"Düşüncenin Özü"nde Naat-ı Şerifler ele alındı...
Diyanet TV’de ekranlara gelen "Düşüncenin Özü" programında Naat-ı Şerifler ele alındı.
Doç. Dr. Meliha Yıldıran Sarıkaya'nın konuk olduğu programda, "Naat-ı şeriflerin muhtevası nasıldır?" "Naat-ı şerifler hangi türlerde yazılmıştır ve hangi konular işlenmiştir?" sorularına cevap verildi.
Naat-ı Şeriflerde işlenen konulara değinen Doç. Dr. Meliha Yıldıran Sarıkaya, “Naat-ı şeriflerin tamamında; sadece şairi değil, Mü'min bir kalbi, Mü'min bir duyuşu, düşünüşü de görürüz.” diyerek, şu ifadelere yer verdi:
“Ecdadımızın iman ile birlikte, muhabbet ile desteklenen edep çerçevesine alınmış bir Peygamber tasavvuru var. Naatlar; ‘Cümle alem, Efendimiz'in yüzü suyu hürmetine yaratılmıştır.’ vurgusuyla başlar. Nur-u Muhammedî meselesi vardır. ‘Cümle alem, ilk nurdan neşet etmiştir.’ şeklindeki anlayış, naat-ı şeriflerde işlenir. Peygamberimizin mucizeleri ifade edilir. Naatlar, genellikle şefaat temennisiyle tamamlanır. Naat-ı şeriflerin tamamında; sadece şairi değil, Mü'min bir kalbi, Mü'min bir duyuşu, düşünüşü de görürüz.”
“Naat-ı şerifler hangi türlerde yazılmıştır?” sorusuna cevap veren Sarıkaya şöyle devam etti:
“ ‘Divan Edebiyatı’ ‘Tekke Edebiyatı’ ‘Halk Edebiyatı’ bu üç ekolde de naat söylendiğini görüyoruz. Kaside ve mesnevi formunda naat-ı şerifler vardır. Bunun dışında kısa formlar da kullanılmıştır. Gazel formunda naat-ı şerifler de çok yaygındır. Kıta formunda naat-ı şerifler görüyoruz. Tuyuğ, rubai dört mısradan ibaret naat-ı şerifler de görüyoruz.”
“Düşüncenin Özü”, ramazan ayı boyunca yeni saatiyle, her Pazar 23.00’te Diyanet TV’de…
