Diyanet TV Tanıtım Gecesi Düzenlendi

28 Aralık 2018 Cuma
Diyanet TV Tanıtım Gecesi Düzenlendi

Diyanet TV’nin yayın hayatına müstakil bir kanal olarak devam etmesi vesilesiyle bir tanıtım gecesi düzenlendi. Geceye, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Binali Yıldırım ve Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş katıldı.

Diyanet TV’nin yayın hayatına müstakil bir kanal olarak devam etmesi vesilesiyle Türkiye Diyanet Vakfı Konferans Salonu’nda bir tanıtım gecesi düzenlendi.

Programa, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Binali Yıldırım ve Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş katıldı.

Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda konuşan TBMM Başkanı Yıldırım, Türkiye Diyanet Vakfı Konferans Salonu'nda düzenlenen Diyanet TV tanıtım programında yaptığı konuşmada, Diyanet Televizyonu'nun bağımsız bir yayın kuruluşu haline gelmesinde emeği ve katkısı olan başta Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş olmak üzere herkesi tebrik ederek, teşekkürlerini iletti.  

Diyanet TV'nin 6 yıldır yayın hayatında olduğunu hatırlatan Yıldırım, televizyonun bu yeni dönemde kendi frekansıyla yapacağı yayınları sadece yurt içinde değil gönül coğrafyasında, gurbette bulunan vatandaşlara da ulaştırma imkanı olacağını vurguladı.

Yıldırım, Diyanet TV'nin 7 gün 24 saat vatandaşların hizmetinde olduğunu, kendi frekansında bu yayınları sürdüreceğini aktardı.

Yıldırım, kafalarındaki şüpheleri yenmek ve akıllarından geçen sorulara cevap bulmak için internette gezinti yapan gençlere de mutlaka erişilmesi gerektiğini dile getirerek, şunları kaydetti:

“Gençlerimizi ikna edecek, inancımızı ve kültürümüzü sevdirecek programları ekranlarımızda görmeyi daha çok arzu ediyoruz. DEAŞ gibi diğer sapkın örgütler, kökleri dışarıda olan, amacı İslam’ı kötü göstermekten başka bir şey olmayan bu örgütlere alet eden yapıların ortaya çıkmaması, İslam düşmanlığının, İslam korkusunun bertaraf edilmesi için doğru İslam, mutlaka Diyanet üzerinden anlatılmalıdır, yayılmalıdır. Savaş, şiddet, terörün yaygınlaştığı günümüzde gençlerin birtakım sapkın akımların tuzağına düşmemeleri için sevgi ve hoşgörü dini yaygınlaşmalıdır. Diyanet Televizyonu'nun bu çerçevede izleyiciyi ekran başına çekecek programlar yapacağına inanıyorum. Çünkü insanımızın gönüller arasında köprü kuran programa daha çok ihtiyacı var.”

Bu ihtiyacı en fazla vurgulayan kişilerden birinin de Diyanet İşleri Başkanı Erbaş olduğunu ifade eden Yıldırım, Başkan Erbaş'ın da görüş ve önerileriyle ekibin Diyanet Televizyonu'nu izlenir ve beğenilir bir yayın çizgisine oturtacağı inancını ifade etti.

TBMM Başkanı Yıldırım, Diyanet TV'ye yayın hayatında üstün başarılar diledi.

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş

Programda bir konuşma yapan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, din hizmetlerine müstakil bir televizyon kanalıyla katkıda bulunma hedefine ulaşıldığını belirterek, emeği geçen herkese teşekkür etti.

Diyanet İşleri Başkanlığının, toplumu din konusunda aydınlatma noktasında geniş bir yelpazede faaliyetlerini sürdürdüğünü ifade eden Başkan Erbaş, Diyanet TV’nin, yeni süreçle Başkanlığın bu faaliyetlerine yeni bir ivme kazandıracağını, mekân ve sınır gözetmeksizin İslam’ın güzelliklerini insanlığa ulaştıracağını kaydetti.

