Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, 'İyilik Vakti' programına konuk oldu
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş Diyanet TV'nin ilgiyle izlenen programlarından, 'İyilik Vakti'ne konuk oldu. Diyanet İşleri Başkanlığının ve Türkiye Diyanet Vakfının 'Vefa Destek Grubu' çalışmalarını anlatan Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Koronavirüs önlemleri kapsamında Cami ve mescitlerde cemaatle namaza ara verilmesi sürecinin Ramazan ayında da devam edeceğini ifade ederek Ramazan ayının manevi iklimini evlerde yaşamak için tavsiyelerde bulundu.
Başkan Erbaş, Diyanet İşleri Başkanlığının 81 ilde 140 bin din görevlisi ve gönüllüsüyle 'Vefa Destek Grubu' kapsamında ihtiyaç sahiplerine destek olduklarını belirterek, dini ve manevi rehberlik eden din görevlilerinin Koronavirüs salgını sürecinde milletin yanında olduğunu ifade etti.
Diyanet İşleri Başkanlığının ve Türkiye Diyanet Vakfının zor zamanlarda milletin daha fazla yanında olduğuna vurgu yapan Başkan Erbaş, 'Vefa Destek Grubu' çalışmaları kapsamında din görevlileri ve Türkiye Diyanet Vakfı gönüllülerinin ihtiyaç sahibi vatandaşlara yardım eli olacağını belirterek Ramazan ayı yardımlarına ilişkin Pazartesi günü yapılacak basın toplantısında açıklama yapacağını ifade etti.
Öte yandan Dini Yayınlar Genel Müdürlüğünün Dijital Kütüphanesinde bulunan binden fazla kitabı okurlarla buluşturduğunu belirten Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Ramazan ayının manevi iklimini Diyanet TV'den izleyiciyle buluşturacaklarını ifade etti.
Programda, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfının Koronavirüs'e karşı aldığı tedbir kararları, 'Vefa Destek Grubu' ile birlikte yapılan çalışmalar ve Ramazan ayı için planlanan çalışmalar anlatıldı.
Her hastalığın, elbet tedavisi vardır...
İnsanoğlu, Allah'ın kendisine nasip etmiş olduğu akılla araştırma yaptı. Daha önceki virüslerin aşısını buldu. İnşallah bunun tedavisi de bulunacak. Peygamber efendimiz bize bildiriyor. Allah'ın yarattığı her hastalığın elbet tedavisi vardır. Kim bulursa bulsun insanlığa hizmet etmiş olur.Umutsuzluğa düşmeye gerek yok. Bu bir imtihandır. İmtihanı kazanıp hayra düşmemiz gerekiyor. İmtihanı kazanmamızdaki en önemli davranış, umut, sabır ve insanlara yardım olacak.
Umutsuzluğun bizim dinimizde yeri yoktur
Bizim hocalarımız milletimize ümit oluyorlar. Umutsuzluğun bizim dinimizde yeri olmadığını gösteriyorlar. Hem maddi hem manevi olarak insanlarımızın kapısını çalıyorlar, ihtiyaçlarını soruyorlar.
İslamofobi ön yargısı yerini İslam sevgisine bırakıyor
Yurt dışındaki hocalarımız da hiç ayrım yapmadan, muhtaç olan insanlara, yardıma devam ediyorlar. Kim yardıma muhtaç ise yardım ediyorlar. Hocalarımızın hanımları yemek yapıp hastanelere götürüyorlar. Daha önce olan İslamofobik yargılar, yok oluyor. İnşallah bu süreç İslamofobi ön yargısı yerini İslam sevgisine bırakacak diye düşünüyorum.
Muhtaç olan insanın inancını ve ırkını sormaya gerek yok
Muhtaç olan insanın inancını ve ırkını sormaya gerek yok. Bizim medeniyetimizin esası budur, mazlum ve muhtaç kim varsa yanında yer almak gerekir. Bizden asker istenmiştir. İslam ülkeleri zulüm olan bölgelere asker göndermiştir. Çünkü mazlumun ve muhtacın yanındadır.
