15 Temmuz hain darbe girişiminin sene-i devriyesinde, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde bulunan Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde, ‘15 Temmuz Şehitleri Anma Programı’ düzenlendi.
15 Temmuz gecesi sokakları, meydanları doldurarak inançları, vatanı, bayrakları, özgürlükleri, gelecekleri için darbecilere meydan okuyan vatandaşların her birine ayrı ayrı şükranlarını sunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Tankların, zırhlı araçların, askeri kamyonların önüne dikilen her bir kardeşime şükranlarımı sunuyorum, çünkü onlar asker elbisesi giymiş vatan hainiydiler. Darbecilerin doğrulttukları silahların karşısında dimdik duranlar, onlara bu ülkenin sahipsiz olmadığını gösteren her bir kardeşime şükranlarımı sunuyorum. Üzerlerine ölüm kusan helikopterlere, bomba yağdıran uçaklara aldırmadan direnişlerini sürdüren kardeşlerimin her birine şükranlarımı sunuyorum" ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan şehitleri anma programında şunları söyledi;
“O gece hainler, Allah'ın hesabının tüm hesapların üzerinde olacağını düşünemediler…”
Sokaklara çıkma imkanı bulamadıkları için ak sakallarıyla, başörtüleriyle, kucağında uyuyan o sabileriyle seccadelerinin üzerinde sabaha kadar gözyaşı döküp, dua ederek darbe direnişine destek veren tüm vatandaşlarıma özellikle şükranlarımı sunuyorum. Bu alçaklar, o gece kendilerince her şeyi hesap etmişler. Sadece Allah'ın hesabının tüm hesapların üzerinde olacağını düşünememişler. Türk milletinin, dünyada, tanka karşı yumrukla, kurşuna ve bombaya karşı tekbirle karşı koyacak tek millet olduğunu akıllarına getiremedikleri için sokağa adım attıkları andan itibaren planları bozuldu.
“Allah yolunda ölenlerin nefsini, cennet karşılığında Rabbimiz satın alıyor…”
15 Temmuz gecesine dair hatıralar üzerimizdeki yükü ağırlaştırıyor. Çanakkale'de son ferdine kadar şehit düşen 57'nci Alay'a oğlunu asker olarak gönderen bir baba, oğlunun arkasından "Git evladım. Yıllarca ben oğulsuz kalayım. Şu yaralı bağrıma kara taşlar çalayım. Hadi yavrum, hadi git, ya gazi ol ya şehit" dedi. Allah, Kur'an-ı Kerim'de bir müjde veriyor. "Allah yolunda ölenlerin, cennet karşılığında onların nefsini Rabb'imiz satın alıyor. Onlar, Allah yolunda öldüler. Dolayısıyla onlara 'ölüler' demeyiniz. Onların makamı zaten belli. Böyle yüce bir makam var mı?
"Allah yolunda dinimiz, vatanımız, milletimiz için her an ölmeye hazırız…"
Biz, Allah yolunda dinimiz, vatanımız, milletimiz için her an ölmeye hazırız. 15 Temmuz gecesi evladını, eşini, çocuğunu darbecilerin üzerine gönderenler de aynı duygular içindeydi. İstiklal Marşı'mızda Akif ne diyor, "Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın; Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın. Doğacaktır sana va’dettiği günler Hakk’ın. Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın"
"15 Temmuz bizim yeni Çanakkale’mizdir…"
Çanakkale'den aldığımız cesaretle ve öz güvenle Kurtuluş Savaşımızı zafere taşıdık. 15 Temmuz bizim yeni Çanakkale’mizdir, Dumlupınar’ımızdır, Sakarya’mızdır. Yıllardır darbelerin, müdahalelerin, vesayet güçlerinin pençesinde kıvranan bu millet, 15 Temmuz'da şahlanışını ifade etmiştir.