Başkan Erbaş, yayın hizmetlerinin Başkanlığın faaliyetleri açısından önemli imkânlardan birisinin olduğunu belirterek, “Diyanet İşleri Başkanlığımız, bu alanda da toplumu din konusunda aydınlatma, toplumumuzun birlik, beraberlik ve kardeşlik duygularını pekiştirerek milletçe dayanışma ve bütünleşmeye katkı sunma,  vatandaşlarımızın manevi dünyasına rehberlik ederek iç huzurun ve güzel ahlakın yaşanmasına destek olma gayesiyle; basılı, süreli, sesli ve görüntülü eserler hazırlamakta, hazırlatmakta ve insanlığın hizmetine sunmaktadır” şeklinde konuştu.

Kur’an ve sünnetin rehberliğinde, İslam’a ve insanlığa hizmet aşkının, zamanla ve mekânla sınırlandırılamayacağının altını çizen Başkan Erbaş,  radyo, televizyon, internet ve sosyal ağlar gibi bütün teknolojik imkânlardan yararlanılması gerektiğini söyledi.

“Din ve medya ilişkisi hem yaşanan hayat hem iletişim alanı açısından göz ardı edilemez”

Haberleşme araçlarının geliştiği, iletişimin hızlı ve kolay hale geldiği bir dünyada yaşandığına dikkati çeken Başkan Erbaş, “Böyle bir ortamda, insana ait en temel olgu ve gerçeklik olarak din, ülkemizde, İslâm dünyasında ve küresel ölçekte medyanın ana konularından biri haline gelmektedir. Dolayısıyla din ve medya ilişkisi hem yaşanan hayat hem de iletişim alanı açısından göz ardı edilemez bir durum arz etmektedir” diye konuştu.  

Teknolojinin, radyo, televizyon ve internet yayıncılığıyla dünyanın küresel bir köy hâline getirildiğini dile getiren Başkan Erbaş, “Bu itibarla, yayın faaliyetleri aynı zamanda bütün yeryüzü ve insanlık ile muhatap olmak demektir. Bu durumun barındırdığı imkânlar, zorluklar ve riskler bir bütünlük içinde ve iyi değerlendirilmelidir” dedi.

“Bugün Müslümanlar, özellikle medya üzerinden küresel ölçekte bir ötekileştirmeye ve istismara maruz kalmaktadır”

Başkan Erbaş, bireysel sorunlardan küresel meselelere kadar dünyanın yaşadığı sıkıntıların sebebini oluşturan ötekileştirme, manipülasyon, algı operasyonu, hakikatin istismarı, gerçeklerin karartılması gibi durumların da teknolojinin imkanlarıyla yaygınlaşarak küresel boyutta herkesi etkilediğini belirtti.

“Bugün Müslümanlar, özellikle medya üzerinden küresel ölçekte bir ötekileştirmeye ve istismara maruz kalmaktadır” diyen Başkan Erbaş şöyle devam etti:

“İslamofobi üzerinden bir endüstriye dönüşen bu durum, İslam’ın yanlış anlaşılmasına, yanlış algılanmasına ve İslam’ın hakikatlerine muhtaç insanların yanılmalarına neden olmaktadır. İslam’ı temsil etmesi mümkün olmayan çeşitli batıl, sapkın yapı ve akımlar, medya ve dijital platformlar üzerinden zararlı faaliyetler ve yanlış propagandalarla İslam’a, Müslümanlara ve insanlığın aydınlık geleceğine zarar vermeye devam etmektedir. DEAŞ, FETÖ, PKK, Boko Haram, Şebab gibi terör örgütleri bunun açık örnekleridir. Oysa söz konusu örgütlerin ve benzer yapıların faaliyetlerinin, hakikat, huzur ve güven dini olan İslam ile hiçbir ilgisi olamaz.”

“Medya ve dijital araçlar üzerinden hakikati ve dini konuşmak çok daha büyük bir dikkat ve hassasiyet gerektirmektedir”

Medya ve dijital araçlar üzerinden hakikati ve dini konuşmanın büyük bir dikkat ve hassasiyet gerektirdiğinin altını çizen Başkan Erbaş, “İslam’ın kavramlarını ve söylemlerini, dinî kisve veya kimlik ile öne çıkan kişileri medyanın argümanları içinde kullananlar, hakikate ve milletimizin değerlerine karşı sorumluluk bilinci ile hareket etmelidir” uyarısında bulundu.

