Orta Asya’nın en büyük camisi olan Hazreti Sultan Camii Kazakistan’daki İslami yaşantı hakkında da önemli ipuçları sunuyor. Başkent Astana’daki cami, ülkenin bağımsızlık sembolleri arasında yer alıyor. Cami Kazakistan’ın milli simgesi olması yanında, ülkede İslamiyet’in yeniden yükselişini anlatan önemli bir ibadethane olma özelliği de taşıyor.
Sovyetler Birliği dağılmadan önce bir köyü andıran Astana, bağımsızlığın ardından Kazakistan’ın başkenti oldu. 25 yıl içinde Orta Asya’nın bu bakir steplerine büyük bir şehir kuruldu. Cumhurbaşkanlığı sarayından hükümet binalarına, toplu konutlardan alışveriş merkezlerine varıncaya kadar yepyeni bir kent inşa edildi.
Ülkenin yüzde 50’si Müslüman. Haliyle yeni bir başkent kurulurken camiler de unutulmamış. Kubbeleri için 27 kilo altın kullanılan Nur Camii, Kazak Müslümanları için oldukça önemli. Kentin bir başka köşesindeki Hazreti Sultan Camii ise, Kazakistan halkı tarafından ülkenin bağımsızlık sembollerinden biri olarak kabul ediliyor. Cami, 17 bin metrekarelik alana inşa edilmiş. 10 kubbeden oluşan ve sosyal tesislere de sahip olan cami, dini eğitim başta olmak üzere birçok alanda Müslümanlara hizmet veriyor. Cami cemaatini özellikle gençler oluşturuyor. Sovyet Rusyahakimiyeti sırasında ülkede parmakla gösterilecek kadar az olan cami sayısışu an 3 bine yaklaşmış durumda.
Kazakistan Dini İdaresi ile Diyanet İşleri Başkanlığı arasında da sıkı bir işbirliği bulunuyor.