Din İstismarı Ve Medya İlişkisi ‘Din İstismarı’ Programında Ele Alındı…
Dini istismar ederek toplumun İslam anlayışını ve dini yaşamını olumsuz etkileyen dini yapıların anlatıldığı programda din istismarı, ‘Medya ve Din İstismarı’ ve ‘Yangını Söndürmek’ başlıkları altında ele alındı.
‘Medya ve Din İstismarı’ bölümünde medyanın din istismarı açısından bir araç olarak kullanıldığı vatandaşlara anlatılırken, ‘Yangını Söndürmek’ bölümünde ise din istismarına yönelik çözüm önerileri sunuldu.
Medyanın toplumlar üzerinde algı oluşturmada önemli bir güç olduğunu belirten Diyanet İşleri Başkanlığı Dini Yayınlar Genel Müdürü Dr. Fatih Kurt, medyanın İnsanlar üzerinde algı oluşturmak, yönlendirmek, kitleleri yönetmek üzere güç aracı olarak hep kullanılageldiğini söyledi.
Medyanın toplumu yönlendirmede, algı oluşturmada gücü hızla arttığını olumlu ve doğru bilgiyi topluma ulaştırmanın yanında maalesef olumsuzlukları da topluma ulaştırmada insanlara tesir etmeye devam ettiğini belirten Kurt, şunları söyledi;
“Dini istismar eden yapılar medyayı kullanarak kendilerine müntesip topladılar”
İslam dini sevgi, barış ve kardeşlik dinidir. Peygamber Efendimizden itibaren bugüne kadar İslam tarihine baktığımız zaman bir arada yaşama tecrübesini ve farklı inanç mensupları ile birlikte aynı ortamı paylaşabilme gerçeğini çok net bir şekilde görebiliyoruz. Ancak DEAŞ sosyal medya vasıtaları ile maalesef İslam’ın bu yönünü tamamen ortadan kaldıracak İslam’ı bir şiddet, terör, vahşet dini olarak gösterebilecek olan görüntüleri çok etkin bir şekilde kullanıyor.
Dini İstismar eden yapılar sosyal medyayı ve farklı dillerde yayınlanan yayın organlarını kullanarak kendilerine taraftar topladılar. İnsanların kalbindeki inanma, bir yere bağlanma ve İslam’ın özüne aslına ulaşma noktasında ki gayretlerini açık bir şekilde istismar ederek taraftar toplama noktasında sosyal medya kanallarını kullanıyorlar. Türkiye’ye yönelik dergileriyle İstanbul’un yeniden fethedilmesi gereken topraklar olduğunu açıkça ifade ediyorlar. İslam’ın temel kavram ve prensiplerini insanlarımıza yanlış aktarma noktasında etkin bir şekilde medyayı kullanıyorlar.
“FETÖ, medya araçlarıyla bu toplumun din anlayışını ifsad etti”
FETÖ terör örgütü çok güçlü bir medya gücü oluşturmuştu. Basılı medyayı, yayın organlarını etkin bir şekilde kullandılar. Gazeteleriyle, süreli yayınlarıyla, dergileriyle adeta insanların hayatlarına sızmaya çalıştılar ve sızdılar. Ardından televizyon ve radyoyla yayıncılık yaptılar. İnsanlarımız önceleri doğru bilgiye ulaşma aracı ve kanalı, dini ve manevi değerlerle buluşma aracı olarak görerek belki bu yapının yayın organlarını takip ettiler. Abonelikler oluşturdular, televizyonlarında yapılan programları takip ettiler. Ama dünden bugüne baktığımızda televizyonlarında yapmış oldukları yayınlarla, programlarla, dizilerle İslam’ın varlık amacını, imtihan düşüncesini, dünya ve ahiret dengesini tamamen değiştiren, insanlara inanca dair yanlış bilgiler ulaştıran bir vasıta olarak medyayı kullandılar. Düzenlemiş oldukları programlarla dini değerleri, hassasiyetleri tamamen altüst edip açıkça istismar ettiler. Toplumun Peygamber Efendimize olan sevgisini ciddi anlamda istismar ederek yanlış bir şekilde yönlendirmeye çalıştılar. Medyanın bütün kanallarını vatandaşlarımızın dini duygularını istismar etmek üzere yoğun bir şekilde kullandılar. Bugün bile FETÖ, sosyal medya ile ülkemize karşı kara propagandaya devam ediyor.
Dinin asıl maksadından koparılmasının istismar olduğunu vurgulayan Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürü Bünyamin Albayrak, bu yapıların çocukları yoldan çıkararak, davaları uğrunda bir nesli önce ailesinden, sonra milletinden, son olarak da ümmetinden kopardığını söyledi.
İnsanlığın hidayeti için gönderilen dinin asıl maksadından koparmanın bir istismar olduğunu belirten Albayrak, şunları söyledi;
Din ilahi bir kanundur. İnsanları iyiye, doğruya, güzele, hakikate sevk etmek için Allahüteala tarafından gönderilen Peygamberler vasıtasıyla insanlara tebliğ edilen bir gerçektir. Yani diğer bir ifadeyle ilahi olduğu için kök olarak Allahüteala’ya aittir. Bunu bağlamından asli maksadından koparmak ve insanlığın hidayeti için gönderilen dini insanların kendi emelleri, arzuları, menfaatleri ve gayeleri için kullanmaları bir istismar kavramıdır.
“FETÖ, fakirin hakkı zekâtı kendi çıkarları için kullandı”
Dini istismar eden yapılar kendi hareketlerini, içinde bulundukları oluşumu, meşrulaştırmak veya kendine göre öteki dediklerini gayrimeşru kılmak için ayet ve hadisleri kullanıyorlar. Sözü nakleden âlim kendi görüşlerini de haşa Allahüteala’nın görüşü gibi katıyorsa burada gerçekten tehlike büyümektedir. Kur’an-ı Kerim’den herkesin alacağı miktar aynı değildir. Sizin ilminiz, irfanınız birikiminiz çok yüksektir adeta kepçeyle alıyorsunuzdur. Bir başkası kaşıkla alabilir. Dini referansları kendi menfaatleri için, yanlış düşüncelerini, fikir ve ideolojilerini desteklemek için bir tavrın içerisine girmek hıyanettir. Zekât Müslüman zenginlerin çok hassas bir şekilde vermeye çalıştığı ve gerçekten fakirin hakkıdır. Zekât parasıyla hayır hasenat olmaz. Zekât fakir olan Müminin hakkıdır. FETÖ fakirin hakkı olan zekâtı kendi çıkarları için kullanmıştır. FETÖ, maksadına ulaşmak için her şeyi meşru sayıyor.”
Din İstismarı’ programının bugün yayınlanacak son bölümünde ise ‘Diyanet İşleri Başkanlığı’ başlığı altında Diyanet İşleri Başkanlığının sözde dini yapılarla mücadelesi anlatılacak. ‘Din İstismarı’ yeni bölümüyle saat 22.00’de Diyanet TV’de.
Haber: Özkan Tokmakoğlu