İslam’ın kutsal emanetleri asırlardır İstanbul’da korunuyor. Yavuz Sultan Selim'in Mısır’dan getirdiği mukaddes eşya ve eserlerle başlayan, daha sonra diğer padişahların topladığı manevi değeri yüksek emanetler, 501 yıldır Topkapı Sarayı'nda hem muhafaza ediliyor, hem sergileniyor. O emanetler önümüzdeki günlerde daha geniş içerik ve düzenlemeyle ziyarete sunulacak.
Topkapı Sarayı’ndaki kutsal emanetler daha geniş bir sunumla ziyarete açılacak
Peygamber efendimiz Hazreti Muhammed (s.a.s) başta olmak üzere, daha önceki peygamberlere, halifelere ve sahabelere ait eşyaların yer aldığı "mukaddes emanetler", 501 yıldır Topkapı Sarayı'nda muhafaza ediliyor.
Emanetlerin toplanması Yavuz Sultan Selim'in 1517'deki Mısır seferinin ardından İstanbul’a getirilenlerle başlamış. Bazı arap siyasilerce eleştirilen, Fahrettin paşanın İstanbul’a getirdiği kutsal topraklardaki bazı emanetler de Topkapı sarayında; "Mukaddes Emanetler Dairesi"nde Hazreti Muhammed'in hırkası, sakalı, ayak izleri, Uhud Savaşı'nda kırılan dişinin saklandığı mahfaza, mektupları, kılıcı bulunuyor. Müzede ayrıca Hazreti İbrahim'in tenceresi, Hazreti Musa'nın asası, Hazreti Davud'un kılıcı, Hazreti Yusuf'un cübbesi, halifelere ve sahabeye ait kılıçlar, Hazreti Fatma'ya ait gömlek, Kabe anahtarları, Hacerü'l Esved mahfazası gibi "Asr-ı Saadet"i yansıtan mukaddes emanetler sergileniyor.
Sarayın "Mukaddes Emanetler Dairesi"nde, 24 saat kesintisiz Kur'an-ı Kerim okunuyor. Topkapı Sarayı müzesi, salı günleri hariç her gün ziyaretçilerini ağırlıyor. Topkapı Sarayı Müzesi Başkanı Mustafa Sabri Küçükaşçı, ziyaretçilerin yaşadığı manevi heyecanı bakın nasıl anlatıyor;
"Bugünlerde topkapı sarayı'nda, tarihinin en kapsamlı inşaat, restorasyon, güçlendirme, teşhir ve tanzim faaliyetleri yürütülüyor. Tarihi eserlerin restorasyonu dikkat ve titizlik gerektirdiği için yenileme çalışmaları ağır ilerliyor. Son aylarda çalışmalar mümkün olduğunca hızlandırıldı. Daha çok eserin ziyaretçilere sunulmasına yönelik düzenlemeler son aşamaya geldi. İnşallah yakın bir gelecekte Topkapı Sarayı bütün ihtişamıyla ziyaretçilere daha çok hizmet vermeye çalışacak. Buraya gelenler, burada daha çok vakit geçirecekler ve bir anlamda Osmanlı tarih ve kültürüyle bütünleşecekler"