Medyada dini konularda konuşan, yazan herkesin İslam’ın doğru anlaşılmasına, yaşanmasına ve güzel ahlakın yaygınlaşmasına katkı sunması gerektiğini ifade eden Başkan Erbaş, bu kişilerin, inanç konusunda yanlış anlamalara yol açacak hatalı söz ve eylemlerden, popülist yaklaşımlardan, gereksiz ve kafa karıştırıcı tartışmalardan kaçınmaları gerektiğini kaydetti.

“İslam’ın en doğru şekilde anlatılması ve istismarın önüne geçilmesi hususunda bütün imkânlarımızla çalışacağız”

Menfaat sağlamak için dini kavramları kullanarak istismar eden, din üzerinden kendini, yanlış düşünce ve davranışlarını meşrulaştırmaya çalışan kişi ve gruplara karşı medya organlarını ve vatandaşları dikkatli olmaya davet eden Başkan Erbaş,  “Biz Diyanet İşleri Başkanlığı olarak, doğru dini bilgi ile İslam’ın en doğru şekilde anlatılması ve istismarın önüne geçilmesi hususunda Diyanet TV’miz ve diğer bütün imkânlarımızla çalışacağız. Aynı zamanda bu hususta isteyen kişilere ve kurumlara her türlü desteği vermeye de hazırız” diye konuştu.

“Diyanet TV’nin yayınları ile toplumu din konusunda aydınlatma faaliyetlerine katkı sağlamayı hedefliyoruz”

Diyanet TV’nin yayınları ile toplumu din konusunda aydınlatma ve yaygın din eğitimi faaliyetlerine katkı sağlamayı hedeflediklerini ifade eden Başkan Erbaş, Diyanet TV’nin yayın ilkeleriyle ilgili olarak şunları söyledi;

“Hikmetli bir gönül dili ile dinimizin hakikatlerini ülkemizde ve dünyada isteyen herkese ulaştırmak istiyoruz.  Mezhep, meşrep, siyasi görüş ve düşünüşlerin, günü birlik tartışma ve gerilimlerin ötesinde, reklam ve propaganda dilinden uzak, kuşatıcı ve kucaklayıcı eksende yayın yapmayı önemsiyoruz.

İslam’ın hakikatlerini, kültürel değerlerimizi, güzel ahlakı ve toplumsal duyarlılıkları dikkate alarak, birlikte yaşama ahlak ve hukukunu pekiştiren, özellikle aile yapımızı koruyan ve güçlendiren yayınlar yapmayı temel ilkelerimiz olarak benimsiyoruz. 

Çocuklara, gençlere, kadınlara, yaşlılara, engellilere, mültecilere, toplumun tüm kesimlerine ve yurt dışındaki millet varlığımıza, gönül coğrafyamızdaki vatandaş, soydaş ve dindaşlarımıza yönelik yayınlar yapıyoruz.

Bu itibarla, Diyanet TV, doğru dini bilgiye ve toplumsal değerlerimize uygun programlarıyla gençlerimizin, ailelerimizin, engelli kardeşlerimizin, muhacirlerimizin ve bütün milletimizin gönül rahatlığıyla takip edebileceği düzlemde, yayın hayatına daha etkin ve güçlü bir şekilde devam etmektedir.”

Yurt içinde ve yurt dışında din hizmeti sunan bütün hocaları, vatandaşları Diyanet TV’yi izlemeye, değerlendirmeye ve tanıtmaya davet eden Başkan Erbaş, desteklerinden dolayı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, TBMM Başkanı Binali Yıldırım’a, Anayasa Komisyonu Başkanı Bekir Bozdağ’a, Diyanet İşleri Başkanlığı personeline, Diyanet TV ve Radyo çalışanlarına teşekkür etti.