2. Uluslararası Manevi Danışmanlık ve Rehberlik Kongresi

23 Kasım 2018 Cuma
2. Uluslararası Manevi Danışmanlık ve Rehberlik Kongresi

II. Uluslararası Manevi Danışmanlık ve Rehberlik Kongresi’nde konuşan Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Huriye Martı, “Manevi Danışmanlık ve Rehberlik hizmetlerini üstlenme görevi, Diyanet İşleri Başkanlığı’na verilmiştir” dedi.

II. Uluslararası Manevi Danışmanlık ve Rehberlik Kongresi İstanbul’da başladı.

İstanbul Bağlarbaşı Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen kongrenin açılışında konuşan Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Huriye Martı, “İnsanın maddi refahı, sağlığı ve varlığı ne kadar önemli ise, manevi huzuru, sükûnu ve mutluluğu da o kadar değerlidir” dedi.

Dinin, insanın umut ve kurtuluş rehberi, sabır ve enerji kaynağı olduğuna dikkat çeken Martı, “Dinin insan için hayat anlamına geldiği dikkate alındığında, din hizmetlerinin tanımı da bambaşka bir nitelik kazanacaktır. İşte böyle bir tanım, manevi danışmanlık ve rehberlik çalışmalarını da içine almaktadır” ifadelerini kullandı.

Martı, insanın anlam arayışının tarihle yaşıt olduğunu söyleyerek, "Anlamın madde ile sınırlanamayacak yapısı, manayı da daima dikkate almayı, insanı madde ve mana içinde düşünmeyi gerekli kılar. İnsanoğlu topraktan yaratılmış bedenini ve ilahi bir nefhadan ruhunu aynı anda bedeninde taşıyan mükerrem bir varlıktır. Modern dünyanın belki de en büyük handikapı ruhu ve bedeni birbirinden ayrı düşünmesi, maneviyatı bir kenara bırakarak insanı tanımaya, anlamaya ve yönlendirmeye çalışmasıdır. Oysa insanın kalıcı ve asli bir parçasından uzaklaşması ve buna zorlamanın imkânsızlığı ortadadır." değerlendirmesinde bulundu.

“İnsanın kişiliğini şekillendirecek her adımda maneviyata yer verilmelidir”

Martı, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"İnsan fıtratında yer alan hayatı anlamlandırma ve aşkın bir varlığa bağlanma ihtiyacı yok sayılamaz. İnsanın maddi refahı, sağlığı ve varlığı ne kadar önemliyse manevi huzuru, sükunu ve mutluluğu da o kadar önemlidir. İnsanı ayakta tutacak, güçlendirecek, acılarını hafifletecek, kişiliğini şekillendirecek her adımda maneviyata yer verilmelidir. Din, maneviyatın kavramsal çerçevesi içinde kendine yer bulan en temel ögedir. Din hizmeti ise bir dinin mensuplarına hayatı anlamlandırmada ve dini vecibeleri yerine getirmede ihtiyaç duydukları bilgi ve değerleri aktarma işidir. Eğer din sadece bir ibadetler manzumesinden ibaret kabul edilir ve yalnızca mabedin içindeki hayat dini hayat olarak adlandırılırsa din hizmetlerinin sınırı da bu adlandırmaya uygun biçimde şekillenecektir. Oysa İslama göre din, hayatın en doğal, ana, temel parçasıdır. İnsanın umut ve kurtuluş rehberi, sabır ve enerji kaynağıdır. Dinin insan için hayat anlamına geldiği dikkate alındığında, din hizmetlerinin tanımı da bambaşka bir nitelik kazanacaktır."

“Manevi Danışmanlık ve Rehberlik hizmetlerini üstlenme görevi, Diyanet İşleri Başkanlığı’na verilmiştir”

Martı, değişen hayat şartlarının, ihtiyaç ve önceliklerin yeni bir din hizmeti perspektifini zorunlu kıldığını ifade ederek, şöyle konuştu:

“Modern hayatın labirentlerinde yalnızlaşan ve yorulan insanın, sorunlu ve kırılgan dönemlerinde dini, manevi ve ahlaki dinamiklerle desteklenmesi aşikâr bir şekilde önümüzde duruyor. Geldiğimiz bu noktada, Manevi Danışmanlık ve Rehberlik, vatandaşlar açısından kanuni bir hak, devlet açısından ise anayasal bir yükümlülük olarak değerlendiriliyor. Ülkemizde Manevi Danışmanlık ve Rehberlik hizmetlerini üstlenme görevi 633 sayılı kanunla Diyanet İşleri Başkanlığı’na verilmiş durumda. Öğrenci yurtları, eğitim kurumları, gençlik merkezleri ve kampları, ceza infaz kurumları, sağlık kuruluşları, sosyal hizmet kurumları ve benzeri yerlerde işbirliği esasına göre Manevi Danışmanlık ve din hizmeti sunmak, ayrıca göçmen, engelli, bağımlı gibi desteğe muhtaç kesimlere yönelik manevi danışmanlık hizmetleri yürütmek, Başkanlığımızın kanuni görevleri arasında sayılıyor.”

“Manevi danışmanlık hizmetlerimizin hedef kitledeki memnuniyeti bizi cesaretlendiriyor”

Diyanet İşleri Başkanlığının son 10 yıl içerisinde yeni açılımlarla yürütülen bu hizmet alanının, ilgili kurumların ve akademinin işbirliği ile umut verici bir hızla geliştiğini ve genişlediğini belirten Martı, “Bu bağlamda, Aile ve Dini Rehberlik çalışmalarımızın, çocuk ve sevgi evleri, kadın konukevleri, huzurevleri, cezaevleri, öğrenci yurtları, hastaneler ve rehabilitasyon merkezlerinde yürütülen manevi danışmanlık hizmetlerimizin son derece olumlu geri dönüşleri var. Alanda yapılan bilimsel araştırmalar, kurumların hazırladığı raporlar ve hedef kitlenin memnuniyeti bizi cesaretlendiriyor” diye konuştu.

Türkiye’den ve 12 farklı ülkeden 100 akademisyen ve araştırmacının katıldığı kongrenin açılışına, Adalet Bakan Yardımcısı Yıldız Seferinoğlu, İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Sinanoğlu ve Marmara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erol Özvar ve Ensar Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı İsmail Cenk Dilberoğlu katıldı.

Kongre 24 Kasım'a kadar sürecek.