Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Sakarya İl Müftülüğünce Marmara Depremi'nin 20. yılında hayatını kaybedenler için Adapazarı ilçesindeki Yeni Cami'de düzenlenen mevlit programına katıldı.
Burada yaptığı konuşmada birçok kişinin yakınlarını kaybettiği depremin üzerinden 20 yıl geçtiğini anımsatan Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, deprem, sel, yangın gibi afetlerde hayatlarını kaybedenlere "şehit" muamelesi yapıldığını söyledi.
Hayatın ve ölümün, insanlar için bir imtihan olduğuna değinen Başkan Erbaş, "Deprem bir kıyamettir. Toplumların yaşadığı çeşitli huzursuzluklar bir kıyamettir, kavga gürültü ve huzursuzluk anlamında. O yüzden hem dünya hem de ukba için üzerimize düşen vazifeleri yerine getirmek zorundayız. Sorumluluklarımızın bilincinde olmak zorundayız" dedi.
''İşini sağlam yapmamak bir kötülüktür''
Afetlerin Allah'ın takdiri olduğunu, bunların önüne geçmenin mümkün olmadığını dile getiren Başkan Erbaş, bilinçli Müslümanlar olarak afetlerin olacağını dikkate alarak maddi ve manevi tedbirlerin alınması gerektiğini vurguladı.
Başkan Erbaş, gençlerin maddi ve manevi olarak iyi yetiştirilmesi tavsiyesinde bulunarak, "Mümin, dünyası için ahiretini, ahireti için de dünyasını terk etmeyen insandır. İki kanatlı, birini ihmal ettiğiniz zaman zararda olursunuz" diye konuştu.
İslam'ın, denge dini olduğunu, Hazreti Adem'den itibaren dünyanın dengesi bozulmasın diye gönderilen bir sistem olduğunu anlatan Başkan Erbaş, "Dünyanın dengesini bozacak ameller işlerseniz, dünyada huzursuzluklar olur. Dünyanın dengesini bozan kötülükleri, haramları ortadan kaldırmazsanız dünyanın dengesi bozulur. Bizden sonrakiler daha kötü duruma düşerler. İşte bu bilinç içerisinde bizim hareket etmemiz gerekiyor" ifadelerini kullandı.
İyi ve ahlaklı bireyler yetiştirmenin önemine dikkati çeken Başkan Erbaş, şöyle devam etti:
"Depremi durdurmaya gücümüz yetmiyor ama zararlarını azaltmaya gücümüz yetiyor. Bunu bizim yapmamız gerekiyor. Bu da işi ehline vererek, işini sağlam yaparak, iş ahlakına sahip çıkarak olacak şeylerdir. Bu da bizim manevi dünyamızla alakalıdır. Onun için diyorum ya maddi ve manevi sorumluluklarımızın bilincinde olmak zorundayız. İşini sağlam yapmamak bir kötülüktür. Bu kötülüğe hepimiz engel olacağız."
Terörün de bir felaket türü olduğunu belirten Başkan Erbaş, "(Terör) İnsanların ortaya çıkardığı, kötülerin ortaya çıkardığı bir felaket. Şehitlerimiz var binlerce, teröristlerle düşmanlarla mücadele ederken en önemli varlığı olan canını feda eden gençlerimiz, askerimiz, polisimiz var. Rabbim onlara da rahmet eylesin, vatanımızı bölmeye çalışanlara fırsat vermesin" şeklinde konuştu.