“Düşüncenin Özü”nde "Mevlana'da ‘Kalp’ Kavramı" konu başlığı ele alındı...
Diyanet TV'de ekranlara gelen "Düşüncenin Özü" programında bu hafta, "Mevlana'da ‘Kalp’ Kavramı" konu başlığı ele alındı.
“Düşüncenin Özü” programında, uzman konuklar tarafından dinlerin toplumsal yaşamdaki rolü, Hz. Peygamber dönemindeki toplumsal yaşam, dini yaşam ve popüler kültür gibi konulara değiniliyor.
Tasavvuf Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Betül Başlı Saylan'ın konuk olduğu programda, "İslam'da kalbin mahiyeti nedir, özellikleri nelerdir?" "Sufiler kalbe nasıl bir anlam yüklemişlerdir?" "Mevlana'nın eserlerinde kalp tasfiyesi nasıl ele alınıyor?" sorularına cevap verildi.
Kur'an'da kalbin tanımını, ayetler ışığında anlatan Saylan, şu sözleri söyledi:
"Kur'an-ı Kerim'de kalp, imanın mahalidir ve idrak merkezidir. ‘Onlar kalplerine iman yazılanlardandır.’ ayeti, buna işaret eder. Kalplerden geçenlerin, kuşkusuz bir şekilde Allah'ın bilgisi dahilinde olduğunu biliriz. Ahzab Suresi 51. Ayet 'Allah kalplerinizde gizli olanı bilir. O, sonsuz ilim ve hilm sahibidir.' ayeti. Aynı zamanda kalbin ancak Hakk'ı zikretmekle Mutmain olup huzur bulacağı bir mekanizma olduğunu da bize haber verir. Kur'an-ı Kerim'de Ra'd Suresi'nde ‘Muhakkak ki kalpler, Allah'ı zikretmekle Mutmain olurlar.’ ayeti buna örnektir. Kısaca özetlemek gerekirse; kalp Kur'an-ı Kerim'de anlatıldığı kadarıyla vahyin, ilhamın, ilahi yardımların indiği bir merkezdir. Kişinin idrak ettiği, aklettiği, iman ettiği bir mekanizmadır."
Mevlana'da kalp kavramına değinen Saylan şu ifadeleri kullandı:
"Hz. Mevlana'da ‘kalp’ kavramı, genel tasavvufi düşünceyle paralellik arz eder. Hz. Mevlana'ya göre de: Kalp, Hakk'ın nazargahıdır. Temiz olmalıdır. İlahi tecellilere uygun olmalıdır. Dolayısıyla da günahta ısrar eden, gönlünü günah kirleriyle kirletmiş olan bir kişinin kendisinde bir gönül iddiasında bulunmasını reddeder Hz. Mevlana. Kaf Suresi'nin 16. ayeti ile ‘Allah, şah damarınızdan sizlere daha yakındır.’ ayetini hatırlatan Hz. Mevlana'nın kavram haritasında, kalp ve gönül anlamlarıyla karşılaşıyoruz. Kalp herkes de vardır ama her kalp gönül değildir."
Mesnevi'de geçen kalp ile ilgili metaforlara değinen Saylan, şöyle devam etti:
"‘Şehir’, ‘mektup’, ‘konak’, ‘dağ’, ‘ayna’; bunlar Hz. Mevlana'nın Mesnevi'de kalbi tarif ederken söylemiş olduğu sembollerdir. Hepsi de farklı sebeplerden söylenmiş. Hepsinde başka bir yöntemle kalbi anlatıyor. Kalbin her özelliğini bir sembolle anlatıyor. ‘Dağ’ metaforu, çok dikkat çekicidir. İnsanın yeryüzünde, kendini en yükseğe çıktığını düşündüğü yer, muhtemelen bir dağın tepesidir. Hz. Mevlana da olgunluğa erişmiş olan kâmil insanların gönüllerinin Allah tarafından yüceltilmiş olduğunu söyler. ‘Dağa nida ettiğiniz zaman size bir yankıyla cevap verir. İşte kâmil insanların gönülleri, Hakk'ın hakikatinin yankılandığı yüce dağlar gibidir.’ der."
“Düşüncenin Özü” Elif Erdem’in sunumuyla her Pazar saat 21.00’de Diyanet TV'de...