Görmez Uluslararası İlahiyat Öğrencilerine Seslendi

27 Şubat 2017 Pazartesi

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Uluslararası İlahiyat Programı kapsamında Avrupa'dan gelerek Türkiye'de eğitim gören öğrencilerle kahvaltıda bir araya geldi.

İlahiyat eğitimi için Türkiye’de bulunan Uluslararası İlahiyat Fakültesi öğrencilerinin Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlayan programda konuşan Diyanet İşleri Başkanı Görmez, “Dünyanın muhtelif yerlerinden ilim talep etmek üzere bizi şereflendiren âlim ve âlime adaylarına hayırlı sabahlar diliyorum. Bu sabah birlikte olmaktan dolayı sizlere en kalbi teşekkürlerimi ifade etmek istiyorum. Hepiniz hoş geldiniz.” diyerek sözlerine başladı.

Dünya ve insanlığın zor zamandan geçtiği bir süreçte gelip Türkiye’de ilim tahsil ettikleri için öğrencileri gönülden tebrik ettiğini ifade eden Başkan Görmez, “Sizin varlığınız sadece Türkiye, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı için değil, dünyanın içerisinden geçtiği bu zor süreçte, dünya ve insanlık için çok önemlidir. İyi ki varsınız. Siz, bütün insanlık için önemlisiniz.” dedi.

"Kim Allah rızâsı için ilim öğrenmek üzere bir yola girerse, Allah ona, cennete götürecek bir yolu kolaylaştırır. Melekler, ilim tahsil eden için kanatlarını yere sererler. Balıklar bile, âlim için istiğfar eder.” hadisini hatırlatan Başkan Görmez’in gençlere hitaben ilim üzerine yaptığı konuşması şöyle:

“İnsan, ilim olmadan Allah'ın hiçbir nimetinden istifade etme imkânına sahip olmaz…”

İnsanlığın, ülkelerin, dünyanın, medeniyetlerin kriz zamanları vardır. Biz, böyle bir kriz döneminden geçiyoruz. İslam medeniyeti büyük bir krizden geçiyor. Aslında insanlık küreselleşmeyle birlikte büyük krizler yaşıyor. Bu da İslam medeniyetine yansıyor. Krizin sebeplerini sadece İslam medeniyetinin haricinde aramayacaksınız, dâhilinde de arayacaksınız. Dâhilindeki sebepleri bilmeden, haricindeki sebeplerle mücadele etmeniz mümkün değildir. Kriz nereden kaynaklanıyor? Krizin bilgiden kaynaklanan sebepleri nelerdir? Bütün bu krizleri aşmada yolumuzu aydınlatacak yegâne önemli husus ilimdir. Âlimin varlığıdır. Çünkü biz öyle bir medeniyetin çocuklarıyız ki “İkra” diye başlayan bir kitabımız var. İlimsiz bir İslam'ın olmayacağı Kur’an-ı Kerim'in her tarafında açıkça ifade edilmiştir.

“İnsanlığı ve medeniyetimizi krizlerden kurtaran ilimdir, âlimdir…”

İlim olmadan Allah'ın verdiği hiçbir nimeti kullanamazsınız. En büyük nimet akıl mıdır? Akıl nimetine yol gösterecek ilimdir. Akıl nimetini geliştirecek olan ilimdir. En büyük nimet kalp midir? İlim olmadan kalp, yolunu bulamaz. Kalp, yanlış duygularla farklı yola sapar. Önce bileceksiniz. Bilgi olmadan Allah'ın verdiği kâinat nimetini nasıl idare edeceksiniz? Nehirlerden, havalardan nasıl istifade edeceksiniz? İlimle istifade edeceksiniz. İlim olmadan Allah'ın hiçbir nimetinden istifade etme imkânına insan sahip olmaz. İnsanlığı ve medeniyetimizi krizlerden kurtaran ilimdir, âlimdir.

“İlim, Çin'de de olsa gidip bulacaksınız…”

