Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş: 'Gençlerimizi Bizden Koparmak İsteyenlere Fırsat Vermeyin'

11 Temmuz 2019 Perşembe
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş: 'Gençlerimizi Bizden Koparmak İsteyenlere Fırsat Vermeyin'

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Bitlis’te din görevlileri ile bir araya geldi.

Bitlis Eren Üniversitesi Merkezi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen toplantıda konuşan Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Müezzininden imamına, Kur’an kursu öğretmeninden vaizine, müftüsüne, müftülük çalışanlarına kadar tüm din görevlilerinin hayra çağıran, iyiliği emreden, kötülükten men eden ve bu vesileyle kurtuluşa ermeyi arzu eden topluluk olduğunu söyledi.

Başkan Erbaş din görevlisi olmanın büyük bir nimet olduğuna ifade ederek, “Bu büyük nimetin karşılığında biz nasıl şükredeceğiz? Çalışarak, gayret ederek, gece-gündüz demeden çocuklarımızla, gençlerimizle, her yaştan insanımızla ilgilenerek, onların camilerle gönül köprülerini kurarak bunu yerine getireceğiz, şükrümüzü böyle yerine getireceğiz” dedi.

Cahiliye döneminde yaşananları hatırlatan Başkan Erbaş, “O günü bugünle bir mukayese edelim daha mı az cehalet var? O gün kız çocukları diri diri toprağa gömülüyordu, ama bugün kız çocukları adeta ruhen gömülüyor. Bir bakınız etrafımıza, o gün sömürü düzeni vardı, bugün yok mu? ırkçılıktan kaynaklanan belaları hep birlikte yaşıyoruz, hep birlikte bu belaları def etmeye çalışıyoruz” diye konuştu.

“Ulaşmadığımız bir genç kalmayacak”

“Peygamber Efendimizden sonra peygamber gelmeyecek. Ama bu, şu anlama gelmez, Peygamberden sonra o karanlık dönemler bir daha yaşanmayacak anlamına gelmez; işte yaşanıyor” diyen Başkan Erbaş, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Peki, Peygamberlerin görevini kim yapacak? Alimler yapacak, bizler yapacağız hep birlikte. Peygamber Efendimizin yatacak zamanı var mıydı, oturacak zamanı var mıydı? İlk inen ayetler. Ne var o ayetlerde? Okumak var, oku emri var, öğrenmek var, öğretmek var, kalem var, kalemle yazmak var, ilim var, irfan var. İkinci inen ayetlerle ilk inen vahiydeki ayetlerin münasebetini kuralım. Tamam, ilim, okumak, yazmak, bunları hallettiniz. Peki, ne yapacaksınız bunları hallettikten sonra? İkinci inen vahye bakınız, “Ey örtüye bürünen, kalk ve insanları uyar” İşte ikinci gelen ayeti kerimeye bizim çok dikkat etmemiz lazım. Yıllarca emek veriyoruz, okuyoruz, okutuyoruz. Bunu ne yapacağız, o öğrendiklerimizi nasıl kullanacağız? Her hafta her hocamız, her talebemiz, her hafta köy, kasaba dolaşacak, ulaşmadığımız bir genç kalmayacak, ulaşmadığımız bir çocuk kalmayacak, çalmadığımız bir kapı kalmayacak, öğrendiklerimizi anlatacağız. Eğer biz böyle hareket edersek, işimiz vaktimizden çok dersek, işte o zaman Rabbimiz bize bunun neticelerini çok güzel bir şekilde gösterecek.”

Başkan Erbaş, gençleri kandıran, değerlerinden koparan yapılarla ilgili uyarılarda bulunarak, “Niye batıl yolda olan birileri gençleri çabuk bir şekilde etkileyebiliyor, bizden koparıp alıp götürebiliyor? Bunun mutlaka muhasebesini yapmamız lazım. Bunun muhasebesini yapmazsak, gençlerimiz bizden daha çok uzaklaşır” şeklinde konuştu.

Başkan Erbaş bayan hocalara özellikle evleri ziyaret etmelerini tavsiye ederek, “Aileleri, kızlarımızı, annelerini ziyaret edeceksiniz, sadece Kur’an kursumuza gelsin de onları okutalım diye beklemeyeceksiniz, kapı-kapı dolaşacaksınız, irşat vazifesi başka türlü olmaz” ifadelerini kullandı.

“Bu çocuklar bizim çocuklarımız ama birtakım mihraklar onları, bizden koparmaya çalışıyor”

“Gençlerimize sahip çıkmamız lazım” diyen Başkan Erbaş, şöyle konuştu:

“Sizler sadece camilerde değil okullarda olacaksınız, çocuklarımızı ziyaret edeceksiniz, öğretmenlerimizi ziyaret edeceksiniz, onlarla hasbihal edeceksiniz. Gençlerimizi bizden koparmak isteyenlere fırsat vermeyeceksiniz. Dinden, imandan uzak birtakım ideolojiler bizim gençlerimizi bizden nasıl alıyorlar? Başımızı yastığa koyduğumuz zaman ne olur düşünelim, başımızı iki elimizin arasına alalım düşünelim. Bu çocuklar bizim çocuklarımız. Ama bilgisizlik, ama birtakım mihraklar, birtakım ideolojik temsilciler çocuklarımızı, gençlerimizi bizden koparmaya çalışıyor. Bizim onlardan uzak durmamız onları bizden uzaklaştırıyor. Mademki Peygamberimizin varisiyiz o zaman Peygamberimiz gibi davranmak zorundayız. Üzülmeyeceğiz, gevşemeyeceğiz bazı olumsuzluklar olabilir insanlık hali. Olumsuzluklar bizi gevşekliğe sürüklemeyecek. Ama gayret edeceğiz, çünkü insana ancak ve ancak çalıştığının karşılığı vardır.”

“Her cami aynı zamanda bir medresedir, bir mekteptir”

Sahih dini bilgiyi anlatmak için hutbelerin, vaazların önemli fırsatlar olduğunun altını çizen Başkan Erbaş, “Cami dersleri çok önemli fırsatlardandır. Camileri sadece namaz kılmak için açılıp kapanan mekanlar olarak değerlendirmeyeceğiz her cami aynı zamanda bir medresedir, bir mekteptir. Camilerimiz işte bu tür güzellikleri bağrında taşımalı. Mektep olma, medrese olma güzelliğini, zenginliğini kıyamete kadar devam ettirmeli bunu istiyoruz” şeklinde konuştu.

Toplantıya Diyanet İşleri Başkanlığı Mushafları İnceleme ve Kıraat Kurulu Başkanı Hafız Osman Şahin, Bitlis İl Müftüsü Mehmet Faysal Geylani ve çok sayıda din görevlisi katıldı.