Hz. Peygamber Zulme karşı durmuştur
Diyanet TV'de yayınlanan "Bereket Vakti" programında zulme karşı Hz. Peygamber'in örnekliğini ele aldı. Programa Doç. Dr. Talip Ayar ve Prof. Dr. Salih Kesgin konuk oldu.
Prof. Dr. Salih Kesgin, Mekke ve Medine dönemlerinde sahabelerin zulme maruz kaldığı durumlarda Hz. Peygamber'in gösterdiği tepkileri ele aldı. Kesgin, Peygamber Efendimiz'in zulme karşı duruşunu örnekleyerek, günümüzde de Müslümanların zulme karşı direnişlerini vurguladı. Özellikle Gazze'deki zulme karşı Müslümanların Hz. Peygamber'in öğretileri doğrultusunda dualarını sürdürmeleri gerektiğine işaret etti. Kesgin, sözlerine şöyle devam etti:
"Mekke ve Medine dönemlerinde ellerini açıp Allah'a dua etmesi, sahabeler arasına katılması gibi eylemleriyle Zulme uğradığı durumlarda sahabenin mazlum duruma düştüğü örneklerde nasıl hareket ettiğini gösteren güzel bir örnektir. Peygamberimizin sahabe için fiili müdahalede bulunması ve Rabbine yakarışta bulunması, zulme karşı duruşunu sergilemiştir. Günümüzde de fiili müdahalelerin yapılamadığı durumlarda, insanlar Mevlâ'ya yakararak zulme karşı duruşlarını göstermektedirler. Peygamber Efendimiz, hem fiili müdahalede bulunarak hem de dualarla Müslümanlara yapılan zulme karşı durmuştur. Günümüzde Gazze'de yaşanan zulme karşı Müslümanlar olarak Hz. Peygamber örnekliğinde en azından dua etmeliyiz. Çünkü merhamet Peygamberi olan peygamberimiz, Müslümanlara bir haksızlık, zulüm yapıldığında zalimin zulmüne karşı duada bulunmuştur."
Doç. Dr. Talip Ayar, bir musibet anında “İnna lillahi ve inna ileyhi raciun” duasının önemine vurgu yaparak, bu duaların Hz. Peygamber'in öğretileri arasında yer aldığını belirtti. Ayar, ayrıca Bakara Suresi'nin 156. ayetinde benzer ifadelerin geçtiğini hatırlattı ve insanların yaşadığı imtihanlara dikkat çekerek şöyle konuştu:
"Birisinin başına bir musibet geldiğinde ‘İnna lillahi ve inna ileyhi raciun’ yani ‘Biz Allah'a aitiz ve yalnız O'na döneceğiz.’ ifadesiyle dua etmesi önerilir. Bu duaların kaynağı, Rasulullahın tavsiyeleridir. Nitekim Bakara Suresi'nin 156. ayetinde benzer ifadeler yer alır. Dolayısıyla Rasulullah ve ashabı gibi, sonraki nesiller de çeşitli imtihanlarla sınanmışlardır. Bugün de bizler imtihan edilmekteyiz. Fatih hocamızın ifade ettiği gibi, imtihanın ve sabrın gerekliliği, peygamberler ve onların yaşadıkları deneyimlerde açıkça görülmektedir. Efendimiz'in hayatına bakıldığında, zorlu imtihanlardan geçtiği anlaşılır. Babasını henüz doğmadan kaybetti. Altı yaşında annesini, sekiz yaşında dedesini kaybetti. Sonrasında amcasını, ardından sevgili eşini ve neredeyse tüm evlatlarını kaybetti. Hastalık, zorluklar ve imtihanlar, onun hayatının ayrılmaz bir parçasıydı. Ancak, tüm bu acılara rağmen Efendimiz, sabrı elden bırakmadı ve Allah'a sığınarak dayandı. Özellikle Mekke döneminde gelen ayetler, bu sabrın ve direnişin bir ifadesidir. Örneğin, Taif dönüşünde sahabenin tepkisine rağmen, Efendimiz beddua etmek yerine hidayet diledi. Bu, onun yüce ahlakını ve sabrını gösteren önemli bir örnektir."
Programda, Hz. Peygamber'in yaşadığı zorlu imtihanlar ve sabrıyla ilgili örnekler de paylaşıldı. Konuklar, Hz. Peygamber'in yaşamından alınan derslerin günümüzdeki zulme karşı direnişte önemli bir rehber olduğunu vurguladılar.
"Bereket Vakti" Ramazan ayı boyunca her gün Diyanet TV'de...
