İslam Sanatlarının Hepsi İnsanı Ayakta Tutar
Diyanet TV’de ekranlara gelen “Yaşayan Hazineler” belgesel serisinde Ebru sanatının incelikleri, İslam sanatlarının insana ve topluma kazandırdıkları ele alındı.
Geleneksel değerleri öne çıkaran yapımları izleyiciyle buluşturan Diyanet TV, “Yaşayan Hazineler” belgesel serisinde ağaç baston yapımından geleneksel ahşap oyuncak yapım ustalığına ahşap baskı ve yazmacılıktan kazaziye sanatına kadar pek çok geleneksel sanatı izleyiciyle buluşturuyor.
Program boyunca sanatkarı olduğu ebru sanatına ilişkin detayları izleyiciye aktaran Fuat Başar, 2019 yılı Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri “Geleneksel sanatlar” alanında ödül aldı. 1980 yılında Hamit Aytaç Hoca'dan hat icazeti alan Başar, 1989’da ise büyük ebru ustası Mustafa Düzgünman'dan, biri Osmanlı Türkçesi olmak üzere üç ebru icazeti aldı.
Sanatımız, insan psikolojisini ayakta tutuyor İslam sanatlarının hepsi öyledir.
İslam sanatlarının bir terapi niteliği olduğunu söyleyen Başar, Darülaceze Başkanlığıyla bu noktada yürüttükleri çalışmaları anlattı. Bu kapsamda özel gereksinimli olan hastalar üzerinde Ebru Sanatı’nın olumlu etkileri olduğunu gözlemlediğini ifade eden Başar, şöyle konuştu:
“İslam sanatları hem bir terapi hem de psikolojik bir dinginlik sağlıyor. Bir şeyleri başarma hissini uyandırıyor. O başarı hissi insanlar için çok önemli kendisini işe yaramaz zannetmiyor insan o zaman halkımıza psikolojik yönünden desteklemek için çok muazzam... Hatta bunun hastalıkların tedavisinde bir meşguliyet olmak üzere ele alınıp denenmesi nasıl olur diye zamanında Darülacezede yaptık bunu. Özel gereksinimli olan kardeşlerimiz var orada Ebru'yla uğraşan. Kuruması için ebrularını yatırıyorlar. Setleri iki gün, üç gün sonra kurumuştur diye almaya geldiklerinde herkes kendi ebrusunu tanıdı ve karıştırma olmadı. Daha sonra Prof. Dr. Nevzat Tarhan gözetiminde psikolojik destek olsun diye çalışmaları yapılıyor ve sonuçlar çok olumlu. Sanatımız, insan psikolojisini ayakta tutuyor İslam sanatlarının hepsi öyledir.”
Oktay Sinanoğlu gibi önemli bir bilim adamının Ebru sanatının fiziko-kimyasını araştırdığını ifade eden Başar, bu noktada karşılaştıklarını anlattı. Tevafuklarla örülü bu karşılaşmalarda Sinanoğlu ile çok çalışmak istediğini ve bunun da bir vesileyle gerçekleştiğini söyledi. İslam sanatlarının bir felsefesi olduğunu konuşmalarıyla izleyiciye hatırlatan Başar, Sinanoğlu ile karşılaşmasını şu ifadelerle anlattı:
“ ‘Kalem Güzeli’ kitabında Oktay Sinanoğlu Hoca'dan bahsedilir. Dünyada henüz kırılmamış bir rekorun sahibi 23 yaşında Profesör olan bir zattır. Dünyanın yedi ayrı ülkesinde kürsü sahibiydi. Oktay Sinanoğlu hoca bizim milli sanatlarımıza çok meraklı Ebru teknesinin gördüğünde ‘Bunu fiziko-kimya açıdan ele almak icap eder.’ diyor. Bunları okuduğumda hayal kuruyorum bir gün olsa Oktay Sinanoğlu ile yollarımız kesişse diye. 20 yıl sonra Oktay Sinanoğlu Hoca Türkiye'ye döndü ve Yıldız Teknik Üniversitesi’nden bir öğrencim bana “Ebru'nun fizikokimyasını araştırmak istiyorum yardım eder misiniz?” dedi. Allah selamet versin Durul Ören hocanın gözetiminde laboratuvarda bilgisayar destekli bir sürü araştırmalar yapıldı. Tez danışmanı, Oktay Sinanoğlu tanıştık. Yani hayallerimizi iyi ve olumlu tutarsak gerçekleşiyor.”
“Yaşayan Hazineler” her Salı saat 21.00’de Diyanet TV’de….