Mizan’da geçtiğimiz bölümde ilim ve ilmin ahlakı konuşuldu…
Bilginin ahlakının, o bilginin insanlığa ve tabiata faydalı olmasıyla ölçüldüğünü belirten Keleş, ilim tahsil edilirken Allah’ın koyduğu ölçülere riayet edilmesi gerektiğinin altını çizdi. Allah’ın insanlara hitaben öğrenmeyi, ilim tahsil etmeyi, düşünmeyi ve aklını kullanmayı emrettiğini belirten Keleş, ilim öğrenmenin önemini medeniyetimizde ve kültürümüzde de daima yaşattığımızı ifade etti.
Ancak ilim öğrenmenin bu denli önemli olmasının yanında, bu ilmin faydasız ve yaşadığımız dünyaya zarar verici hale getirilmesinin ahlaksal bir sorun olduğunu ifade eden Keleş, ilmin yüksek bir amaca hizmet etmesi gerektiğine işaret etti. “İslam dini, alimin mürekkebini şehidin kanıyla kıyaslarken ilmin tabiata, çevreye, yaratılmış mahlukata ve insanlığa zarar verici hale getirilmesini de yasaklamıştır.” diyen Keleş, bir ahlak- etiği çerçevesinde ilim tahsil edilmesi gerektiğini vurguladı.
Konuklardan Muhlis Akar ise amele dönüşmeyen ilmin ilim olmadığını ifade ederek, ilim, bilimsel çalışmalar ancak amele dönüştüğünde yani insanlığa faydalı hale geldiğinde ilim olacağını belirtti. İlmin menfaate dönüştürülmesinin ahlak problemi olduğunu belirten Akar, “bilimsel çalışma yapan veya alanında bir söz söyleyen kişi o alanda yeterli bilgiye sahip olması gerekir. Bir ahlak etiği içerisinde ilmini yapması ve insanlığa faydalı olması gerekir.” dedi.
Mizan, Salı günleri 22.00’de Diyanet TV’de.