Ordu’da “Mevlid Kandili Özel Programı”na katılan Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, gençleri, çocukları ve nesilleri, Hz. Peygamberin hayatıyla, sünneti seniyyesiyle tanıştırmanın Müslümanların iman ve kulluk sorumluluğu olduğunu kaydetti.
Mevlid Kandili münasebetiyle camilerde düzenlenen ve vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği programlarda, Kur’an-ı Kerim okundu, salavatlar getirildi ve dualar edildi.
Programlarda, Hz. Peygamberin insanlığa getirdiği rahmet yüklü mesajlarından konular anlatıldı. Diyanet İşleri Başkanlığının Mevlid-i Nebi Haftası münasebetiyle belirlediği “Peygamberimiz ve Gençlik” teması çerçevesinde Hz. Peygamberin gençlere verdiği öneme dikkat çekildi.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Ordu Ulu Camii’nde düzenlenen ‘Mevlid Kandili Özel Programı’na katıldı.
Türkiye’nin ünlü hafızlarından Kur’an-ı Kerim tilavetleri, Mevlid’den bölümler ve Diyanet İşleri Başkanlığı Tasavvuf Korosunun seslendirdiği ilahilerin yer aldığı programda konuşan Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, milletimizin ve İslam âleminin Mevlid Kandili’ni tebrik etti.
Hz. Peygamber’in gençlere değer verdiğini, ideal ve ufuk kazandırdığını ve onlara rehberlik ettiğini ifade eden Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, “Gençlerimizin dünya ve ahiret huzuru, milletimizin bekası ve insanlığın geleceği için yapacağımız en büyük iyilik, nesillerimizi inanç ve medeniyet değerleriyle buluşturmaktır” dedi.
Başkan Erbaş, Mevlid gecesinin rahmet gecesi olduğunu ifade ederek, “Allah, bu gece yeryüzüne merhametinin en büyük tezahürünü göstermiş ve Peygamber Efendimizi dünyaya göndermiştir. Bu gece, Peygamber Efendimizin şahsında insanlığın yeniden doğuşunu, aydınlık bir geleceği ifade etmektedir. Mevlid Kandili böyle bir öneme sahiptir” diye konuştu.
Başkan Erbaş, Hz. Peygamberin dünyaya gelişinin insani ve ahlaki değerlerin yeryüzünde tükendiği bir “cahiliye” döneminde, insanlığın tekrar hak, hukuk, merhamet, güzel ahlak gibi değerlerle buluşmasının başlangıcını ifade ettiğini söyledi.
“Hz. Peygamber, iyilik ve ibadet üzere bir hayat yaşayanların rehberi ve müjdecisidir”
Kur’an-ı Kerim’de “Ey Peygamber! Biz seni bir şahit, bir müjdeleyici, bir uyarıcı; Allah'ın izniyle kendi yoluna çağıran bir davetçi ve aydınlatıcı bir kandil olarak gönderdik” buyurulduğunu hatırlatan Başkan Erbaş, “O, hakkın-hakikatin, merhametin ve hak yolda olanların şahididir. O, Allah’a kulluk bilinciyle, iyilik ve ibadet üzere bir hayat yaşayanların rehberi ve müjdecisidir. O, kötülüklere bulaşan, zulme ve isyana saplananlara karşı, Allah’ı, mahşer gününü, azabı hatırlatan bir uyarıcıdır” şeklinde konuştu.
Başkan Erbaş, Hz. Peygamberin âlemlere rahmet olarak gönderildiğine değinerek, “O, bütün insanlık için, huzurun, merhametin, adaletin rehberidir. O olmasaydı insanlık nasıl kurtulacaktı cahiliyenin karanlığından? İnsanlık, acı, gözyaşı, ıstırap ve bunalımlardan onun insanlığa kazandırdığı değerler olmadan bugün de kurtulamayacak” ifadelerini kullandı.
Hz. Peygamberin Kur’an-ı Kerim’de müminler için en güzel örnek olduğunun buyurulduğuna dikkat çekerek, “O, her şeyde en güzel örnektir. Baba olarak en güzel örnektir. Komşu olarak en güzel örnektir. Yönetici olarak en güzel örnektir. Komutan olarak en güzel örnektir. Genç olarak en güzel örnektir” diye konuştu.
“Peygamberimizin ahlakını unutan insanlık, güzel ahlakı kaybetmiştir”
Bugün insanlığın en büyük sorunlarından birinin ahlak krizi olduğuna vurgu yapan Başkan Erbaş, şöyle konuştu:
“Peygamberimizin ahlakını unutan insanlık, güzel ahlakı kaybetmiştir. Peygamber Efendimizin ahlakına bütün gücüyle sarılmayan insanlık, insani erdemleri, yardımlaşmayı, dayanışmayı, dostluğu, vefayı da kaybetmiştir. Peygamber Efendimizin bütün insanlığa kazandırdığı değerlerden uzak duran insanlar maalesef ahlaki özelliklerden de uzak kalmaktadır.”
Başkan Erbaş, Mevlid Kandili’nin en büyük fazileti ve bereketinin, Peygamber Efendimizi hakkıyla anlamaya azmetmek olduğunu belirterek, “Onun getirdiği değerleri yaşamaya kendi kendimize söz vermektir. Onun üstün ahlakını ahlak edinmeye karar vermektir. Onu sevdiğimizin ispatı, sünneti seniyyesini yaşamaktır” şeklinde konuştu.
