Hafız İbrahim Demiralay’ın Milli Mücadeledeki Kahramanlığı
Diyanet TV'de ekranlara gelen “Milli Mücadele Kahramanları”nda Hafız İbrahim Demiralay’ın Milli Mücadele’ye katkıları ele alındı.
“Milli Mücadele Kahramanları” isimli belgeselde Kurtuluş Savaşı’nın unutulmaz isimlerinin hayatları izleyiciyle buluşuyor. Ahmet Yenilmez’in anlatımıyla ekranlara gelen programda, Mehmet Rıfat Börekçi'den Şerife Bacı’ya İsmail Şükrü Efendi’den Yörük Ali Efe’ye kadar milli mücadelede bağımsızlığı için mücadele etmiş isimlerin hayatlarına yer veriliyor.
Anlatıcı Ahmet Yenilmez, Hafız İbrahim Demiralay’ın Yunan işgaline karşı büyük bir mücadele verdiğini kaydetti.
Programda, Hafız İbrahim Efendi’nin hayatı şu ifadelerle ele alındı:
"1883'te Isparta'da doğan Hafız İbrahim Efendi, Yılanzade Tahir Paşa'nın oğludur. 1902'de İstanbul'a gelir, Fatih Medrese'sine kayıt olur. 7 yıl öğrenimden sonra müderrislik icazetini alır. Öğrenimi sonrasında İstanbul'a dönerek babasından kalan arazide tarımla uğraşır. Gül yağı ticaret yapar. Bu arada Isparta İdadisi'nde Din Bilgisi ve Ahlak dersleri okutur. Milli Mücadele'nin başlamasıyla Isparta ve çevresinde Milli Hareketi'n önderi olur. Halkı cihada davet eder. İzmir'in Yunanlılar tarafından işgalini duyunca mitingler düzenleyerek işgali protesto eder. Isparta'nın bütün köylerine varıncaya kadar beyannameler göndererek halkı Milli Harekat lehinde bilinçlendirmeye çalışır."
Demiralay soyadının Hafız İbrahim Efendi’nin Milli Mücadele’ye önemli katkılarına istinaden kendisine verildiğinin vurgulandığı programda, şu ifadelere yer verildi:
"Nazilli Kongresi'nden sonra Ege'deki milli faaliyetlerle irtibata geçilir. Öte yandan Hafız İbrahim Efendi; başkanı bulunduğu ve Isparta Ulusal Örgütlenme'nin öncülüğünü yapan Cemiyet-i İlmiye'yi Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'ni kurar. Isparta'nın merkezinden, ilçe ve köylerinden topladığı gönüllü kuvvetleri Isparta Mücahitleri adı altında Nazilli cephesine gönderir. Isparta'yı temsilen Ankara Meclisi'ne mebus olarak gönderilir. Meclis'te çalışmaları sürerken Yunanlıların işgallerine karşı harekete geçmek ister. Ankara'da cepheye atılmak için meclisten izin ister. Bu istek, dikkate alınarak Milli Teşkilat kurup cepheye gitmesi için Mustafa Kemal Paşa'nın tensibiyle Milli Müdafaa Vekili tarafından Isparta ve havalisine gönderilir. Ona bu görevin verilişinde hiç şüphesiz daha önce Isparta Mücahitleri adıyla oluşturduğu kuvvetin cephede takdire şayan hizmetleri vermesi kendisinin de halk tarafından sevilip sayılması ve teşkilatçı bir kişi olmasının da etkisi olmuştur. Hafız İbrahim Efendi kısa sürede topladığı 100 atlı 200 piyade erle bir birlik teşkil ederek Yunan işgaline karşı savaştı. Zaman içerisinde bu kuvvet 7 bölüklü bir alay haline gelir, dostlar. Düşmanın önünde demirden dağ gibi set çektikleri için 'Demir Alayı' denir onlara. 'Demir Alay' cepheye varır varmaz düşmanla karşılaşır. Sarayköy yakınında şiddetli çarpışmalar olur. 5-6 gün süren çarpışmalarda Hafız İbrahim'in komuta ettiği Demir Alay karşısında düşman hiçbir ilerleme kaydedemez. Daha önce Tepeköy'ü işgal eden Yunan kuvvetlerine baskın yapılır. Başarıları daha önceki günlerde de devam eden Kuva-yı Milliye'nin düzenli orduyu kurması üzerine Demir Alay orduya dahil edilir. Demir Alay, düzenli ordu içerisinde yer alınca Hafız İbrahim Efendi meclise döner. Milli Mücadele, zaferle sonuçlanır. Yıllarca Isparta'yı temsilen mecliste hizmetlerini sürdürür. Soyadı kanunu ile Demiralay soyadını alır. Fedakarca hizmetlerinden dolayı kırmızı-yeşil şeritli İstiklal Madalyası'nı göğsüne takar."
“Milli Mücadele Kahramanları” her Perşembe saat 19.45'te Diyanet TV'de...
