Diyanet İşleri Başkanlığı üzerinden yürütülen tartışmalar Dini Haber Analiz programında ele alındı. Diyanet İşleri Başkanlığı Strateji Geliştirme Başkanı Dr. Necdet Subaşı, farklı dillerde mealle büyük bir boşluğun doldurulduğunu, Diyanet’in bir ihmali telafi ettiğini vurguladı.
Son dönemde Diyanet İşleri Başkanlığının yaptığı farklı dillerde meal çalışması siyasi bir malzeme haline getirilmiş ve kurumun Kürtçe meal bastırmadığı iddia edilmişti. O iddiaların gerçeği yansıtmadığını Dini Yayınlar Genel Müdürü Dr. Yüksel Salman ifade etmiş ve kanıt olarak da Kürtçe meallerin bulunduğu depoların kapısını basına açmıştı.
İddialara bir cevap da Diyanet İşleri Başkanlığı Strateji Geliştirme Başkanı Dr. Necdet Subaşı’dangeldi. Dini Haber Analiz programına konuk olan Subaşı, Kürtçe meal çalışmasının önemli bir boşluğu doldurduğunu vurguladı; “Bu tartışmaların yerine mealin gecikmişliğini sorgulamalıyız” dedi. Subaşı Kürtçe mealin siyasi bir tartışma haline getirilmesinin nedenini de değerlendirdi.
Programın bir diğer gündem maddesi de Diyanet’in geçtiğimiz günlerde yayınlanan Ermenice meal çalışması oldu. Subaşı, mealin, 1915 olaylarının 100. yılına denk getirildiğine yönelik tartışmalara da yanıt verdi: “Kürtçe, Ermenice, Gürcüce gibi bizim vatandaşlık coğrafyamızda yer alan farklı milliyetlere aktarmakta bir sakınca yok. Bunları gündelik siyasi dalgalanmalarla eş zamanlı olarak konuşmaya başladığınızda sanki dün akşam hazırlanmış gece fırına verilmiş sabah çıkmış, böyle bir şey yok.”
Subaşı, farklı dillerde meal çalışmasıyla Diyanet İşleri Başkanlığının bir ihmali telafi ettiğini ifade etti. Programda Ortadoğu’da mezhep çatışmalarının olduğu bir dönemde Diyanet’inmisyonu da gündeme geldi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Ülkemizde mezhep çatışması oyunu tutmuyorsa bunda Diyanet’in rolü büyük” sözüne atıf yapıldı: “Diyanet İşleri Başkanlığının başa çektiği, öne çıkardığı söylem geliştirildiği taktirde, toplumsallaştırıldığı taktirde din birilerinin elinde bir yazboz tahtası olmayacaktır birilerinin elinde bir istismar aracı olmayacaktır politik manevralarda kullanılan yer yer başvurulan bir araç olmayacaktır.”