileyen gençler; bugün popüler kültürün, moda akımların, marjinal yaklaşımların, sapkın ideolojilerin, terör örgütlerinin üzerinde oyun kurgulamak istediği en mülayim kesimdir. Bu meyanda, ailede dinî ve ahlaki değer merkezli bir yaşam kültürü edinme imkânından mahrum olan, eğitim ve ibadet yaşantısında istikamet problemi yaşayan, tecrübeyle henüz tanışmamış gençlerimizin arzu edilmeyen mecralara savrulmalarına tanık olmak, hepimizi derinden yaralamaktadır.”

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, makalesinin son bölümünde gençlerin korunmasına yönelik yaklaşım tavsiyelerinde bulundu.

“Kuşanılması gereken tavır; erdemli, vicdanlı, ideal, sorumluluk ve aksiyon sahibi, haksızlığa asla razı olmayan, mazlumdan ve doğrudan yana tavır alan bir gençliğin inşası için Hz. Peygamber'in nirengi noktası olduğu iman, ibadet ve ahlakla yoğrulmuş bir hayatı onlara sunmaktır. Bu itibarla, gençliğin varlık alanına saygı duyup onları kategorize etmeyen, diyaloğu merkeze alan bir dil ve üslupla kırmadan, incitmeden, küçük düşürmeden onlara yaşam kılavuzluğu yapan, nasıl ve niçin sorularına cevap vererek onları anlamlandırıp yüreklendiren, mazinin hafızasını muhafaza ederek hâl ve istikbale dair ideal bir perspektif çizip onlara bu dünyanın umudu olduklarını ihsas ettiren bir yaklaşım, nebevi miras olarak bizlerin omuzlarına yüklenmiş, ihmale gelmeyecek önemli bir şuur ve sorumluluk ödevidir.”