Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Martı “Günün Bereketi”ne konuk oldu...
Diyanet TV'de ekranlara gelen “Günün Bereketi” programına Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Huriye Martı konuk oldu.
“Tüketim Kültüründen Geri Dönüşüme” konu başlığının ele alındığı programda, “Tüketim kültürünün topluma özendirilmesinde yatan bakış açısı nedir?” “İsrafın ve tüketim kültürünün getirdiği olumsuzluklara karşı neler yapılmalı?” sorularına cevap verildi.
“Tüketim, duygulardan ziyade akıl odaklı olmak zorundadır.” diyen Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Huriye Martı şu ifadelere yer verdi:
“Tüketim, duygulardan ziyade akıl odaklı olmak zorundadır. ‘Niçin tüketiyorum?’ ‘Bunu neden alıyorum?’ ‘Bunun ne kadarına ihtiyacım var?’ ‘Ne süreyle ihtiyacım var?’ bu sorular sorularak alışveriş yapılmalı ve tüketirken akıl devrede olmalıdır. Akıl, tüketirken ekonomiyi yöneten güçlere teslim edilmeye, onların aklı sanki insanın bireysel aklıymış gibi davranılmaya başlanıyor. Aklını devreden çıkarıp kredi kartlarının borçları altında ezildiği halde devamlı yeni kredi kartı çıkarttıran insan modeli sadece kendine değil hem topluma hem de kainata zarar veren insan modeli haline geliyor. Buna bir dur dememiz lazım.”
İnsanoğlunun ürettikçe mutlu olan bir fıtrata sahip olduğunu ifade eden Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Martı,“Üretmek, insanın fıtratında olan insanın hem özgüvenini yükselten hem de insana mutluluk veren bir faaliyettir. Kapitalist sistemin ürettiği insan modeli; tükettikçe kendini iyi hissettiğini zanneden insan modelidir. İnsan, üretemediği için tüketime yönelen; tükettikçe de kendini ruhunu, hayatını, huzurunu tükettiğinin farkına varamayan bir konumdadır.” dedi.
Tüketim noktasında anne babalara düşen sorumluluklara dikkat çeken Martı, şöyle devam etti:
“Çocukla konuşarak hem helal ve haram noktasında hem israf noktasında; hem de ‘buradan nasıl bir fayda gözetiyorsunuz ki bunu alıyoruz’u öğreterek; çocuğun alışkanlıklarını ve hayata bakışını doğru şekillendirmek; bu noktada bilinçli olmak gerekiyor. Bilinçli harcamak ve bunu da çocuğa göstermek gerekiyor.”
“Tüketirken kendimizi yok ediyorsak orada ciddi bir problem var demektir”
İnsanı değerli kılanın maneviyat olduğuna dikkat çeken Martı şu ifadeleri kullandı:
“İnsanın kendini nasıl var edeceğini ve ne ile değer kazanacağını çok iyi bilmesi lazım. Her birimizin içinde bir maneviyat boşluğu var. Bizi değerli kılan şey maneviyattır. Bir ihtiyaç sahibine yardım etmek de maneviyattır. Bir kardeşinize güler yüz gösterip, bir insana selam vermek, bir insanın başını okşamak, komşuya hatır sormak maneviyattır ve insana iyi gelir. Çevresine de iyi gelir, toplumu geliştirir. Dolayısıyla tüketirken ve harcarken maneviyata, dine, ahlaka ne kadar uygun olduğunu devamlı sorgulamak zorundayız. İnsan, tüketim yüzünden dönüşüyorsa burada bir problem var. İnsan tüketimi dönüştürüyorsa orada doğru bir ilerleme var. Kemal basamaklarını tırmanırken akıllıca dinin ve ahlakın sınırlarına uygun; geleneklere göreneklere toplumun değerlerine uygun davranışlar sergiliyorsanız o zaman doğru yoldasınız demektir.”
‘Kullan at’ mantığından kurtulmak zorundayız.
Atıkların geri dönüşümünün önemine dikkat çeken Martı şöyle konuştu:
“‘Kullan at’ mantığından kurtulmak zorundayız. Kullandıktan sonra atılmadan dönüştürülebilecek her şeyi değerlendirmekle mükellefiz. Kağıt, plastik, cam, karton, teneke tarzı geri dönüşümün geliştirmek zorundayız. Bunların, faydaya dönüşmesini sağlamalıyız. Asla yemek israfına izin vermemeliyiz. Yemekleri ona göre pişirip artanını dökmeyecek bir planlamayı anneler mutlaka yapmalıdır. Bunu öğrenen çocuklar tüketimin bir amaç değil araç olduğunu tükettikçe iyilik üreteceklerini öğrenen çocuklar haline geleceklerdir.”
“Günün Bereketi” hafta içi her gün saat 10.30’da Diyanet TV’de…