Ramazan Bugün Başlıyor

15 Mayıs 2018 Salı
Ramazan Bugün Başlıyor

Filistin’de yaşanan israil katliamı nedeniyle 11 ayın sultanı Ramazan-ı Şerife erişmenin sevincini pek de yaşayamıyoruz, desek yeridir. Bugün ilk teravih namazı kılınacak, ve akabinde bu gece sahura kalkılacak. Rahmet ve merhamet iklimi Ramazan’da müminlerin üzerine oruç dışında birçok görev düşüyor. Ramazan, insana nasıl bir maneviyat kazandırıyor? Müminler bu özel ayı nasıl değerlendirilmeli?.. İşte bu konuları, Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanvekili Doç. Dr. Cenksu Üçer’le konuştuk; "Ramazana ramazan olma özelliğini kazandıran en önemli hususiyet Kur'an'ın Kuran ayı olmasıdır. Kur'an'ın bu ay bu kainatı bereketlendirmesidir.

Başı rahmet, ortası mağfiret, sonu ise ebedi azaptan kurtuluştur Ramazan ayı. işte yeryüzünü bir kez daha Kur’an ayı Ramazan'ın iklimi sardı. Bu mübarek ayda yüce kitabımız Kur’an-ı Kerimde yer alan yasak ve emirler, toplum hayatına daha çok yansıyor.  Bunun içinde tutulan orucun önemi büyük;

"Oruçlarımızı böyle basit gerekçelerle, yapmıyoruz ama, zaman zaman acaba tutmasak mı gibi bir gerekçeyle hareket etmeyelim ciddi bir hastalığımız ve yolculuğumuz yoksa gerçekten tutalım, toplumun bu ortak manevi iklimine kendimizi de dahil etmiş olalım." Biraz ihmal, biraz iftar yemeğinin verdiği fiziki ağırlık teravih namazı konusunda insanları tembelliğe itiyor. Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanvekili Doç. Dr. Cenksu Üçer, “mümkün olduğunca camileri dolduralım” diyor;

"Ramazan değince aklımıza ne geliyor? Teravih geliyor. 14 asırdan beri hepimiz en azından o selavatları kulaklarımızla duyarak çocukluktan itibaren okuduğumuz ve öğrendiğimiz o teravihlerimizi mutlak sürette camilerde kılmaya gayret edelim." Dikkatimizden kaçan bir başka nokta ise sahur yemeği. Sahurun bereketinin kaçırılma-ması tavsiye ediliyor.

"Kur'an'ı mutlaka ihmal etmeyelim Kur'an'ı okuyalım okumasını bilmeyenler varsa gerçekten öğrenelim teravihlerimizi ihmal etmeyelim. Ne olur gece 12 ye kadar oturuyoruz yiyip yatalım da sabah namazına demeyelim mutlaka sahura kalkalım sahurun bereketinden kendimizi ruhumuzu çevremizi inşallah bereketlendirelim istifade ettirelim. Ramazanın oruçla ilgili peygamberimizin tavsiyelerine uyalım birbirimizi kırmayalım birbirimize daha ince daha hasssas daha özenli olalım birbirimize karşı."

Peki bu ayı oruç ve namazın haricinde hangi ibadetlerle geçirmeli, nelerden uzak durmalıyız?

"En azından herkes Kur'an'ı Kerim-i kendisi Ramazan ayı münasebetiyle hatmetmeye çalışsın. Kur'an'ı Kerim-i anlamaya ve hayatımıza anlamlandırmaya çalışalım. Hepimiz mutlaka ve mutlaka eğer yapabilirsek ki mukabeleler biliyorsunuz bizim geleneğimizde Hazreti Peygamber (a.s) ile Cebrail (a.s)’nın birbirine Kur'anı Kerim-i okumasını temsil eden bir uygulamadır. O zaman bunun farkına vararak Hazreti Peygamberin Cebrail (a.s) ile muhataplığını hayatımıza taşımak olarak anlayalım ve mukabelelerimizi camide takip etmeye gayret edelim. Camide mukabeleleri takip edemiyoruzsak TV’lerden takip edelim."

Sadece Ramazanda değil tüm müminlerin yaşamlarında dikkat etmesi gereken dini hassasiyetler biliniyor. Ramazan ayında yükselen maneviyat, müslümanların  sadece aç kalmasına değil, günlük hayatımızda bir ruh dinginliği ve olgunluğuna da yansımalı. Hatta Ramazan’dan sonra da yaşam biçimi olmalı. 

"Orucun maneviyatını ihlal edecek şeylerden kaçınacağız. O çerçevede ağzımızı sadece yeme içmeden değil diğer bütün insan müslüman olarak bizi kullara Allah'a karşı mahcup edecek her türlü kötü söz iftira yalan dedikodu gizli yönleri araştırma bunlarla üzme kırıcı sözler kullanma bunlardan da kaçınmamız gerekiyor."

Ramazan’ın, birlik ve beraberlik zamanı olduğu da unutulmamalı. Yardımlaşma ve paylaşma duyguları ön plana çıkmalı, ihtiyaç sahipleri gözetilmeli; Sadece kendi komşumuzla değil, şuan itibariyle dünyanın dört bir yanında bu imkanı yakalayamayan insanımıza iftar sofrası kurdurma imkanı olduğumuz açık. Onun için de hem Diyanet Vakfı hem de diğer kuruluşlarla da bir iftar sofrasına katkıda bulunabiliriz onu da bu modern dünyanın gereği olarak hiçbir zaman unutmayalım."