“Bereket Vakti”nde Anadolu İrfanı konuşuldu…
Diyanet TV'nin sahur programı "Bereket Vakti"ne Tasavvuf Ana Bilim Dalı Profesörü Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz ve Konya İl Müftüsü Prof. Dr. Ali Öge konuk oldu. Programda Hz. Peygamber'in din eğitimindeki uygulamaları anlatıldı. Anadolu irfanının önemine değinildi.
Konya İl Müftüsü Prof. Dr. Ali Öge, Türkiye'nin; Anadolu irfanını yaşatarak daha güçlü bir geleceğe adım atabileceğini vurguladı.
Prof. Dr. Ali Öge, Diyanet TV'deki Bereket Vakti programında yaptığı konuşmada, Hz. Peygamber'in sahabeleriyle olan ilişkisine dikkat çekerek, Müslüman olmaya gelenlerle yapılan biatın önemine vurgu yaptı. Özellikle bu anlaşmada geçen "iyi insan olacağınıza dair söz verin ve başkalarının da iyiliğini isteyeceğinize ve düşüneceğinize dair bir söz verin" ifadesinin önemine değinen Prof. Dr. Öge, bu değerlerin günümüzde de geçerliliğini koruduğunu belirtti.
Anadolu'nun tarih boyunca barındırdığı irfan geleneğine atıfta bulunan Prof. Dr. Ali Öge, Türkiye'nin bu köklü mirası geleceğe taşıyarak daha güçlü bir toplum olabileceğini ifade etti. "Nasıl ki Anadolu irfanına zamanında sahip çıktık, bu irfan ile yaşarsak daha iyi bir Türkiye bizi bekler" sözleriyle Anadolu İrfanı’nın ve gençlerin önemine vurgu yaptı.
Prof. Dr. Yılmaz, Hz. Peygamber'in sahabeleri nasıl eğittiğini anlatırken, onların duruşunun, davranışlarının ve duygularının derinliklerinde yatan değerleri vurguladı. "Sahabeler, Peygamberimizin yaşantısını ve davranışlarını yakından gözlemleyerek ondan öğrenme şansı buldular" diyen Prof. Dr. Yılmaz, bu öğrenme sürecinin günümüz Müslümanları için de geçerli olduğunu belirtti.
Sohbetin din eğitimindeki önemine de değinen Prof. Dr. Yılmaz, sohbetin sadece kelimelerin değil, aynı zamanda bir araya gelmenin ve birlikte olmanın ifadesi olduğunu dile getirdi. "Hz. Peygamber, sahabesiyle birlikte bulunarak onları eğitiyordu. Bu yöntemin günümüzde de geçerliliğini koruduğunu görüyoruz" şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz, dijital çağın etkisi altında manevi değerlerin unutulmaya başladığını belirterek, bu değerlerin yeniden kazanılması için çaba gösterilmesi gerektiğini vurguladı. Yılmaz, şöyle konuştu:
"Hz. Peygamber'in sahabeleri nasıl eğittiğini anlamak, aslında bize birçok şey öğretebilir ve eğer bunu başarabilirsek, daha iyi birer Müslüman olabiliriz. Hz. Peygamber'in sözsüz iletişimi yani beden dili ve uygulamaları, yaşadığı duyguların derinliği, Hz. Peygamber'in duruşunda ve davranışlarında kendini ifade eder. Bu anlatılamaz bir deneyimdir, ancak sahabenin şahitliği sayesinde bize ulaşmıştır. Bu yüzden, onlara benzer olmak çok önemlidir, çünkü Aziz Peygamber'in hali, sadece onlar tarafından görülmüş ve aktarılmıştır. Peygamberimizin eğitim yöntemi olan sohbet, aslında çok derin bir anlam taşır. Bugünkü anlayıştan farklı olarak, sohbet sadece konuşmak değildir. Aslında, gerçek anlamıyla bir araya gelmeyi, aynı mekânı paylaşmayı ifade eder. Arap kültüründe, eşler birbirine sahip ve sahibe olarak adlandırılır. Peygamberimiz, sahabesiyle birlikte bulunarak onları eğitti. Onun kullandığı kelimeler ve cümleler, vefik bir kaynaktan gelir ve büyük saygı uyandırır. Hutbelerinde bile, en fazla üç veya beş öğeyi tekrarlar, ancak daha çok, onların arasında bulunarak, duruşu, bakışları, yüz hatları ve duygularıyla birlikte anlatırdı. Namaza durduğunda, göğsünden yükselen ses, bir tenceredeki kaynayan suyun sesine benzerdi. Bugün, bizler bunları unuttuk. Nasıl yaptığını, hangi konulara öncelik verdiğini ve hangi duyguları öne çıkardığını anlamak için onlara bakmalı ve o duyguyu yaşamaya çalışmalıyız. Ancak günümüzde, dijital dünyada, bu bağlantı daha da kayboluyor. Çocuklarımız ve torunlarımız, bu değerleri kazanmak için daha fazla mücadele edecekler. Herkesin önünde, bu değerleri yeniden keşfetmek ve yaşatmak için elimizden geleni yapmalıyız. Bu, daha iyi bir Müslüman olmanın anahtarı olabilir."
"Bereket Vakti" Ramazan ayı boyunca her gün saat 03.30’da Diyanet TV'de...