“Esma'dan İnsana”da El-Vedûd ve Er-Raûf isimleri anlatıldı

29 Ağustos 2023 Salı
“Esma'dan İnsana”da El-Vedûd ve Er-Raûf isimleri anlatıldı

“Esma'dan İnsana”da El-Vedûd ve Er-Raûf isimleri anlatıldı

Diyanet TV’de ekranlara gelen “Esma'dan İnsana” programında “El-Vedûd ve Er-Raûf İsimlerinin Manalarını ve İnsan Ahlakına Yansımaları” konu başlığı ele alındı. 

"Esma'dan İnsana" adlı programda Allah’ın esma-i hüsnası Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Huriye Martı ile konuşuluyor. Esma-i hüsnayı bilip, tanıyıp, iman etmek ve O’nun esmasının tecellisiyle ahlakımızı yeni baştan imar etmek amacıyla yapılan programda, Allah’ın güzel isimleri bir mana bütünlüğü içerisinde anlatılıyor.

Allah’ın El-Vedûd esmasının sevgisi ile tecelli olduğunu ifade eden Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Martı, şöyle konuştu:

“Anne, nasıl sevgisinin hesabını tutmuyorsa nasıl uykusuz gecelerinin evladı ile ilgilendiği günlerin, saatlerin hesabını tutmuyorsa; bunları hiçbir zaman evladının başına kakmıyorsa; Allah-u Teala'nın da aslında kullarına sonsuz bir merhametle mütemadiyen kesintisiz bir şekilde sevgisi vardır. Burada dünyayı nimetleri ile donatmıştır. Rabbimizin sevgisi ile ve sevmeyi yaratması ile ilgili olan el- Vedûd isminin en güzel tecellisi Hz. Peygamber’in hayatında görülür şüphesiz ve yine Kur'an-ı Kerim'e baktığımızda Er-Rauf isminin Peygamberimize atfen de kullanıldığını görürüz.” 

Er-Rauf esmasının Peygamber Efendimiz ile insanlara nasıl yansıdığını ifade eden Martı, şu ifadelere yer verdi:

“Er-Rauf şefkatli ve Rahim esirgeyici, koruyucu olduğu anlatılıyor. Müşrikler, Hz. Peygamber’e sana mal verelim. Sana eşler verelim istersen seni başımıza kral yapalım ama vazgeç bu dini anlatmaktan diyerek çok büyük bir baskı uygulamışlardı. Hem fiziksel bir baskı vardı hem duygusal hem de sosyal bir baskı vardı. Bunun içerisinde Peygamber Efendimiz’in belki de en çok ihtiyaç duyduğu şey sevgiydi sevgiyle desteklenmek… Biz seni seviyoruz senin yanındayız ne kadar sıkıntıları göğüslememiz gerekse de bu durum bizim için ne kadar riskler barındırsa da umrumuz da değil senin yolundayız dedi sahabe efendilerimiz. Yani ilk Müslümanlar Peygamber Efendimizin en yakınları her zaman çok kıymetli olmuşlardı. Peygamber Efendimiz ilerleyen yıllarda kendisine iman eden ve dini kabul eden insanların sayısı arttıkça da hiçbir zaman tevazusundan vazgeçmemişti. O’ koruyan kollayan esirgeyen affeden ve merhametle insanları kucaklayan halini hiçbir zaman bırakmamıştır. Dolayısıyla etrafındaki insan sayısının devamlı artması ona gelen birisinin kimi zaman bir isteğini dile getirmek için kimi zaman bir şikayetini söylemek için kimi zaman arabuluculuk yapması için kimi zaman da sorular sormak için gelen insanların Peygamber Efendimiz’in kapısından asla hoşnut olmadan razı olmadan dönmediler. Peygamberimiz’in her birini itinayla dinlemesi, ihtiyaçlarını karşılaması, kimseyi kovmaması Aslında bu Rauf ve Rahim isimlerinin birer tecellisiydi.”

Er-Rauf esmasının gücü olduğu halde şefkatli merhametli davranan manasına geldiğini vurgulayan Martı, şöyle devam etti:

“Orada ki merhametli duruş insanı seven insana değer veren kadın olsun erkek olsun çocuk olsun yaşlı olsun genç olsun insanın kıymetli bir varlık olduğunu düşünüp onu iyiye, doğru imana, salih amele doğru yönlendirilebilmesi için elinden tutan duruş Peygamberimizin hayatında çok kıymetliydi. Allah-u Teala'nın aslında Müminlerin tamamından istediği de böyle bir duruştu. Elbette hayatta kimi zaman insanın gücünü göstermesi kimi zaman mücadele etmesi kötüyle savaşması düşmanla cihat etmesi gerekecek haller olabilir. Rauf olmak zaten her şekilde boyun eğmek mazlum olmak ezik olmak demek değildir. Rauf olmak aslında gücü olduğu halde aslında iktidarı olduğu halde fırsatı olduğu halde affedici olmak. Ezebileceği halde ezmeden güzellikle çözüm bulmaktır.”