Geçtiğimiz cuma günü Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Amerika Diyanet Merkezi Camiini dolduran, farklı renkten, ırktan, dilden müslümanlara seslendi. Türkçe, İngilizce ve Arapça olarak irad ettiği hutbesi, barış ve kardeşlik mesajlarıyla doluydu. Başkan Görmez ayrıca, Diyanet TV Televizyonunda yayınlanan Dini Haber Analiz programına da katıldı. Orada da, Amerika’nın ilk Türk-İslam merkeziyle ilgili dikkat çekici açıklamalar yaptı.
Camiyi amerika’da yaşayan farklı dilden, ırktan, renkten müslümanlar doldurmuştu… Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, külliyedeki camide irad ettiği ilk hutbede müslümanlara 3 ayrı dilde hitap etti;
"Burasının Amerika’da yaşayan bütün müslümanların dilleri, orijinleri farklı ne kadar mümin varsa bütün müminler topluluğunu kardeş kılacak, hepsi arasında tamamı arasında kardeşlik duygularını inşa edecek bir merkez olmasını yüce rabbimden niyaz ediyorum."
Görmez camileri,müslümanları tevhidin potasında eriterek kardeşler topluluğu olmalarını sağlayan mekanlar olarak tarif etti. Ve Amerika’daki müslümanların da yüzyıllar boyunca barış içinde yaşaması duasında bulundu.
"Cenab-ı Hakk bu mübarek mabedi ebediyen hayırlı ve mübarek eylesin. Bu topraklarda yaşayan bütün müslüman çocukların kendi kimliğini doya doya yaşayarak ama aynı zamanda içinde yaşadığı toplumla Resulü Ekrem’in emrettiği gibi barış içerisinde yaşamayı nasip eylesin. Yüzyıllar sonra dahi bu topraklarda yaşayan hiçbir müslüman evladı İslam’ın sulbünden gelmiş hiçbir çocuğumuzu, yavrumuzu, zürriyetimizi dini mübini İslam’ın o büyük rahmetinden asla mahrum eylemesin."
Görmez, Diyanet TV’in Dini Haber Analiz programının Amerika Birleşik Devletleri’nden gerçekleştirilen özel yayınına da konuk oldu;
"Belki de hayatımın en mutlu anlarını yaşıyorum. Çünkü sekiz on sene önce hayal ettiğimiz bir büyük projenin gerçekleştiğini görmek insanı çok mutlu ediyor. Rabbime hamd ediyorum."
Diyanet TV Haber Koordinatörü Osman Yılmaz’ın sorularını yanıtlayan Görmez, merkezin ortaya koyacağı vizyonu anlattı;
"Caminin üzerinde meşhur bir ayet var, barışla ve güvenli giriniz diye, Kur’andan bir ayettir o, bizim ecdadımız bütün camilerin kapısına bunu yazmayı ecdadımız gelenek haline getirmiştir. Bugün buradaki herkese diyoruz ki, buyurun buraya barışla güvenle giriniz. Şu kapıdan girdiğinde islamofobik nefretle giren birisi, sevgiyle muhabbetle ayrılsın istiyoruz. Bazıları dinler arası diyalog merkezi vs. gibi şeyler yazdılar önce onu ifade edeyim, kesinlikle bizim o kavramla ilişkimiz olmaz, biz o kavramın içinin kirlendiğini, Diyanetin bu kavram çerçevesinde herhangi bir çalışma yapmayacağını, çok önceden hep ilan ettik, ilan etmeye de devam ederiz. Türkiye’de yüze yakın İlahiyat Fakültesi var, bu İlahiyat fakültelerinde bilgi üreten hocalarımız, hep birlikte destek versinler, burayı ayağa kaldıralım, bilgiler üretildi, bütün dünyada ortaya çıkan yanlışlıkları ortadan kaldıran çalışmalar yapılsın istiyorum."
Görmez, Diyanet’in cami hizmetlerinin yanısıra farklı konularda çalışmalar yapmasını eleştiren çevrelere de yanıt verdi. Bu noktada, Türkiye’nin İslam dünyası için önemini gündeme getirdi; "Bu eleştirileri yönelten kardeşlerimizin ben kendi tarihlerini medeniyetlerini öğrenme noktasında bir zaaf içerisinde olduğunu düşünüyorum bizim tarihten tevarüs ettiğimiz muhteşem bir mirasımız var, biz reddetsek dahi reddemezsiniz.Ben sabah namazından çıktıktan sonra bir hanımefendi kesti önümüzü ve gözyaşları içerisinde ben dedi, çocuklarımı kime nasıl emanet edeceğimi kara kara düşünüyordum dedi bizim biran önce türkiy’de bu ceviz kabuğunu doldurmayacak tartışmaları bir tarafa bırakmamız lazım, birbirimize güç vermemiz lazım, bir an önce bu terör belasından ülkemizi kurtararak birlik ruhumuzu güçlendirmemiz lazım bütün insanlığın bize ihtiyacı var."