TDV’nin amacı yardımlaşma ve dayanışma ruhunu diri tutmaktır…
Diyanet TV'nin sevilen programı “Savaş Barkçin ile Medeniyet Aklı”na bu hafta, Türkiye Diyanet Vakfı Genel Müdürü İzani Turan konuk oldu. Programda Türkiye Diyanet Vakfı’nın hizmetlerini anlatan Turan, vakıf geleneğinin İslam medeniyetindeki yerini de izleyicilerle paylaştı.
Vakfın anlamına değinen Turan, bu bağlamda Osmanlı ve İslam toplumlarında toplum yararına hizmet etmek amacıyla çok sayıda vakfın kurulduğunu vurgulayarak vakıf geleneğinin Müslüman toplumlarda yardımlaşmayı ve paylaşmayı teşvik ettiğini söyledi.
Tarihi vakıf örneklerinden de bahseden Turan, Osmanlı döneminde hayvanların tedavisi için kurulan vakıflardan bir örnek verdi:
“Bursa’da yakın zamanda restore edilen Leylek Hastanesi'ni hatırlayalım. Göç eden leylekler Bursa’ya uğradığında yaralananlar için bir hastane kurulmuş. Bir Müslüman, leyleklerin de Allah’ın yarattığı canlılar olduğunu düşünerek böyle bir vakıf kurmuş. Bu ince düşünce, Kur’an-ı Kerim ve Peygamber Efendimizin uygulamaları ile beslenen bir anlayışın ürünüdür.”
Turan, İslam medeniyetindeki vakıf kültürü ile Batı dünyasındaki yaklaşımı kıyaslayarak, “Batıda sermayeyi biriktirmek esastır, dağıtmaya vakitleri olmaz. İslam dünyasında ise toplamak değil, dağıtmak önceliklidir. İslam toplumları, sadaka ve yardımlarla toplumu ayakta tutarlar.” dedi.
Turan, Osmanlı’da bireylerin topluma olan katkılarının bu yükü hafiflettiğine dikkat çekerek yardımlaşmanın önemini ve İslam toplumlarının toplumsal dayanışmadaki hassasiyetini vurguladı.
Vakfın, ahiret bilinciyle yapılan iyiliklerin temsili olduğunu ifade eden Turan, şunları söyledi: “Bir insanın vakıf anlayışına sahip olması, mayamızda var olan paylaşımcılık duygusunun bir yansımasıdır. Cemil Meriç’in de dediği gibi, karşılık beklenerek yapılan iyilik tefeciliktir. Bizim medeniyetimiz merhamet yüklüdür ve bu merhamet, toplumun tüm bireylerini kapsar. İnsanın kendi ömrünü, nefsini, dünyada hiç tanımadığı insanlara fayda sağlamayı gözetmesi İslam’ın yücelttiği bir değerdir.”
Türkiye Diyanet Vakfı’nın çalışmalarını ve vizyonunu detaylı bir şekilde anlatan Turan vakfın sadece Türkiye’de değil, dünyanın dört bir yanında gerçekleştirdiği yardımlar ve projelerle İslam medeniyetinin yardımlaşma anlayışını yaşatma çabaları üzerinde durdu.
Turan, Türkiye Diyanet Vakfı’nın genç nesillerin dini ve kültürel değerlerini koruması için önemli eğitim projeleri yürüttüğünü belirtti:
“Bugün Türkiye'deki binlerce öğrencimize burs sağlıyoruz. Eğitimlerini en iyi şekilde alabilmeleri için destekler veriyoruz. Aynı zamanda farklı ülkelerden gelen öğrencilere de eğitim bursları sunuyor, onları kendi ülkelerinde İslam'ın temel prensipleri doğrultusunda topluma hizmet eden bireyler olarak yetiştiriyoruz.” dedi.
Türkiye Diyanet Vakfı’nın dünya genelinde yürüttüğü insani yardımlardan bahsederek, ihtiyaç anında hızla harekete geçtiklerini belirten Turan, “Afrika’dan Orta Doğu’ya, Güney Asya’dan Balkanlar’a kadar birçok bölgede kardeşlerimizin yaralarını sarıyoruz. Depremler, sel felaketleri ve savaş mağduru olan bölgelere gıda, sağlık ve barınma yardımı ulaştırıyoruz. Sadece Türkiye içinde değil, mazlum coğrafyalarda da yanlarındayız.” ifadelerini kullandı. Bu yardımların, Müslüman dayanışmasının örneği olduğunu ifade etti.
Vakfın her yıl düzenlediği Kurban ve Ramazan kampanyalarının önemini vurgulayan Turan, milyonlarca insanın bu sayede temel gıda ihtiyaçlarını karşıladığını belirtti.
“Kurbanlarımızı yalnızca Türkiye’de değil, ihtiyacın yoğun olduğu 149 ülkede ihtiyaç sahiplerine ulaştırıyoruz. Aynı şekilde Ramazan’da iftar sofraları kuruyor, yüz binlerce insanımıza kumanya ulaştırıyoruz.” diyerek bu yardımların özellikle dar gelirli ve yoksul aileler için ne kadar önemli olduğunu vurguladı.
Türkiye Diyanet Vakfı’nın sadece maddi yardımda bulunmakla kalmadığını aynı zamanda İslam medeniyetinin tarihi mirasını koruma projelerine de öncelik verdiğini ifade eden Turan, bu projelere dikkat çekerek, “Tarihi camilerin, medreselerin ve vakıf eserlerinin restorasyonları ile bu yapıları hem kültürel hem de dini anlamda tekrar yaşatıyoruz. Bu miras, geçmişimize ve inancımıza duyduğumuz saygının bir göstergesidir.” dedi.
Turan, Türkiye Diyanet Vakfı’nın İslam ülkeleriyle iş birliği içerisinde yürüttüğü projeleri de anlattı. “Kardeş ülkelerle ortak projeler gerçekleştiriyor. Hem dini hem de sosyal alanlarda kardeşliğimizi pekiştiriyoruz. Bu projeler, Müslüman toplumlar arasındaki dayanışmayı artıran önemli bir bağ oluşturuyor.” diyerek vakfın uluslararası alandaki etkisini özetledi.
Afrika gibi bölgelerde suya ulaşmanın zor olduğu yerlerde su kuyuları açarak Türkiye Diyanet Vakfı’nın insanların temel yaşam ihtiyacına katkıda bulunmayı hedeflediğini ifade eden Turan, “Su kuyusu projelerimizle özellikle kuraklık yaşanan Afrika ülkelerinde suya ulaşımı sağlıyor, bununla birlikte sağlık merkezleri ve kliniklerle temel sağlık hizmetleri de sunuyoruz. Bu hizmetler, Müslüman dayanışmasının en güzel örneklerinden biridir.” dedi.
Turan, vakfın amacının İslam medeniyetinin yardımlaşma ve dayanışma ruhunu yaşatmak olduğunu belirterek, “Türkiye Diyanet Vakfı olarak, dünyanın dört bir yanındaki ihtiyaç sahibi kardeşlerimizin yanında olmaktan gurur duyuyoruz. Bu hizmetler, sadece bir yardım değil, İslam ahlakının bir gereğidir.” ifadelerini kullandı.
İzani Turan, Türkiye Diyanet Vakfı olarak yalnızca Türkiye’de değil, dünyanın dört bir yanında toplumsal ihtiyaçlara duyarlı projelerle varlık gösterdiklerini de sözlerine ekledi.
“Savaş Barkçin ile Medeniyet Aklı” her Salı saat 21.00’de Diyanet TV’de…
