"Düşüncenin Özü"nde Sezai Karakoç'un düşünce dünyası ele alındı...
Tasavvuftan edebiyata fıkıhtan siyere pek çok konunun ele alındığı "Düşüncenin Özü" programında bu hafta geçtiğimiz günlerde hayatını kaybeden Sezai Karakoç'un düşünce dünyası ele alındı.
"Düşüncenin Özü" programında uzman konuklar tarafından dinlerin toplumsal yaşamdaki rolü, Hz. Peygamber dönemindeki toplumsal yaşam, popüler kültür gibi konulara değiniliyor. Mahremiyetten; güncel dini meselelere, popüler kültürün insana etkilerinden; İslam’da kadın konularına kadar, birçok meselenin yer aldığı, fikir dünyamızı daha da zenginleştirmek, insana dair her konuya değinmek ve var olan kavramları yeniden anlamlandırmak adına birbirinden değerli konuklarla hayata dair birçok konu ele alınıyor.
Sezai Karakoç'un düşünce dünyasına değinen Baş, şöyle konuştu:
"Modern dünyanın insanlığa sunduğu imkanların çok ötesinde sancılar, sıkıntılar ve felaketler söz konusu. Sezai Karakoç bu noktada; bu çağda yaşayan, modernitenin içinde doğup büyüyen ve modern tedrisattan geçen bizlerin bilincini Mümin cevaplarla yeniden diriltmeyi hedef aldı. Dolayısıyla onun bütün çabası bu çağdaki bizlere yani moderniteyle yüz yüze gelen ve onunla baş etmeye çalışan ve hakikatle bağını kontrol eden, orayı gevşetmek istemeyen bizlere, yeniden adeta bir diriliş ruhu üflemek üzere metinler inşa etti. Hem diriliş düşüncesi hem onun estetik platformu diyebileceğimiz şiir ve sanat alanı aslında bu amaca matuf olarak inşa edilmiş."
Millet kavramını Sezai Karakoç gözünden anlatan Baş, şu ifadelere yer verdi:
"Sezai Karakoç, millet kavramını, medeniyet kavramıyla birlikte düşünmemiz gerektiğini söylüyor. Millet, ırka bağlı olarak tanımlanırsa sıkıntılar oluyor. Oysa medeniyete bağlamalıyız. Çünkü insan iradesinin devreye girmesi söz konusu. Bir medeniyete mensup olan insan, o medeniyetin milletindendir. Çünkü burada irade esastır."
"Düşüncenin Özü" her Pazar saat 21.00’de Diyanet TV’de…