Salgın hastalığa karşı mücadelede insanlara yardım etmemiz gerekiyor
Hadis-i Şerif'te derki 'Cennet kılıçların gölgeleri altındadır'. Çünkü her zaman o kılıçlar zalime karşı kalkmıştır. Mazlumun yanında yer almıştır. Mazlumun da inancına bakmadan, bu yardımı Müslümanlar yapmışlardır. Askeri destekle, gıda,içecek yardımıyla olur. Şu anda biz salgın hastalıkla savaşıyoruz. Düşman salgın hastalıktır. Salgın hastalığa karşı mücadelede insanlara yardım etmemiz gerekiyor. Yurt dışındaki din görevlisi kardeşlerimiz, önce kendi sağlıklarını korumak koşuluyla ellerinden gelen yardımı muhtaç insanlara yapacaklardır. İslam'ın paylaşımcı ve yardımlaşmaya önem veren bir din orada rol model olarak kendileri gösterecekler.
Camiler Beytullah'ın evi ve bizim ikinci yuvamızdır
Camiler, Beytullah'ın evi ve bizim ikinci yuvamız, Müslüman için öyledir. Allah Resûl'ü Efendimiz buyuruyor, 'Kıyamet gününde hiçbir gölgenin bulunmadığı anda, Allah'ın arşının altında gölgelenecek yedi sınıf insan vardır. Bu yedi sınıf insandan birisi de gönlü, kalbi camilere bağlı Müslümanlardır ve bir diğer grup ise neşeyi ve süruru camilerde bulan gençlerdir.'
Bu bir imtihandır
Eğer cami özlemi ve hasretle dua edersek, Cenab-ı Hak bizi camilerimize kavuştur diye dua edersek. Gidemediğimiz anlarda gitmiş gibi bize Cenab-ı Hak yapmış olduğumuz ibadetlerimizde sevap yazar. Bu bir imtihandır. Bu imtihanı bizler bu şekilde yaşar ve insanlara zarar vermeye sebep olmadan atlatırsak, kazanacağız inşallah. Koronavirüse yakalanma riski ortadan kalkıncaya kadar ve yapılan testlerde vaka sayısı bitinceye kadar, evimizde inzivaya çekilmeliyiz.
Evimizi bir uzlet mekanı haline getirelim
Hacı Bayram Veli, kendine bir uzlet odası ayırmıştır. Uzlete çekilmiştir. Evimizde kalmaya devam edelim. Evimizi bir ibadet mekanı haline getirelim. Evimizi bir uzlet mekanı haline getirip Kur'an-ı Kerim okuyalım. Kitap okuyalım. Kur'an'ı daha iyi anlamak için bir Müslüman bir kitap okursa o Müslüman nafile ibadet etmiş olur. Hem yetkililerin tavsiye ve emirlerine uymuş oluruz. Hem zaman bulamadığımız için yapamadığımız ibadetlerimizi yaparız.
Umudumuzu her zaman koruyalım. Yüce Rabbimiz bizi birçok imtihana tabi tuttu. Dolayısıyla bu belanın üzerimizden kalkması için gerekli tedbirleri almamız gerekiyor. Bizim bundan önceki okuduğumuz hutbelerde, tedbir, tevekkül ve duaya defalarca yer verdik.
Diyanet İşleri Başkanlığının binin üzerinde kitabına dijital ortamdan ücretsiz olarak erişilebilecek...
Aile bağlarının güçlenmesinde katkı içerisinde olalım. Bol bol kitap okuyalım. Medeniyetimizin en büyük temel direklerinden birisi ilimdir, bilgidir, irfan ve hikmettir. Kur'an'ın ilk ayeti okumayı emreder. İşte fırsat bol bol okuyalım. Kitap bulamama gibi bir endişemizde yok, şimdi Türkiye Diyanet Vakfının yayınları ve Diyanet İşleri Başkanlığı yayınlarıyla birlikte binin üzerinde kitabı dijital ortama yükledik. Ücretsiz olarak ulaşılabilinecek.
Diyanet İşleri Başkanlığında, Dijital Yayınlar Daire Başkanlığını kurduk...
Diyanet İşleri Başkanlığında Dijital Yayınlar Daire Başkanlığını kurduk. Daire Başkanlığımız şu anda hızlı bir şekilde dijital yayıncılığa geçiyor. İstediğiniz kitaba dijital olarak ulaşabiliyorsunuz. Bu müjdeyi de sizin aracılığınızla vereyim.
Diyanet TV aracılığıyla Ramazan ayını halkımıza yaşatacağız...
Bugün, bütün illerimize bir genelge gönderdik. Dijital ortamdan istifade ederek milletimize ulaşmaya çalışıyoruz. Teknolojiyi iyi kullanmamız lazım, Dualarımız, camilerden salalar devam edecek. Cuma hutbelerimiz devam edecek. Diyanet TV'den Cuma Hutbelerini bütün Müslüman kardeşlerimizin dinlemesini tavsiye ediyorum.