İslam medeniyetinin başlangıcında, Hz. Osman'ın katli ile başlayan ilk fitne dönemlerimiz olmuştur. Hemen akabinde ilim ve âlimler bizi bu krizden çıkarmışlardır. Tefsir, hadis, fıkıh gibi bütün ilimler, o fitne dönemlerinde neşvünema bulmuştur. Ebu Hanifeler, İmam Şafiler, Malik Bin Enesler, hep bu dönemlerden çıkmış bu fitnelere cevap vermişler, bizi o krizlerden kurtarmak için büyük bir çaba içerisinde olmuşlardır. Sonra genişlemişiz. Bütün dünyadaki medeniyetlerle, farklı coğrafyalarla karşı karşıya gelmişiz. Onların meydan okumaları ile karşı karşıya gelmişiz. Onların ilim ve hikmet olarak sahip oldukları her şeyi alarak kendimize mal etmişiz.  Yolumuza devam etmişiz. Hikmet, müminin kaybolmuş yitiğidir. Nerede bulursa onu alır. “İlim, Çin'de de olsa arayınız” sözü hadis olmasa bile hadislerin muhtevasından çıkarılmış bir ifadedir. İlim, Çin'de de olsa gidip bulacaksınız. Hz. Peygamber “Hikmete sahip olmayı en çok hak eden mümindir” buyuruyor.

“İlim, dini ve gayri dini diye tasnif edilmez…”

Bizim medeniyet tarihimizde ilmin yaşadığı kırılmalar vardır. Bu kırılmalardan bir tanesi, ilmi sadece dini metinlere tahsis etmemizdir. Varlığı, kâinatı bir tarafa bırakıp, ilk asırlardan itibaren ilim dediğimiz şey tefsir ve hadisten ibaret olmadı. Fizik, kimya, matematik, astronomi gibi kâinatın ayetlerini bize tefsir eden ilimleri de dini ilim kabul ettik. İlim, dini ve gayri dini diye tasnif edilmez. Bu tasnif Kur’an-ı Kerim’e aykırıdır. İlim, ilimdir.

“İslam dünyasının bugün su ve ekmek kadar muhtacı olduğu bir zümre varsa o da âlim ve alimelerdir…”

Çalışmalarınızı yaparken sadece ilahiyat diploması almak, vizeleri geçmek, finalleri vermek gibi bir hedefiniz olmasın. Her biriniz “Nasıl âlim ve âlime oluruz” buna yoğunlaşın, hayatınızı buna verin. İslam dünyasının bugün su ve ekmek kadar muhtacı olduğu bir zümre varsa o da âlim ve alimelerdir. Âlim, âleme hitap etmek durumundadır. Kendi köyüne, kasabasına göre hazırlanana âlim denmez. Âlim, bütün âlemi düzeltmeye yöneliyorsa âlim olur. Evrenseldir. Bizim Rabbimiz, “Rabbül âlemindir.” Bizim Peygamberimiz bütün âlemlere rahmet olarak gönderilmiştir. Onun için sizler, bütün âleme hitap eden birer âlim ve âlime olmak için çaba içerisinde olmalısınız.

“Dünyanızı şahısların üzerine kurmayın, hakikatlerin üzerinize kurun…”

Şahıs merkezli okumalar yapmayın. Yani şahısları hakikatin yerine ikame etmeyin. Kim olursa olsun, şahısları hakikatin yerine ikame edip gözünüzü açtığınızda kapattığınızda onu görüyorsanız, sabah akşam onun kitaplarını okuyorsanız allame-i cihan olsa, bu sizi âlim yapmaz. Siz, âleme hitap edemezsiniz. Baki hakikatler, fani şahsiyetler üzerine bina edilmez. Dünyanızı şahısların üzerine kurmayın, hakikatlerin üzerine kurun. “Adamları hakka göre tanıyın, Hakkı adama göre tanımlamayın.” Siz, evrensel bakın. Siz, düşüncenizi dünyanızı, hayatınızı, şahıslar üzerine ikame etmeyin. Gassalın önünde meyyit olanı hiçbir su ve sabun temizleyemez. İslam’ın hakikatinden eşhasa bakın, eşhasın minzarından hakikatlere bakmayın. Bu seviyeye geldiğiniz zaman âlim olma yolunda büyük bir mesafe kat etmeye başlamışsınız demektir. Bilgi ve ilim sizi bu seviyeye getirir.

https://ssl.gstatic.com/ui/v1/icons/mail/images/cleardot.gifBaşkan Görmez sözlerini “Sizin varlığınız, Batı ve Doğu için önemli. Bu ayrımları ortadan kaldırmak için önemli. Yeryüzüne yeniden huzuru, güveni, barışı ve emanı getirmek için önemlidir. Dünyada İslam’ın gidişatını çok iyi takip edin. Buralara nasıl bir reçete hazırlayabiliriz? Bunları düşünün. Allah size zihin açıklığı versin. Allah her birinizi ilmi ile amel eden âlim ve âlime olarak evlerinize dönmeyi ve hep ilim yolunda olmayı sizlere nasip etsin. Meleklerin kanatlarında olasınız.” duasıyla bitirdi.