Millet Olma Şuuru Birlik ve Beraberlik
Diyanet TV’de ekranlara gelen iftar programı ‘İftarı Beklerken’de “Millet Olma Şuuru Birlik ve Beraberlik” konu başlığı ele alındı.
Programa konuk olan Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Kadir Dinç, oruç ibadetinin aynı anda sofraya oturmak olduğunu ve milli birlik beraberlik noktasında da birleştirici bir ibadet olduğuna ifadelerinde yer verdi.
Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Dinç, Diyanet TV’nin Ramazan ayı boyunca her akşam yayınlanan “İftarı Beklerken” programına konuk oldu.
Milli birlik ve beraberliğin önemine ilişkin konuşan Dinç, “ Hadis-i şeriflere baktığımız zaman ;müminlerin kurtuluş için de beraber hareket etmeleri gerekiyor.” dedi.
Müslümanların tevhid bilinciyle bir arada olmalarının önemine dikkat çeken Dinç, şu ifadelere yer verdi:
“Hep beraber imtihan diyarında yaşıyoruz. Hadis-i şeriflere baktığımız zaman Müminlerin kurtuluş için de beraber hareket etmeleri gerekiyor. Ameli hayatta da tevhide ihtiyaç var. Onu nerede bulursunuz; beş vakit namazda onu bulursunuz, Ezan-ı Muhammed-i de onu bulursunuz, oruç da onu bulursunuz. Bakın şimdi milyonlar sadece Allah için aç ve susuz kalıyor. Allah'ın emrine ittiba ediyor ve her biri orucunu bozmak için o anı iftar anını bekliyor. Milyonlar onu bekliyor. Bütün inananlar o vakti bekliyor. Yani amelde tevhitten söz ediyorum. Aynen bunun gibi sosyal hayatta da bu birliği tevhidi besleyen; bu duyguyu yaşatmamız gerekiyor. Hz. Peygamber’in hadis-i şeriflerine baktığımız zaman; Mümin, Mümine; Müslüman, Müslümana zulmetmez. Onu yalnız bırakmaz, yardımsız bırakmaz.”
Müslümanların değerlerinde Müslüman kardeşlerinin huzurunun çok önemli bir yeri olduğunu ifade eden Dinç, sözlerine şöyle devam etti:
“Bizim inancımızda, değer yargımızda şu vardır. ‘Kardeşim huzurluysa ben huzurluyum’ ‘Kardeşim mutluysa ben mutluyum’ ‘Ben onun için yaşayabiliyorsam onun huzuru mutluluğu için bir şeyler yapabiliyorsan ben mutluyum.’ Tek başıma huzurlu olmam mutlu olmam toplumsal hayatta huzuru oluşturamadıktan, sonra benim de huzursuzluğum demektir. O sebeple İslam, insanların ve Müminlerin kardeşliğini hedefler. ‘Birbirinize buğz etmeyin’ der. ‘Birbirinize sırt dönmeyin.’ der. ‘Birbirinizin ayıplarını kusurlarını araştırmayın.’ der. Hz. Peygamber, ‘Kardeşinin bir ihtiyacını gördükçe Allah da sizin ihtiyacınızı karşılar buyurur.’ ”
“Mümin bir kimse zaten bir kardeşinin yardımında bulunduğu zaman, onun ihtiyacını gidermek için bir çırpınış içerisinde olduğu zaman; Allah, zaten onun ihtiyacını giderecektir.” sözlerine yer veren Dinç, şöyle konuştu:
“Mümin bir kimse zaten bir kardeşinin yardımında bulunduğu zaman, onun ihtiyacını gidermek için bir çırpınış içerisinde olduğu zaman; Allah, zaten onun ihtiyacını giderecektir. Kul kendi kardeşinin ihtiyacını gördüğü müddetçe Allah da onun ihtiyacını giderecektir diyor, hadis-i şerifte. O sebeple birbirinize haset etmeyin, birbirinize kin gütmeyin ‘Ey Allah'ın kulları kardeş olun. Çünkü siz, insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz.’ Buradaki ‘en hayırlı ümmet’ kavramını nasıl tanımlayabiliriz. En hayırlı topluluk, insanlara numune olabilen, diğer insanlara da örneklik teşkil edebilen; siz dünya hayatında dengeyi kuran bir topluluksunuz. Bugün bizim İslam dünyasında; İslam aleminde müminler arasında birtakım sıkıntılar varsa; birtakım kaoslar varsa; bir takım bölünmüşlükler varsa; bu tamamıyla: Efendimiz Aleyhisselatü Vesselam'ın çağrısına uymadaki gösterdiğimiz gaflet, Cenab-ı Hakk'ın Kur'an'ı Kerim’de bize göstermiş olduğu yola uymadaki ortaya koyduğumuz tembellikten kaynaklanmaktadır.”
“İftarı Beklerken” Ramazan ayı boyunca her akşam saat 18.00’de Diyanet TV’de…