Diyanet TV'miz şu anda en önemli iletişim vasıtamız...
Bin yıldır bu coğrafyada Cuma namazlarına devam edilmiştir. Asırlardır Cuma namazının kılınmadığı olmamıştır. Bunu, ilk defa şu anda yaşıyoruz. Diyanet TV'miz şu anda en önemli iletişim vasıtamız, en önemli irşad vasıtamızdır. Vaaz ve irşad noktasında Diyanet Televizyonumuzu çok iyi şekilde kullanacağız.
Milletimizi, Diyanet TV'yi izlemeye davete ediyoruz
Tesbihatımızı ve sohbetlerimizi Diyanet TV'de yapıyoruz. Vaazlarımızı veriyoruz. Her gün sahur ve iftar programımız olacak. Milletimizi televizyonlarının başına bekliyoruz. Diyanet Televiyonumuzda hatim programımız olacak.
Ramazan mağfiret,rahmet , bereket ayıdır
Ramazan mağfiret,rahmet , bereket ayıdır. Efendimiz aleyhisselati vesselam, ilk on günü rahmet, ikinci on gün mağfiret son on günü de cehennem azabından kurtuluş günü olarak tanımlıyor. Hüzünlüyüz camilerimizden, mescitlerimizden uzak kalacağız Ramazan ayı boyunca, özleyeceğiz.
Teravihlerimizi evlerde kılacağız
Hocalarımız Ramazan ayında da Türkiye Diyanet Vakfının erzak yardımları devam edecek. Teravihlerimizi evlerde kılacağız. Kişi, ferdi olarak namazını kılıyorsa okuduğu sureleri sesli olarak okuyup imamete geçebilir. Arkasında eşi ve çocukları ona uyabilirler. Namazlarını kılabilirler. Ferdi olarak kılan kardeşlerimiz sesli okuyarak beraber kılabilirler. Bu kolaylıktan istifade ederek cemaatle namaz kılmanın sevabını evimizde almanın mümkün olduğunu ben buradan tekrar ifade etmiş olayım.
Birbirimize destek olmamız gerekiyor
Milletimizin hayır yapma konusundaki duyarlılığını biliyorum. Şu dönemde mağdur insanlarımızın sayısı artıyor. Muhtaç insanlarımızın sayısı artıyor. İş yerleri kapalı işini kaybeden insanlarımız var. Zekatlarımızla, sadakalarımızla, fitrelerimizle, yardımlarımızla insanlara destek olmamız gerekiyor.
İslam paylaşım dinidir. Türkiye Diyanet Vakfı milletimizin hayırlarını muhtaçlara ulaştırma konusunda en büyük vasıtalardan birisidir. 45 yıldır bunu yapıyor. Yapmış olduğu faaliyetler içerisinde birinci sırada, mağdur insanların yanında yer almak ve onların ihtiyaçlarını karşılamak yer alıyor.
Türkiye Diyanet Vakfı, 40 bine yakın öğrenciye burs verdi
Türkiye Diyanet Vakfı, 40 bine yakın öğrenciye destek oldu. Afrika'dan Balkanlar'a varıncaya kadar pek çok öğrenciyi Türkiye'de okutup kendi ülkelerine döndüklerinde, onların her birinin Türkiye'nin gönül elçiliğini yaptıklarını biliyoruz ve bununla ilgili çok güzel örnekler var. Dolayısıyla Türkiye Diyanet Vakfı hayırseverlerden gelen bu hayırları öğrencilere burs olarak yardıma muhtaçlara fitre ve sadaka olarak ulaştıran ülkemizin medarı iftiharı bir kuruluştur. Emanetlerini gözümüz gibi koruyup hakkı olanlara ulaştırdığımız için de Cenab-ı Hakk'a şükrediyorum.
'Biz Bize Yeteriz Türkiyem' bir çağrıdır
'Biz Bize Yeteriz Türkiyem' çok güzel bir çağrı, davet diyorum ben buna ilk günden itibaren Sayın Cumhurbaşkanımızın davetine milletimiz gönül huzuruyla ve büyük bir coşkuyla katıldı. 140 bin personelimize, bu çağrıyı ulaştırdık. Allah razı olsun, herkes kendi bütçesine göre katıldı. Bu davete icabet etti. Kampanya devam ediyor. Milletimiz elinden gelen imkanı seferber ederek bu kampanyaya katkısını sonuna kadar devam ettirir inşallah.
