İnsan "Emanet Bilinci"yle Yaratılmıştır…
Diyanet TV’de ekrana gelen "İftarı Beklerken" programına Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Huriye Martı konuk oldu.
İnsanın diğer canlılara, kendisine ve ailesine karşı sorumlulukları olduğunu belirten Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Martı, bu sorumluluğun kavramsal ve İslami anlamda karşılığının "emanet" kavramı olduğuna dikkat çekti.
Kainattaki her şeyi Allah’ın yarattığını ve bir nizama sahip olduğunu ifade eden Martı, diğer canlılara karşı insana düşen sorumlulukların olduğunu söyledi. Bu sorumlulukların emanet kavramıyla açıklanabileceğini vurgulayan Martı, "İnsan, yeryüzünde diğer canlılardan ayrıcalıklıdır. Bu insandaki emanet bilinci sayesindedir. Tıpkı ailenin babası gibi, insan ailenin reisidir. Dolayısıyla, iyi günde kötü günde zorlukları aşarken, mutlulukları yaşarken, aileyi bir arada tutan denge ve birliği sağlamak insana düşer." şeklinde konuştu. Martı, sözlerine şöyle devam etti:
"İnsanın, varlığa karşı sorumluluğunu Kur'an-ı Kerim'de anlatan kelime 'emanet'tir. 'Emanet' kavramı aslında çok kilit ve kıymetli bir kavramdır. Öncelikle bütün malın ve mülkün varlık âleminin sahibinin Allah olduğuna işaret eden bir kavramdır. Her şeyin insanın emaneti olduğu gerçeğiyle, bunların bir gerçek sahibi olması gerektiği anlamına gelir. Biz ancak emanetçiysek bunları bize bir süreliğine kullanmak üzere veren ve sonrasında bunlar hakkında hesap soracak olan nasıl kullandığımıza dair kendisine hesap vermek durumunda olacağımız bir gerçek sahip olması lazım. Emanet kelimesi, Cenab-ı Hakk'ın bütün varlık âleminin sahibi olduğuna işaret eden bir kelime olmasının yanı sıra insanoğlunu akıllı olarak donatılmış bir varlık olarak yarattığını da gösterir. İnsan, diğer varlıkları yöneten, yönlendiren, rehberlik eden ve iyilikte buluşturan en iyi amaçlarla aklını ve yeteneklerini bir araya getirerek harikalar ortaya çıkaran bir varlıktır. Aslında insanın yeryüzündeki ayrıcalığına da işaret eder. Allah-u Teala, emaneti ve bu kainattaki düzenin korunması için insanın sorumluluk almasını ister. Bu dünyanın ahenk ve denge içerisinde varoluşunu sürdürmesi ile ilgili sorumluluk almak hiç kimsenin üstlenmediğini söyler, insan bunu üstlenir."
İnsanın akıl sahibi olarak yaratıldığını ifade eden Martı, bu noktada insana düşen sorumlulukları da şu sözlerle anlattı:
"Bütün varlıklarla birlikte yaşayacak şekilde yaratılması, insanı sosyal bir varlık yapar. Bir kenara çekilip mağaraya kapanmak gibi bir seçeneğimiz yoktur. Doğal olarak, diğer insanlarla ve diğer bütün canlı cansız varlıklarla ilişki içerisinde yaşamak bizim fıtratımızdadır. Bu yaşamı yönlendirmek, yönetmek ve hangi ilkeler üzerinde yürüyeceğini belirlemek, o sorumluluğu üstlenmek de insana aittir. Tıpkı ailenin babası gibi, insan ailenin reisidir. Dolayısıyla, iyi günde kötü günde zorlukları aşarken, mutlulukları yaşarken, aileyi bir arada tutan denge ve birliği sağlamak insana düşer."
"İftarı Beklerken" Ramazan ayı boyunca her gün saat 17.30’da Diyanet TV’de…