Diyanet’ten Sandalyede Namaz Uyarısı

30 Eylül 2016 Cuma
Diyanet’ten Sandalyede Namaz Uyarısı

Namazını taburede ya da sandalyede kılanlara Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan bir uyarı geldi. Din İşleri Yüksek Kurulu; eğer geçerli bir sağlık sorunu yoksa “taburede namaz kılmanın doğru olmayacağını” açıkladı. Müminlerin namazı asli şekliyle ve derinden hissederek kılması gerektiğinin önemine vurgu yapıldı. 

"Eğer Geçerli Bir Sağlık Sorunu Yoksa Sandalyede Namaz Olmaz”

Kimileri namazını oturarak kılıyor, kimileri taburede ya da sandalyede. Diyanet İşleri Başkanlığı camilerde son zamanlarda artan bu görüntülere karşı uyardı. Eğer geçerli bir sağlık sorununuz yoksa “bu şekilde namaz olmaz” dedi;

"Camilerimizde tabureler ve sandalyeler çoğaldı hatta bunlar için özel yerler mekanlar da yapılmaya başlandı. İnsanlar vicdani muhasebelerini yapsınlar gerçekten sandalyede namaz kılmak zorunda iseler buna kimse bişey diyemez onu kılacaktır onu o şekilde eda edecektir ama böyle değilse bu namazın olmadığını namazın farzlarında ihmaller olduğu için geçerli sayılmayacağını bilmeleridir."

Dinimize göre ayakta başlamak, rükuya ve secdeye varmak, bir müddet de oturmak namazın farzlarından. Ancak Peygamberimiz Hazreti Muhammed (s.a.v); sağlık sorunu yaşayan müminlere kolaylık getirmiş.

Peki Namaz Asıl Şekliyle Kılınamıyorsa Nasıl Eda Edilmeli? 

"Bir insan eğer oturamıyorsa eğilemiyorsa sadece ayakta durarak ibadetini yerine getirebilecek durumda ise o kimseler ayakta iken namaza başlarlar ve devamındaki rüku ve secdeleri de yapabiliyorlarsa vücutlarının eğimiyle biz ona ima diyoruz veya başlarının hareketiyle yaparlar." Diz sorunu gibi sağlık problemi olanlar oturarak namaz kılabilir ancak bunun da kuralları var;

"Böylebir durumda ise kişi ayakta namazına başlar. Sonra ilkesel olarak yere zemine oturur. Bu oturmayı nasıl yapabiliyorsa öyle yapar yani takatı neye yetiyorsa diz çökerek oturmak esastır ama bunu yapamıyorsa bağdaş kurabilir bunu da yapamıyorsa ayaklarını kıbleyedoğru uzatarak namazını kılar."

Mü’min her iki şekilde de namazını eda edemiyorsa son çare tabureye ya da sandalyeye başvurmak…

"Bunlar da mümkün değilse o zaman bir tabureye oturur ve namazlarını vücut veya baş hareketleriyle biraz eğilerek biraz daha eğilerek yerine getirir. Zaten rükuyu normal şekilde yapabiliyorsa rükudan sonra oturur." Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Ahmet Yaman; namazın asıl şekliyle ve derinden hissederek kılınmasının çok önemli olduğunu vurguladı ve uyardı;

"Bunlar denenmeden bunlar yapılmadan vicdani bir muhasebeye kişiler girmeden hissettikleri küçük ağrılar veya ben hastayım tarzı bir kanaatten dolayı bu farzlardan birisini ihmal ederek namazını kılıyorsa bu namaz yerine gelmiş kabul edilmiş bir namaz olarak telakki edilemez. Namazı asli formuyla şekliyle ve derinden hissederek eda etmemiz gerekiyor onun için müslüman kardeşlerimizin bu farzlardan kesinlikle fire vermeden namazlarını eda etmeleri gerekir."