"Allah yolunda öldürülenlere asla ölüler demeyiniz…”
"Allah yolunda öldürülenlere asla ölüler demeyiniz. Bilakis onlar diridirler. Lakin siz anlayamazsınız" Bu emir en büyük teselli kaynağımızdır. Ancak 15 Temmuz şehitlerimizin, terörle mücadele şehitlerimizin ateşi sadece ailelerini değil, milletimizin tamamını yaktı, yakıyor. Ne dersek diyelim, geride kalanların, özellikle de anaların yürek yangınlarını söndüremeyeceğimizi biliyoruz. Bir şehidimizin dilinden ifade edilen şu dörtlük belki annelerimize bir parça ferahlık verir; 'Yine hangi duayı okudun anne. Vurulduğum yerde güneş açtı. Yine mi ağlıyorsun anne. Cennetime yağmur yağdı.' İşte bu sesleniş sırf annesine 'Evladım gel yoksa hakkımı helal etmem' dedirtmemek için konuşmasını kesip telefonu kapatarak şehadete koşan kahramanların cennetten kopup gelen fısıltısıdır.
“Şehitlerimizi hatırladıkça geleceğe olan güvenimiz artıyor…”
Şehadet için öne atılan ama yaralanıp gazilikle yetinmek zorunda kalan kardeşlerim, size sadece ve sadece bu unvanın şerefi yeter. Dünyanın tüm malına, mülküne, makamlarına değişilmeyecek bu unvanı hayatınız boyunca şanla, şerefle, gururla taşıyınız. Bu sadece Müslümanlarda var. Vakarlı, onurlu, ağırbaşlı duruşunuzla yeni nesillerin rol modeli olacağınızı asla unutmayınız. Bu unvan ve getirdiği sorumluluk size şehitlerimizin emanetidir. Şehitlerimizi asla unutmayacağız. Onları hatırladıkça geleceğe olan güvenimiz artıyor ve artacak.
"Milletimiz bir daha böyle bir utancı asla yaşamayacaktır…"
Milletimiz bir daha asla FETÖ gibi inancını eğitim ve hayırseverlik duygularını sömürerek, ihanet zehrini damarlarına zerk etmek isteyen örgütlerin, ülkesinde boy göstermesine meydan vermeyecektir. Her kim ki din adına, mukaddes bildiğimiz değerler adına bizi istismara kalkışırsa önce Kur'an-ı Kerim'de defalarca emredilen 'Akletmez misiniz' ikazını hatırlayacağız. Rabbimizin bize en büyük ihsanı olan irademizi, aklımızı kesinlikle kimseye ipotek etmeyeceğiz. Bölücü gayelerle milletimizin içine etnik veya mezhebi fitne sokmaya çalışanlara karşı da aynı yolu izleyeceğiz.
Diyanet İşleri Başkanı Görmez’den şehitlerimiz için dua…
Şehitleri Anma Programında 15 Temmuz şehitleri ve bu vatan için canlarını feda eden bütün şehitler için dua eden Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, “15 Temmuz’da milletçe karşı karşıya kaldığımız ihanetin sene-i devriyesinde şehitlerimizin anneleri, babaları, eşleri ve çocuklarıyla birlikte, gazilerimizle birlikte Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde milletçe ellerimizi sana açtık. Dualarımızı kabul eyle Allah’ım. 15 Temmuz gecesinde bizden inayetini, rahmetini, nusretini esirgemedin. Sana hamd ediyoruz. Hamdimizi, şükrümüzü, senamızı kabul eyle Allah’ım” niyazında bulundu.
Diyanet İşleri Başkanı Görmez, şehitlerimiz ve gazilerimiz için duasında şu ifadelere yer verdi;
“Aziz milletimizi tarih boyunca olduğu gibi yeryüzündeki mazlumların, mahrumların, mağdurların umudu olmaktan bir saniye uzaklaştırma Allah’ım…”
15 Temmuz gecesi dünyanın her tarafında bütün mazlumlar ve mağdurlar ellerini açtılar milletimiz için dua ettiler. Gazze'den Arakan'a, Sudan'dan Afrika'nın en içlerine kadar dünyanın bütün mazlumları, mağdurları, mahrumları ellerini açıp bizlerle birlikte gözyaşı döktüler. Aziz milletimizi tarih boyunca olduğu gibi yeryüzündeki mazlumların, mahrumların, mağdurların umudu olmaktan bir saniye uzaklaştırma Allah’ım. Bizleri umut olmaya, insanların umudu olmaya devam etmeyi aziz milletimize nasip eyle.
