“Dinin Anahtar Kavramları” “Kanaatkârlık” kavramı anlatıldı…

30 Ocak 2023 Pazartesi
“Dinin Anahtar Kavramları” “Kanaatkârlık” kavramı anlatıldı…

“Dinin Anahtar Kavramları” “Kanaatkârlık” kavramı anlatıldı…

Diyanet TV’de ekranlara gelen ve kelimelerin manalarının ele alındığı “Dinin Anahtar Kavramları” programında “Kanaatkârlık” kelimesi üzerinde duruldu.

“Dinin Anahtar Kavramları” adlı programda Eski Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Dr. Ekrem Keleş'in anlatımıyla İslam dinine ait kavramlar hadis ve ayet-i kerimeler ışığında izleyiciye aktarılıyor.

Mümin’in Kanaatkâr olması gerektiğine dikkat çeken Keleş, kanaatkâr insanın paylaşma bilincinde olan, çalışkan ve kazancına şükretmesi gerektiğine vurgu yaptı.

Kanaat sahibi insan başkalarına haset etmez diyen Keleş, şöyle konuştu:

“Müslüman, paylaşma bilincine sahiptir dini mübin İslam'ın kendisine verdiği emirlerle pek çok hususta paylaşma bilincini taşıması gerekir. Kanaat sahibi Mümin elinde ne varsa başkalarıyla paylaşmayı bilen insandır. Kanaat sahibi insan tamahkar olmaz. Kanaat sahibi insan başkalarına haset etmez.”

“Mümin’in çok güzel ve önemli bir vasfı, kanaatkârlıktır.” diyen Keleş, sözlerine şöyle devam etti:

“Mümin’in çok güzel ve önemli bir vasfı, kanaatkârlıktır. Dilimizde de kullanılan bir kelime kanaat. Kanaatkârlık, razı olmak manasındadır. Dini manada kanaat, Allah'ın verdiğine razı olmak anlamına gelir. Bu bakımdan Mümin’in çok önemli bir vasfıdır. Cenab-ı Hakk'ın kendisine verdiğine razı olmak anlamına gelen bir kelime. Bu vasfa sahip olan Müslüman birçok kötülüklerden uzak kalmayı başarabilir. Kanaatkâr olan Müslüman haramlara bulaşmaz. Kanaatkâr olan Müslüman başkasının hakkını gasp etmez. Büyük günahlardan uzak kalmış olur kanaatkâr olan Müslüman. İsrafa düşmez; yani birçok kötülükten kendisini korumuş olur. Kur’an-ı Kerim’de pek çok ayet-i kerimede kavram olarak kanaate rastlamak mümkündür. Kanaat sahibi olan insanlara kurbanların etinden yiyin, fakirlere ve kanaat sahibi olan kişilere de yedirin şeklinde ayet-i kerimede geçiyor. Mümin kanaat sahibi olur, kanaatkârdır. Bu ahlaki vasfa sahip olması; Mümin’i ifade ettiğimiz gibi Cenab-ı Hakk'ın kendisinden razı olduğu bir kul haline getirir. Çünkü Müslüman ahirete inanan insandır. Sadece dünya hayatını yaşayıp bu dünya hayatının sona ermesi ile her şeyin biteceğine değil bu dünya hayatından sonra ebedi bir ahiret yurdunun olduğuna inanır ve ona göre hareket eder.” 

“Dinin Anahtar Kavramları” her Salı ve Perşembe saat 16.30’da Diyanet TV’de…