Başkan Erbaş, “Bilinmelidir ki, Hz. Peygamber’in sünneti, Kur’an’ın hayata dönüşmüş şeklidir. Kur’an’dan sonra İslam’ın ikinci temel kaynağıdır. Dolayısıyla onu göz ardı ederek İslam’ın anlaşılması ve yaşanması mümkün değildir” dedi.
“Dünyayı, İslam’ın güzel ahlak ilkeleriyle tanıştırmak, müminlerin kulluk sorumluluğudur”
Yeryüzünün Hz. Peygamberin getirdiği değerlerle buluşmasıyla insanlığın huzuru yaşayacağının altını çizen Başkan Erbaş, “Dünyayı, İslam’ın şefkat, merhamet, hakkaniyet, güzel ahlak ve bir arada yaşama ilkeleriyle tanıştırmak ise son Peygambere ümmet olmanın onurunu yaşayan müminlerin iman ve kulluk sorumluluğudur” ifadelerini kullandı.
“Her biri İslam medeniyetinin harcı olan genç sahabilerle, gençliğimizi tanıştırmalıyız”
“Gençlerimizi, çocuklarımızı, nesillerimizi Peygamber Efendimizin hayatıyla, sünneti seniyyesiyle tanıştırmak bizim iman ve kulluk sorumluluğumuzdur” diyen Başkan Erbaş, şöyle devam etti:
“Gençlerimizin dünya ve ahiret huzuru, milletimizin bekası ve insanlığın geleceği için yapacağımız en büyük iyilik, nesillerimizi inanç ve medeniyet değerleriyle buluşturmaktır. Bunun için özellikle Peygamber Efendimizin etrafında kenetlenen ve her biri İslam medeniyetinin harcı, insanlığın yıldız şahsiyetleri olan genç sahabilerle, günümüzün gençliğini tanıştırmalıyız. Allah Rasulü onları bir yıldız olarak tanıtıyor. Özellikle kendini Rasulullah’a feda eden, ilmin ve cesaretin örneği Hz. Ali ile tanıştırmalıyız. Cennet gençlerinin efendisi Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin efendilerimizle tanıştırmalıyız. Evini, Peygamber Efendimizin hak-hakikat mücadelesine tahsis eden Erkam b. Ebi’l-Erkam ile tanıştırmalıyız. Bilgi ve hikmetin öncüsü, Medine’deki ilk öğretmen, Mus’ab b. Umeyr ile tanıştırmalıyız. Habeşistan’a hicret eden Müslümanların başında giden ve orada İslam’ı anlatarak Necâşî’yi ikna eden, daha 17 yaşındayken bunu yapan Hz. Câfer ile tanıştırmalıyız. Peygamberimizin örnek hayatını bizlere en güzel şekilde anlatan Hz. Aişe ve hicrette Efendimizin destekçisi Esma binti Ebi Bekr ile tanıştırmalıyız. Eğer biz gençlerimize kendi değerlerimizi öğretmezsek onlara başkaları bizim inancımıza, medeniyetimize uymayan yanlış yolardaki insanları tanıtıyorlar.”
“Çocuklarımıza ve gençlerimize yaklaşırken Peygamberimizin metodundan taviz vermemeliyiz”
Çocuklarımıza, gençlerimize yaklaşırken sevgili Peygamberimizin usulünden, metodundan taviz verilmeden hareket edilmesi gerektiğini vurgulayan Başkan Erbaş, “Peygamber Efendimiz, gençlere değer vermiştir. İdeal ve ufuk kazandırmıştır. Onları her daim dinlemiş, ötelemeden, incitmeden, onurunu kırmadan rehberlik etmiştir. Çocukları, gençleri eğitenlere şu nasihatte bulunmuştur; “Öğretiniz, kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız; müjdeleyiniz, sevdiriniz, nefret ettirmeyiniz. İşte ölçü, kriter budur” diye konuştu.
Başkan Erbaş, Hz. Peygamberin gençlere, gerçek yiğitliğin güzel ahlak ve insanlara hizmet ile mümkün olduğunu bizzat kendisi örnek olarak gösterdiğini söyledi.
“Gönüllerimizdeki Peygamber muhabbetini, hayata Peygamber ahlakı olarak taşıyalım”
Mevlid-i Nebi’nin aynı zamanda Müslümanlar için bir tefekkür ve muhasebe iklimi olduğuna işaret eden Başkan Erbaş, şunları söyledi:
“Sözlerimizi hakikat, nezaket ve zarafet ekseninde muhasebe edelim. Davranışlarımızı, güzel ahlak ve Peygamberimizin davranışları ekseninde muhasebe edelim. Kendimize, ailemize, çevremize, gençlerimize karşı sorumluluklarımızı, iman ve kulluk ekseninde muhasebe edelim. Bütün hayatımızı, rahmet Peygamberinin hayatı ve sünneti ekseninde muhasebe edelim. Bu geceyi vesile kılalım. Hatalarımızdan ve günahlarımızdan arınalım. Gönüllerimizdeki Peygamber muhabbetini, hayata Peygamber ahlakı, kulluk sorumluluğu ve ümmet bilinci olarak taşıyalım.”
Programın sonunda Başkan Erbaş, camiyi dolduran insanlarla selamlaştı.