“Tarih boyunca özgürlüğüne, istiklaline, imanına, Kuran’ına aşık olan bu aziz milleti bir nefes istiklalsiz bırakma Allah’ım…”
O gece milletçe dillerimizde tekbir, kulaklarımızda salâ sesleriyle meydanlara yürüdük. O gece topyekûn aziz milletin şehadet arzusuna şahit olduk. Allah’ım sen şehadetimizi kabul eyle. Tarih boyunca özgürlüğüne, istiklaline, imanına, Kur'an’ına aşık olan bu aziz milleti bir nefes istiklalsiz bırakma Allah’ım.
“O gece dillerinde tekbir, kulaklarında salalar ile meydanlara koşan gençlerimizi aziz eyle Allah’ım…”
O gece gençlerimiz vardı. Annelerine babalarına veda ederek, abdest alarak dillerinde tekbir, kulaklarında salâlar ile meydanlara koşan gençlerimiz vardı. Allah’ım o gençlerimizi aziz eyle! Bütün gençlerimize, o gençlerin yolundan gitmeyi sen nasip eyle. Aziz gençlerimizi her türlü kötülükten sen muhafaza eyle.
“Bir daha bizi böyle bir kötülüğe maruz bırakma Allah’ım…”
Bu sefer kötülük din kisvesi altında karşımıza çıktı. Aziz milletimizin güzel değerlerini, inançlarını, imanlarını, emanlarını, güvenlerini, evlatlarını, nesillerini çalarak karşımıza çıktılar. Bir daha bizi böyle bir kötülüğe maruz bırakma Allah’ım. İslam’ı en güzel şekilde anlayan ve yaşayanlardan eyle. Tarih boyunca olduğu gibi dini mübini İslam’ın bayraktarı olmayı bizlere nasip ettiğin gibi kıyamet sabahına kadar da İslam’ın bayraktarı olmayı bizlere nasip eyle Yarabbi.
“Aziz ordumuzu kıyamet sabahına kadar muazzez Peygamberin yolundan ayırma Yarabbi…”
Bizim ordumuza aziz milletimiz "Peygamber Ocağı" adını verir. Aziz ordumuzu kıyamet sabahına kadar muazzez Peygamberin yolundan ayırma Yarabbi. Güvenlik güçlerimizi, askerlerimizi, mehmetçiklerimizi her türlü kötülükten muhafaza eyle.
“Şehitlerimize, Çanakkale şehitleriyle, Sakarya şehitleriyle, Bedir ve Uhud şehitleriyle birlikte haşrolmayı nasip eyle Allah’ım…”
Bu toprakları vatan kıldığımız günden bugüne kadar milletimizi millet kılan bütün değerler için can veren bütün şehitleri rahmetle yad ediyoruz, muazzez ruhlarını bizlerden haberdar eyle Yarabbi. Şehitlerimizi, Çanakkale şehitleriyle, Kurtuluş Savaşımızın şehitleriyle, Sakarya şehitleriyle, Bedir ve Uhud şehitleriyle birlikte haşrolmayı nasip eyle. Bundan sonra da kıyamet sabahına kadar bu aziz milleti payidar eyle. Bizleri her türlü kötülükten muhafaza eyle. Şehitlerimizin emanetine sahip çıkmayı bizlere nasip eyle.
15 Temmuz şehitleri anma programları kapsamında yarın Cuma namazı öncesi camilerde bütün şehitlerimizin ruhlarına ithafen Kur'an-ı Kerim tilavet edilecek. Kur’an tilavetlerinin ardından Şehitler için okunan 100 Bin hatmi şerifin duası yapılacak. Ayrıca Türkiye’nin tüm camilerinde 15 Temmuz konulu hutbe irad edilecek.